“İş Sağlığı Ve Güvenliği Önlemlerinin Özel Hekimlik Alanına Yansımaları” Konulu Toplantı Tabip Odası’nda Yapıldı


  • Şubat 19, 2014
  • 1902



6331 Sayılı İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu'nun özel sağlık sektörü üzerine etkileri konulu toplantı 18 Şubat 2014 Salı günü çok sayıda hekimin katılımı ile İstanbul Tabip Odası’nda gerçekleştirildi.
Toplantıda, İstanbul Tabip Odası Hukuk Bürosu'ndan Av. Meriç Eyüboğlu konu ile ilgili oldukça ayrıntılı bir sunum gerçekleştirdi. Moderatörlüğünü Özel Hekimlik Komisyonu Başkanı Dr. Erdem Birgül'ün yaptığı toplantıya, başta İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeleri olmak üzere çok sayıda hekim katıldı.

Toplantıda şu görüşler ifade edildi:
•    İş yerleri az tehlikeli, tehlikeli ve çok tehlikeli olarak sınıflanmıştır. Muayenehaneler tehlikeli sınıfta yer almakta olup, kanuna göre, 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi ile çalışmak zorundadır. Bu zorunluluk az tehlikeli sınıftaki işyerleri için 2016 yılında başlayacaktır. Türk Tabipleri Birliği muayenehanelerin az tehlikeli sınıfta yer almasına yönelik dava açmış olup, dava hala Danıştay aşamasında sürmektedir.
•    Bütün işyerleri Risk Değerlendirmesi yapmak zorundadırlar. Kanuna göre bu zorunluluk 1/1/2013 tarihinde başlamaktadır; bu nedenle daha önce Risk Analizi yapmamış olan meslektaşlarımızın web sayfamızda bulunan formu doldurarak, basılı halde çıktısı alınarak dosyalarında saklamaları gerekmektedir.
•    Risk analizi tehlikeli sınıf için 4 yılda bir yeniden düzenlenmelidir. Çok tehlikeli sınıfta bu süre iki yıldır.
•    Doldurulması ve çıktı olarak dosyada saklanması zorunlu olan bir diğer form, Acil Durum Eylem Planı olup, bu formu da web sayfamızda bulabilirsiniz. Yangın, ilkyardım, doğal afet gibi durumlarda neler yapılacağının yazılı hale getirilmesi amaçlanmaktadır. 
•    İşe girişlerde mutlaka çalışanın sağlık muayenesinin yapılması zorunlu hale gelmiştir Bu muayene işyeri hekimi tarafından yapılıp yine dosyada muhafaza edilmelidir.
•    İlkyardım ve afetler konusunda çalışanlar bilgilendirilmeli, toplantı tutanak altına alınmalı ve saklanmalıdır.
•    Çalışanların İş Sağlığı ve İş Güvenliği eğitimi almaları sağlanmalıdır. Ayrıca bir çalışanın ilkyardım sertifikasının olması gereklidir.
•    İşveren İş Sağlığı ve İş Güvenliği konusunda çalışanların görüşünü almak zorundadır; çalışanların da bu konularda teklif götürme hakkı bulunmaktadır. Bu görüş ve öneriler İş Sağlığı ve İş Güvenliği Tespit ve Öneri Defterinde kayıt altına alınmalı ve belgelenmelidir.
•    İşveren, 2-50 çalışanı olan işyerlerinde, seçim veya atama yolu ile işyeri temsilcisi belirlemek zorundadır. İşyeri temsilcisinin, işvereni denetlemek, öneride bulunmak gibi görevleri bulunmaktadır.
•    Elliden fazla çalışanı olan işyerlerinde İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kurulu oluşturulmalıdır.
•    Aynı mekanı birden fazla işverenin ve işyerinin paylaşması durumunda bu sayılanlar bir eşgüdüm içinde yapılmalı ve İş Sağlığı ve İş Güvenliği Koordinasyon Kurulu oluşturulmalıdır.

Kanunun uygulanması idari para cezaları ile garanti altına alınmıştır. Örneğin risk değerlendirmesi yapılmaması durumunda 26.maddeye göre 3 bin TL, acil durum eylem planı yapılmaması durumunda 10. maddeye göre bin TL, bilgilendirme yapılmaması durumunda her bir çalışan için bin TL gibi cezai müeyyideler getirilmiştir.

İstanbul Tabip Odası Hukuk Bürosu’nun konu ile ilgili daha önce yayınlanan değerlendirmesine ulaşmak için tıklayınız.


Bu HABERİ Paylaş!