Yeni Mezunlarımız ve Sağlıkta Şiddet


  • Temmuz 06, 2018
  • 449

Sağlıkta Şiddetin Önlenemeyen Yükselişi

Amacı hastaların sağlıklarını korumak, tedavilerini gerçekleştirmek olan ve zor koşullarda çalışan meslektaşlarımıza karşı şiddet giderek artmaktadır. Ülkemizdeki sağlık çalışanlarının % 86’sı en az bir şiddet türü ile karşılaşmış durumda.

Sağlıkta şiddet bu ay yapılan Tıp Fakültesi mezuniyet törenlerindeki konuşmaların en önemli gündemlerinden biriydi. Ne büyük çelişki değil mi? İnsanlara faydalı olmak için bir meslek seçiyorsunuz ama faydalı olacağınız insanlar sizin için tehdit oluşturuyor.

Sağlıkta şiddet neden artıyor?

Uygulanmakta olan sağlık politikaları siddetin artışının en önemli sebebi. Performans sisteminin kendisi şiddeti davet ediyor. Nitelikten çok niceliğin ölçülmesi, sevk sisteminin olmaması, hasta başvurularının gereksiz yere kışkırtılması sonucu artan iş yükü… Hekime müracaat 16 yılda kişi başı 3.1’den 8.6’ ya yükseldi. Çalışmalar hastalığın nedeni ve seyri konusunda yeterli süre ayrılarak bilgilendirme yapılmayan hasta ve yakınlarının şiddete daha yatkın olduğunu gösteriyor. Hastanelerin işletmelere dönüştürülmesi düşük ücretlerle çalıştırılan, niteliksiz ve sayıca yetersiz yardımcı sağlık personeli istihdamına neden oldu. Bir yandan hekimler açısından hastalarda karşılanması mümkün olmayan beklentiler yaratılırken, diğer yandan hekimler değersizleştirilerek sistemdeki ve hastalığın seyrindeki her tür olumsuz gidişin sorumlusu olarak hedef gösteriliyor.

Sağlık kurumlarının fiziksel yapılarının yetersizliği, yıpranmışlığı, acillere aşırı yığılma sağlıkta şiddetin diğer nedenleri arasında. Ayrıca hekimler destek hizmetlerden yoksun ve korunaksız olarak hizmet vermekte. Sağlık okur yazarlığı, hekimin yapabilecekleri, yetebilecekleri konusunda yetersiz.

Diğer önemli bir neden toplumsal barış ikliminin olmaması. Politikacıların kullandığı gergin dil, adalete ve kurumlara karşı güvensizlik, insanlar arasındaki ilişkilerde hoşgörüyü yok etmiş durumda.

Sağlıkta şiddet nasıl önlenebilir?

Şiddetin önlenebilmesi için öncelikle şiddete neden olan koşulların düzeltilmesi gerekli.

Performans sistemi kaldırılmalı, rekabete, daha fazla iş ve işlem yapmaya dayanmayan, ekip çalışmasını özendiren nitelikli çalışma düzenine geçilmeli. Sağlık kurumlarında işin ehli, iletişim becerileri eğitiminden geçmiş, iş güvencesi olan sağlık çalışanları istihdam edilmeli ve hekimle birlikte ekip olarak çalışabilmeli. Sağlık çalışanlarının yükü uluslararası standartlara uygun hale getirilmeli. Çalışan güvenliği açısından gerekli önlemler alınmalı, hasta hakları kurullarında sağlık çalışanlarına ve sağlık meslek örgütü temsilcilerine yer verilmeli.

Yeterli yardımcı sağlık hizmetleri desteği olmadan hastanın tüm sorunlarına hekim tarafından cevap verilmesi mümkün değil. Yoğun hastanelerde sosyal hizmet uzmanları, psikologlar, yeterli sayıda iyi yetişmiş tıbbi sekreterler, hemşireler ekip olarak hastayı üstlenmeli. İlk, orta ve yüksek eğitim süreçlerinde sağlık okur yazarlığı konusu mutlaka ele alınmalı. Şiddetin nedenleri tüm taraflarca çok yönlü incelenmeli, önleme ve etkileriyle baş etmek üzere kurumsal eğitimler yapılmalı.

Caydırıcılık bu tür suçların önlenmesinde çok önemli. Sağlıkta şiddeti önlemede, hem hukuki boşluk giderilmeli, hem de sağlık kuruluşlarına özel güvenlik yöntemleri geliştirilmeli. Sağlıkta şiddet olayları iş kazası olduğu için “İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu” ve Sağlık Bakanlığı “Çalışan Güvenliği Genelgesi” eksiksiz uygulanmalı. TTB'nin sağlıkta şiddetin ayrı bir suç kategorisi olarak tanımlanması için önerdiği kanun bir an önce yasalaşmalı. Bu sayede sağlıkta şiddet, diğer şiddet suçlarından ayrı değerlendirilebilecek, daha ağır ve hemen tutuklama gibi caydırıcı cezalar verilebilecek.

Sağlıkta şiddeti önlemek için yukarıda saydığımız önlemlerin hayata geçebilmesi konusunda her mecrada mücadelemiz sürerken, şiddete uğrayan meslektaşlarımızın da her zaman yanındayız. Üyemiz olsun olmasın şiddete uğradığı için bize başvuran tüm hekimlerimize ücretsiz hukuk desteği veriyoruz, istendiği takdirde davalarını ücretsiz üstleniyoruz. Son 10 yıldır 250 şiddet davasını odamızın hukuk bürosu takip etti. Sonuçlanan 200 davada saldırganların % 90’ı mahkumiyet cezası aldı.

Geçtiğimiz hafta hukuk büromuzun takip ettiği 3 dava daha hapis cezasıyla sonuçlandı. Bu üç davanın birinde suçlu daha önceden sabıkası olduğu için karar kesinleştiğinde cezasını çekmek üzere tutuklanacak.

Sağlık hizmeti ancak güvenli ve sağlıklı çalışma koşullarında yürütülebilir. İstanbul Tabip Odası olarak sağlıkta şiddet konusunun çözümüne yönelik süreçleri zorlamaya ve gereğini yapmaya devam edeceğiz.

İstanbul Tabip Odası
Yönetim Kurulu


BENZER HABERLER

Bu HABERİ Paylaş!