Yeni varyantlara karşı katil T hücreleri bağışıklık sağlayabilir mi?


  • Şubat 20, 2021
  • 1760

12 Şubat’ta Nature dergisinde yayınlanan makalenin aslına  buradan ulaşabilirsiniz.

Coronavirus varyantlarının, antikorlara karşı kısmi olarak dirençli olacağına dair endişeler nedeniyle, virustan koruyan farklı bağışıklık yanıt türlerine olan ilgi canlanmış durumda. Bilim insanları antikorlar daha etkisiz hale gelse dahi; özellikle T hücrelerin (virusla enfekte hücreleri hedef alıp yok eden bir grup bağışıklık hücresi) COVID-19’ a karşı, bir ölçüde bağışıklık oluşturabileceği umudunu taşıyorlar.

 şimdi elimizde bulunan tüm verileri bu yönde inceleyip, T hücrelerin kalıcı bağışıklık sağlanmasına yardımcı olacağına dair işaretler arıyorlar.

“Antikorların muhtemelen daha etkisiz olduğunu biliyoruz, ancak belki T hücreler bizi kurtarabilir.” diyor New York şehrinde bir yatırım bankasında biyoteknoloji analisti olarak çalışan Daina Graybosch. “Biyolojik olarak akla yatkın. Henüz elimizde veri yok, ama ümit edebiliriz.”

California La Jolla İmmüoloji Ensitütüsü’nden immunolog Alessandro Sette’ ye göre Coronavirus aşı çalışmaları büyük ölçüde antikorlar üzerinde odaklı. Özellikle önemli virus proteinlerine bağlanarak enfeksiyonu durduran antikorlar, yani hastalığın ağırlık derecesini azaltmakla kalmayıp enfeksiyonun gelişmesini tamamen önleyecek olanlar, “sterilizan bağışıklık” ta anahtar rol oynayabilir.

Bu bağışıklık seviyesi altın standart olarak kabul görmekle beraber, genellikle fazla miktarda antikorun varlığını gerektirmekte. “ Elde edilebilmesi harika olur, ancak her zaman bu mümkün olmuyor.”.

Katil hücreler

Antikorların yanı sıra, bağışıklık sistemimiz, virusları hedef alan bir T hücre ordusu da üretir. Bunların bazıları, katil T hücre olarak ya da CD8+ T hücresi olarak bilinenler, virusla enfekte olmuş hücreleri bulur ve yok eder. Yardımcı ya da CD4+ T hücreleri ise antikor ve katil T hücre üretimi de dahil çeşitli bağışıklık görevleri üstlenmiştir.

T hücreleri enfeksiyonu engellemez. Çünkü ancak bir virus vücuda girdikten sonra harekete geçerler. Fakat halihazırda başlamış bir enfeksiyonun vücuttan uzaklaştırılması için önemlidirler. COVID-19 söz konusu olduğunda; hafif enfeksiyonla hastaneye yatış arasındaki farkın belirleyicisinin katil T hücreleri olabileceğini belirtiyor Stockholm Karolinska Enstitüsü’nden immunolog Annika Karlsson. Eğer virusla enfekte hücreleri üst solunum yollarından yayılmadan önce öldürebilirlerse hastalığın derecesinin değişeceğini ekliyor. Ayrıca; T hücreler enfekte bir kişinin vücudunda dolaşımda olan virus sayısını sınırlandırarak bulaşma oranını da azaltabilir, yani, bu kişiler topluma daha az sayıda virus parçacığı saçar.

T hücrelerin aynı zamanda, antikorları tehdit eden yeni varyant tehlikesine karşı daha dayanıklı olması mümkün. Sette ve arkadaşlarının çalışmalarında, SARS-CoV-2 ile enfekte kişilerde tipik olarak en az 15-20 farklı coronavirus protein parçasını hedef alan T hücrelerin geliştiği gösterildi. Ama hangi protein parçasının hedef olarak kullanıldığı kişiden kişiye değişmekte. Bu demek oluyor ki, bir popülasyonun bir virusu yakalayabilecek T hücre üretimi çok çeşitli olacak. Sette’ ye göre “Bu sayede virusun hücre tanımlanmasından kaçmak için mutasyon geçirmesi antikorlarda olduğuna göre daha zor hale gelecek.”

En son laboratuvar deneylerinde Güney Afrika’da 501Y.V2 varyantı- diğer adıyla B.1.351’in önceki koronavirus varyantlarına karşı oluşan antikorlara kısmen dirençli olduğu görüldükten sonra, araştırmacılar T hücrelerinin bu mutasyonlardan daha etkilenip etkilenmediğini merak etmeye başladı.

İlk sonuçlar buna işaret ediyor olabilir. 9 şubatta yayınlanan bir ön çalışmada, araştırmacılar coronavirus aşısına ya da geçirilmiş enfeksiyona karşı gelişen T-hücre yanıtlarının yakın zamanda keşfedilen varyantlarda mutasyona uğramış bölgeleri hedef almadığı gösterildi. 501Y.V2 de buna dahil. Sette’ nin araştırma grubunun elde ettiği ön sonuçlara göre de, T-hücre yanıtlarının büyük çoğunluğu mutasyonlardan etkilenmemiş görünüyor.

T hücrelerin 501Y.V2 varyantına karşı aktif kalabilirse, ağır hastalığa karşı koruyucu olabileceğini ama şu an mevcut olan verilerden yola çıkarak bunu bilmemizin zor olduğunu ifade ediyor, immünolog John Wherry ( University of Pennsylvania, Filadelfia) ancak bir uyarıda da bulunuyor. Eldeki verilerden çok sayıda sonuç çıkarılmaya çalışılıyor ama böyle bir sonuç hiç var olmayabilir. Büyük boşlukları kapatmak için köprüler inşa etmeye çalışılıyor şimdilik.

 

Aşıları güncellemek

Farklı coronavirus aşıları için yapılan klinik çalışma sonuçlarının analizleri devam etmekte ve aşıların etkinliklerinin 501Y.V2 varyantı karşısında azalıp azalmadığına dair ipuçları aranıyor. Şu ana kadar 3 aşının, 501Y.V2 varyantının artık hakim olduğu  Güney Afrika’ da diğer ülkelere kıyasla, hafif COVİD-19 hastalığına karşı korumada daha etkisiz olduğu görüldü. Bu aşılar; Novavax’ ın ürettiği bir protein aşısı, Johnson & Johnson’ ın tek doz aşısı ve AstraZeneca.

AstraZeneca aşısıyla ilgili sonuçlarda özellikle ilgi çekici bir nokta; Güney Afrika’da 2000 kişilik bir örneklemde hafif hastalığa karşı yalnızca %22 koruyucu olması oldu. La Jolla Institute’ den Shane Crotty, bu çalışmanın çok küçük boyutta ve katılımcılarının ağır hastalıkla ilgili anlamlı çıkarımda bulunmak için fazla genç yaşta olduğunu söyleyerek bu veriye dair bir açıklama sunuyor.

Bazı coronavirus aşı geliştiricileri ise şimdiden T hücreleri daha etkili şekilde uyarabilecek yeni nesil aşıları üretmenin yollarını aramaya başladı bile. Antikorlar bir hücreyi ancak hücrenin dış yüzeyindeki proteinler yoluyla saptayabilir özellikte ve çoğu coronavirus aşısında hedef alınan da diken proteini (spike protein) denilen virus yüzeyinde bulunan bir protein. Ancak Karlsson’ a göre bu protein “fazlasıyla değişken”, yani mutasyona eğilimli. Yeni ortaya çıkan varyantların bu sayede antikora yakalanmaktan kaçabilmesi önemli bir risk teşkil ediyor.

Oysa T hücreler, enfekte bir hücrenin içinde bulunan virus proteinlerini de hedef alabilir ve bu proteinlerden bazıları oldukça stabil yapılar. Bu sayede, diken proteinlerinden daha az sık mutasyona uğrayan bu proteinlere yönelik aşılar tasarlanması ve çok sayıda proteini hedef olarak bir aşının içine yerleştirme düşüncesi yeni bir olasılık olarak gündemde.

California’daki Gritstone Oncology of Emeryville biyoteknoloji firması deneysel bir aşı tasarısı var.. T-hücre yanıtı oluşturan çeşitli coronavirus protein parçalarıyla diken proteinin tamamının genetik kodlarını birleştirerek antikor yanıtının sağlam olması amaçlanıyor. Klinik deneylerin bu senin ilk çeyreğinde başlaması bekleniyor.

Ancak Gritstone’un başkanı Andrew Allen’ ın ümidi, mevcut aşıların yeni varyantlara karşı yeterince etkili olması ve şirketinin aşısına hiç gerek kalmaması yönünde. “Tamamen en kötü senaryoya hazırlanmak için bunu geliştirdik, bir yandan umuyoruz ki tüm bunlar bizim için bir zaman kaybından öteye geçmez. Ama yine de hazırlıklı olmak iyidir.”

Çeviri Dr. Şirin Atay

 

covid-19-hangi-yeni-varyantlar

 

 

 

 

 


Bu HABERİ Paylaş!