Basın Açıklaması: İstanbul’u Seviyoruz. Kanalı İstemiyoruz


  • Haziran 08, 2021
  • 1061

İstanbul Tabip Odası’nın (İTO) da bileşenleri arasında yer aldığı Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde kanal projesine karşı bir etkinlik gerçekleştirdi.

5 Haziran 2021, Cumartesi günü 16.00’da Bisikletleriyle Avcılar sahilinde buluşan vatandaşlar, Küçükçekmece'deki tarihi Mimar Sinan Köprüsü'ne kadar pedal çevirdi. Ardından tarihi köprü üzerinde Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu tarafından basın açıklaması yapıldı.

Yüzlerce vatandaşın katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte “Kanal İstanbul’u Yaptırmayacağız! Yeni Şehir’i Kurdurmayacağız” pankartı açıldı. Etkinlikte İTO Yönetim Kurulu üyesi Dr. Osman Öztürk, İTO Denetleme Kurulu üyesi Dr. Nazmi Algan, İTO Aile Hekimleri Komisyonu Eş Başkanı Dr. Saffet Ercan da yer aldı.

Basın metninin okunması öncesinde kurum temsilcileri Kanal İstanbul projesinin yaratacağı tehlikelere dikkat çeken konuşmalar yaptılar. Dr. Nazmi Algan yaptığı konuşmada Kanal İstanbul projesinin halk sağlığını olumsuz etkileyecek, ekolojik yıkıma yol açacak bir rant projesi olduğunu, amacın su yolunu açmaktan çok Yeni Şehir adı altındaki bölgeyi inşa etmek olduğunu belirtti ve bunun ekolojik, sosyal ve demografik yapıyı talan etmek anlamına geleceğini vurguladı.

Konuşmaların ardından okunan basın açıklamasında ise şunlar ifade edildi:
“Biz İstanbul halkı olarak, Ya Kanal Ya İstanbul diyoruz
Çünkü Bu proje akla, bilime, hukuka, halkın iradesine karşıdır. Sadece insanlara değil, bütün canlılara zarar verecek bir projedir. Adeta İstanbul’a; hava, su orman, deniz eko sistemlerine yani canlı yaşamına karşı açılmış topyekûn bir savaştır. Bir avuç rantçı dışında hiç kimseye fayda sağlamayan bir projedir.

İstanbul Susuz Kalacak

Proje ile birlikte İstanbul'un su ihtiyacının yüzde 28.89’unu karşılayan Sazlıdere Barajı, Terkos Gölü, Küçükçekmece Lagünü yeraltı suları ile birlikte tuzlanacak, ekolojik yapıları tamamen değişecek. Sadece İstanbul halkının yüzde 28.89’u değil havzada yaşayan tüm kara canlılar yaşamları için gereken suya erişemeyecek.

Marmara denizi ölüyor

Marmara Denizi ölüyor, günlerdir videoları her yerde, deniz salyasının altında denizin canlı yaşamının durumunun ne kadar kötü olduğu henüz anlaşılabilmiş değil, bilim insanları, oksijensiz Karadeniz Marmara’ya bağlandığında yıkımın sonuçları sıçramalı olarak, kat be kat artacağını söylüyor.

Kuzey Ormanları tamamen yok olacak

İstanbul’daki doğal alanların; tarım alanları ve sulak alanların yüzde 13.5’i yok edilecek
Kanal İstanbul’un yapımı sırasında, 136 milyon m2 tarım alanı yok edilecek. İmar Planı gerçekleşirse Kuzey Ormanları yok olacak.

Kültür varlıkları proje tarafından yutulacak

Yarımburgaz Mağaraları, Bathenoa Antik Kenti ve henüz gün yüzüne çıkarılmayan yüzlerce uygarlık izi, kültürel varlıklar proje tarafından yutulacak. Kanal güzergahı üzerinde 25 tane tescilli kültür varlığı, mevcut.

Bütün bunlar ayan beyan ortadayken, bilim insanları ve halk bu projeye itiraz ediyorken, hala kanal yapacağım diyen Şahsım’ın kör inadının, çıkarlarıyla ilgili olduğunu biliyoruz. Haziran sonunda atılacağı söylenen köprü temeli, Marmara’nın kuzeyini boydan boya parçalayan, daha geçen ay hazine garantisi kapsamına alınan bir katil projenin, Kuzey Marmara Otoyolu’nun parçasıdır. Olmayan kanalın üzerine kurulacağı söylenen 6 karayolu köprüsünden biridir. Köprüler, yollar, yerleşim yerleriyle İstanbul’un kuzeyini yok eden bu projelerin hepsi halka ve doğaya karşı işlenen suçlardır.

Biz İstanbul halkı olarak tekrar ediyoruz, bu projeden vaz geçin, bilimle, halkla inatlaşılmaz. İlan ediyoruz, vaz geçmediğiniz durumda bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kararlı biçimde mücadele etmeye devam edeceğiz.

İstanbul’u seviyoruz. Kanalı istemiyoruz!”

Basın metni için tıklayınız


Bu HABERİ Paylaş!