Lanet olsun hekimleri hedef gösterenlere!


  • Ekim 03, 2018
  • 2814

2 Ekim 2018 Salı günü, Dr. Fikret HACIOSMAN’ın görevi başında bir hastası tarafından öldürülmesini protesto etmek üzere Odamızca İstanbul'un çeşitli yerlerinden gelen yüzlerce hekim, sağlık çalışanı ve vatandaşın katılımıyla bir basın açıklaması düzenlendi.

TTB' nin çağrısıyla eş zamanlı olarak İstanbul'un çeşitli hastanelerinde ve tüm ülkede aynı içerikli basın açıklamaları yapıldı.

Basın açıklaması ve cenaze törenine TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Dr. Bülent Nazım YILMAZ, TTB Merkez Konseyi üyeleri Dr. Samet MENGÜÇ ve Dr. Ali ÇERKEZOĞLU ile İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyelerimiz Dr. Pınar SAİP, Dr. Osman ÖZTÜRK, Dr. Rukiye EKER ÖMEROĞLU, Dr. Osman KÜÇÜKOSMANOĞLU, Dr. Güray KILIÇ, Dr. Recep KOÇ ve Dr. Murat EKMEZ katıldı.

Ayrıca meslek odaları, siyasi partilerin temsilcileri ve sendikalar çağrımıza destek olmak için yanımızdaydılar.

Basın açıklaması öncesi İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Osman ÖZTÜRK, katılımcıları saygı duruşuna davet etti.

Saygı duruşu sonrası, TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Dr. Bülent Nazım YILMAZ, dün bu hastanede bir meslektaşımızın planlı bir cinayete kurban gittiğini ifade ederek, “Dr. Fikret Hacıosman’ı kaybetmenin derin üzüntüsünü, TTB adına sizlerle paylaşmak istiyorum. Ne yazık ve ne acıdır ki, bu cinayet aslında geliyorum dedi. Çok değil, bundan 1,5 ay önce Urfa’da bir asistan arkadaşımız, ölümden döndüğü vakit Urfa’dan tabip odaları adına hep birlikte TTB Merkez Konseyi ile birlikte TBMM başkanlığına Sağlık Bakanlığı’na acil çağrıda bulunduk. Bu sesi duyun dedik. Bu katliamlar geliyor dedik. Ama inanın, hiçbir söylemimize yanıt verilmedi. Dilekçelerimize dönülmedi. Bugün buraya geldiğimde, Sağlık Bakanlığı’ndan bir heyet var mı diye sordum yetkililere. Biz isterdik ki bugün burada, sadece acıyı paylaşmak adına değil, sağlıkta yaşanan bu şiddete çözüm üretme adına Sağlık Bakanlığı ile burada birlikte olalım. Evet, ne yazık ki Ersin Arslan’dan bu yana cinayetler, yaralamalar ardı ardına geliyor. Ama sözde geçmiş olsun, başsağlığı mesajları dışında Sağlık Bakanlığı’ndan ve devleti yönetenlerden bir adım atılmıyor. Biz TTB Merkez Konseyi olarak, bu gün bu cinayete bile bu kadar yavaş refleks veren bir anlayışı kabul edemiyoruz ve reddediyoruz bu anlayışı. Evet, bu cinayet planlı bir cinayettir ve bu cinayetin arkasında kuşkusuz ki önlem almayan siyasi yapılar vardır. Evet, buradan bir kez daha TTB Merkez Konseyi olarak Sağlık Bakanlığı’nı göreve çağırıyoruz. Sorumluluğu üzerine almasını, TTB ile birlikte hareket etmesini istiyoruz. TTB’nin aklı, vicdanı hekimlerle birliktedir ve TTB’nin, hekimlerin yarası çok derindir” dedi.

Daha sonra söz alan İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Pınar SAİP, acımızı paylaşmak için gelen sağlık çalışanları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, siyasi parti temsilcilerine teşekkür ederek; “Öfkeliyiz, yastayız, gerçekten çok ciddi ve derin üzüntü içindeyiz. Dr. Fikret Hacıosman, mesleğine son derece bağlı, hastalarına müşfik bir şekilde davranan, mesleğini en iyi şekilde icra eden bir meslektaşımız maalesef katledildi, dün bir hastası tarafından katledildi. Pekiyi bunlar niçin oluyor bu toplumda, neden cinnet halindeyiz. Bunu gerçekten birbirimize sormamız gerekiyor. Çünkü halkımız hem birbirini öldürüyor, hem de çalışanlarımızı, kendilerine şifa dağıtanları da öldürüyor. Bunların nedenlerinin en önemlisi, maalesef toplumsal barışın kalmamış olması, adalet duygusuna güvenin kalmamış olması, ekonomik krizin almış başını gidiyor olması ve kışkırtılmış bir sağlık talebinin, sağlık sistemindeki bütün sorunların hekimlerin sırtına yüklenmiş, sağlık çalışanlarının sırtına yüklenmiş bulunması. Maalesef sağlık çalışanlarına ve hekimlere yönelik şiddet gün geçtikçe artıyor. Hemen hemen her ay ciddi bir saldırı ile sizlerin gündemine düşüyoruz. Neden bunlar oluyor, sağlık sistemi bu kadar iyi gidiyorsa neden hekimler öldürülüyor? Demek ki ortada ciddi bir sorun var ve bu sorunların bir an önce tedbirlerinin alınması gerekiyor. Bunlar neler olacak; birincisi kışkırtılmış sağlık talebinin sonuna gelinmesi lazım. Performans sisteminin bir an önce kaldırılması, hastalara yeterli zamanı ayıracak, gerekli tetkiklerin yapılacak, gerekli muayene zamanını ayıracak bir düzene geçilmesi lazım. Gerçek hastalarla uğraşmamız veya hastalığı önleyecek tedbirlerle uğraşmamız lazım. İkinci önemli etken ne, niçin bireysel silahlanma artıyor, niçin böyle psikiyatrik bir hastanın elinde silah var? Toplumda herkesin kolayca ulaşacağı şekilde, bireysel silahlanmada ciddi bir artış söz konusu. Bu silahlanmanın bir an önce durdurulması gerekiyor. Herkesin önünde çoluk çocuk öldürülüyor, çocuklar oynarken birbirlerini vurabiliyorlar. Bunların bir an önce yasalarla önlenmesi gerekmektedir. Ayrıca TTB’nin Sağlıkta Şiddet yasasının bir an önce çıkarılması lazım, çünkü caydırıcılık yok. Bu haksızlığı yapan, cinayetleri işleyen, sağlıkta şiddet uygulayanlara maalesef ciddi bir cezası uygulanmıyor. Bu nedenle, TTB’nin önerdiği sağlıkta şiddet yasasının bir an önce çıkması lazım ve ilgililerin, otoritenin, politikacılarımızın mutlaka ilgili taraflarla, TTB, tabip odaları, meslek kuruluşları ile karşılıklı oturup “bu sorunları nasıl önleyebiliriz”i detaylarıyla görüşüp gerekli önlemleri alması gerekiyor. Gerçekten acımız büyük, birazdan meslektaşımızı toprağa vereceğiz” dedi.

Hastane Başhekimi Dr. Oğuzhan Cücü ise; “Olaydan sonra ilk müdahaleyi yaptık ama her şeye rağmen kurtaramadık. Sözün bitmiş olduğu yerdeyiz. Evet sağlıkta şiddet çözüm değil onu biliyoruz ama sağlıkta da şiddetin çok arttığının farkındayız. Çok üzgünüz, hepimizin başı sağolsun” dedi.

Konuşmaların ardından, hazırlanan basın açıklaması İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Rukiye EKER ÖMEROĞLU tarafından okundu. 

Daha sonra söz alan İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Osman ÖZTÜRK; “Evet arkadaşlar, baştan da söyledik; ne yazık ki ilk değil, ne yazık ki bu acı vesilesiyle sizleri bir araya gelmeye çağırıyoruz. Bakın daha ilk elden aklımıza gelen, Prof. Dr. Göksel KALAYCIOĞLU, Dr. Ersin ARSLAN, Dr. Melike ERDEM, Dr. Kamil FURDUN, Dr. Aynur DAĞDEMİR ve Dr. Fikret HACIOSMAN…Lanet olsun doktorları katledenlere, lanet olsun doktorları hedef alanlara, lanet olsun doktorları hedef gösterenlere ve de lanet olsun doktorlar vuruldukça, doktorlar öldürüldükçe “sağlık reformu yaptık, hasta memnuniyeti zirvede” diyenlere. İki elimiz yakanızdan düşmeyecektir, bunu bilesiniz. Lanet olsun sağlık reformunuza, lanet olsun sağlık sisteminize. Bizim arkadaşlarımız, bizim meslektaşlarımız vurulup öldükçe hangi reformdan bahsediyorsunuz,  hangi başarıdan bahsediyorsunuz, hangi hasta memnuniyetinden bahsediyorsunuz, lanet olsun sizin reformunuza” dedi

Dr. Fikret HACIOSMAN’ın cenazesi, ikindi namazı sonrası Bahçelievler Mehmet Ülker Camii’nden, Kanarya Mezarlığı’nda toprağa verilmek üzere uğurlandı.

Basın açıklaması metni için tıklayınız.

Dr. Fikret Hacıosman Basın Açıklaması - TTB MK sekreteri Dr. Bülent Nazım Yılmaz 

Dr. Fikret Hacıosman Basın Açıklaması - İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip

Dr. Fikret Hacıosman Basın Açıklaması - Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu

Dr. Fikret Hacıosman Basın Açıklaması - İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Osman Öztürk


Pendik Medical Park

 Silivri Devlet Hastanesi


Bu HABERİ Paylaş!