Soruyoruz: Bu Kötücüllük “KİM”in Eseri?


  • Ekim 10, 2016
  • 1338

10 Ekim 2015 tarihinde DİSK, KESK, TMMOB ve TTB tarafından düzenlenen Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi öncesinde Ankara Garı önünde meydana gelen iki patlamada yaşamını yitirenleri anmak üzere, katliamın birinci yılında düzenlenen etkinliğe polis müdahale etti. Müdahale sırasında çok sayıda kişi gözaltına alındı. TTB Merkez Konseyi bir açıklama yaparak, müdahaleye tepki gösterdi. 

 

 

Soruyoruz: Bu Kötücüllük “KİM”in Eseri?

Bugün Cumhuriyet tarihinin en kanlı katliamı olan 10 Ekim Ankara Katliamı’nın birinci yıl dönümü. Bir yıl önce bugün 102 arkadaşımız, canımız, kardeşimizi kaybettik ve 500’e yakın arkadaşımız ciddi yaralar alarak hayatta kalabildi.

Bugün, katliamın birinci yıldönümünde yakınlarını yitiren aileler, yaralılarımız, siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile ellerimizde karanfillerle Ankara Garı’nın önünde toplanıp barışçıl bir anma yapacağımızı kamuoyuna duyurmuştuk. Cumartesi akşam saatlerinde Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nün bazı yürüyüş ve gösterileri yasakladığını ilan etmesinin ardından, gerek DİSK, KESK, TMMOB ve TTB yöneticileri, gerekse de milletvekilleri tarafından Ankara Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü ile bir seri görüşme yapıldı. Bu görüşmelerin nispeten olumlu bir havada geçtiğini, bugün alanda karşılaştığımız “zor” ile mukayese dahi edilmeyeceğinin altını çizmek zorundayız.

Bugün, başta yakınlarını kaybeden, yaralanan arkadaşlarımız olmak üzere, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütleri ve bizler alana alınmadık. Alanı men etmekle de kalmadılar; biber gazı, sövgü dolu sözler, nefret söylemleri ve zor kullanarak sivil ve barışçıl insanlara şiddet uyguladılar. Şu ana kadar yalnızca Ankara’da 70’i aşkın arkadaşımızın gözaltına alınması, Ankara dışındaki illerde, üniversitelerde de barışçıl anmaların kolluğun akıl almaz ölçekteki müdahalesine maruz bırakılması ise iktidarın bu aralar dilinden düşürmediği “demokrasi” kavramından ne denli uzak olduğunun en açık göstergesi.

Soruyoruz; bizimle muhatap ve ana yetkili olan Ankara Valiliği ve Ankara İl Emniyet Müdürlüğü ile yapılan görüşmeler olumlu geçmiş iken; Ankara Katliamı’nın bu derece “zor” ile engellenmesine KİM karar verdi?

Çocuğunu yitiren annelerin, babaların, ağabeylerin, ablaların biber gazı uygulayarak yerlerde sürüklenmesi emrini KİM verdi?

Polisin siyasi parti temsilcilerine, milletvekillerine, demokratik emek, kitle ve meslek örgütlerinin yöneticilerine hakaret etme cüretini göstermesine KİM izin verdi?

Üniversitelerde şiir okumak suretiyle anma yapan öğrencilerin gözaltına alınması emrini KİM verdi?

Cumhuriyet tarihinin dünyaya mal olan en kanlı katliamından hesap sormaya yemin etmiş, emek, demokrasi ve barış talebinden bir adım geri durmayacakları sözünü vermiş barışçıl insanlara karşı bu anti-demokratik, insanlık dışı, düşmanlaştırıcı, ayrımcı tutum KİMİN tasarısı?

Emek, barış ve demokrasi taleplerimize KİM tahammül edemiyor; KİM?

Kamuoyuna bir kez daha duyurmak isteriz ki, insanlığın binlerce yıldır kolektif bir şekilde biriktirdiği tüm değerleri hiçe sayan bu kötülüğün ardında her KİM varsa, mücadele etmekten ve hesap sormaktan vazgeçmeyeceğiz.

Haklıydık, haklıyız ve haklı kalacağız; bu topraklarda emek, barış ve demokrasinin şemsiyesi altında huzur içinde yaşayacağımız günlere kol kola, omuz omuza, hep birlikte yürüyeceğiz!

Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi 

Fotoğraflar: Semahi Aydın

 

 


Bu HABERİ Paylaş!