İnsanlar can derdinde iken hastane patronları kâr derdinde YOĞUN BAKIM YATAKLARI TAMAMEN Mİ DOLDU?


  • Kasım 26, 2020
  • 5005

COVİD-19 Pandemisi dünyada ve ülkemizde bütün hızıyla devam ediyor. Sağlık Bakanlığı dün 168 yurttaşımızın öldüğünü, toplam can kaybının da 12.840’a çıktığını açıkladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü kayıtlarına göre ise önceki gün sadece İstanbul’da 211 kişi “bulaşıcı hastalık” nedeniyle hayatını kaybetti. Türkiye’de COVİD-19 kaynaklı ölüm sayısının gerçekte 35 bine (OTUZ BEŞ BİN) ulaştığını biliyoruz.

İnsanlarımız can derdindeyken özel hastane patronları ise kâr derdinde. Salgının başlangıcında “Bu ücretlerle hasta bakmayız.” diye isyan bayrağını çekmişlerdi. SGK’nın ödemeleri arttırması sonrasında ise “Bu ‘Pandemi Piyasası’ndan nasıl pay kaparız?”ın peşine düştüler. Şimdilerde bir yandan aslında ücretsiz yapılması gereken PCR testlerini pazarlıyorlar; bir yandan da hem SGK’dan, hem de canının derdine düşmüş vatandaşların cebinden para kazanarak salgını fırsata çeviriyorlar. Bu da yetmiyor, salgını bahane ederek hastanelerinin yataklarını ruhsatsız bir şekilde arttırmaya çalışıyorlar.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca önceki gün Fatih Altaylı’ya yaptığı açıklamada kabul ettiği gibi Medipol Hastanelerinin sahibi ve aynı zamanda özel hastane patronlarının örgütü olan OHSAD’ın (Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği) Yönetim Kurulu üyesi ve Başkan Yardımcısıdır. OHSAD heyeti 4 Kasım günü Saray’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü.

Sağlık Bakanlığı illere gönderdiği yazı ile özel hastanelere ruhsat dışında yoğun bakım yataklarını arttırma izni verdi.

Öncelikle Sağlık Bakanlığı’na soruyoruz:

Salgın tamamen kontrolden çıktı mı? Mevcut yoğun bakım yatakları yetersiz mi kalıyor? Durum bu kadar mı vahim?

Gerek duyuluyorsa elbette yoğun bakım yatak sayısı artırılabilir, ancak yeterli personel desteği sağlamadan yatak sayısını artırmak verilen sağlık hizmetinin niteliğini azaltmaktan başka işe yaramayacaktır.

Dolmuş ile seyahat edenler bilir; yolcu sayısı artınca dolmuş şöförü cebine girecek paranın artacağı düşüncesinin verdiği keyifle yolculara seslenir: Arkada boş yer var ilerleyelim, biraz sıkışın arkayı dörtleyelim. Vatandaş çaresiz, biraz daha sıkışırarak yeni binenlere yer açar.

Sağlık Bakanlığı’nın son genelgesi özel hastanelerin dolmuş mantığı ile çalışmasına, özel hastane patronlarının daha fazla kâr etmesine hizmet ediyor. Özel hastanelerİn COVİD-19 pandemisi süresince artan yoğun bakım yatak ihtiyacını karşılama bahanesi ile zaten tıkış tıkış dolu olan yoğun bakımlara ek yatak yerleştirilmesine izin vererek toplumun sağlığı hiçe sayılmış, patronların daha fazla kâr etmesine aracı olunmuştur. pandemi bahanesi ile metal işçİlerinin yürüyüşüne saldırarak engel olanlar bugün özel hastane yoğun bakımlarında daha fazla kâr etme, krizi fırsata çevirme amacıyla böyle bir izni veriyor.

Sorumlulara sesleniyoruz; salgınla mücadele hastanelerde, yoğun bakımlarda değil sahada kazanılır. Henüz etkili bir tedavisi bulunmayan bir hastalığı insanları hastaneye yatırarak değil salgının yayılmasını önleyecek etkili tedbirlerle kontrol altına alabilirsiniz. Türkiye'de salgının kontrol altına alınamamasının sorumlusu kuşkusuz bu süreçten gerçekdışı bir “başarı hikayesi” çıkarmaya çalışan mevcut siyasi iktidardır. Bugüne kadar izlenen eksik, yanlış, tutarsız uygulamalara derhal son verilmeli; acilen aklın ve bilimin ışığında, açık, şeffaf, güvenilir, toplumun bütün kesimlerinin katılımına açık yeni bir salgın politikası oluşturulmalıdır.

İSTANBUL TABİP ODASI
YÖNETİM KURULU


Bu HABERİ Paylaş!