Felsefe Etkinlikleri 54: COVID19 Pandemisine Felsefi ve Tıbbi Bakış: Sorunlar & Olanaklar

27 Ocak 2022, Perşembe Saat: 20:30 1651

Etkinlik Başladı

Sevgili Felsefe Dostları,

İki yıldır dünya COVID-19 pandemisinde yol alıyor. Çin’den İsveç’e, Brezilya’dan Avustralya’ya, ABD’den Türkiye’ye aynı pandemide farklı yollar, farklı stratejiler izleniyor. Bir yanda dünyanın en ünlü tenisçisini dahi “toplum sağlığı” gerekçesiyle ülkeden kovulurken, diğer yanda turizm uğruna sorgusuz, sualsiz ve testsiz ardına kadar açılan sınırlar gözlenmekte. Pekiyi ama neden? Neden farklı ülkelerde farklı stratejiler uygulanıyor? Dahası iki yılın sonunda hangi stratejinin daha etkin olduğu ortaya çıktı?

Öte yandan görmekteyiz ki Omicron dalgası ile olağanüstü artan vaka sayıları hükümetleri fiziki hareket kısıtlamaları konusunda olmasa da aşılama konusunda radikal kararlar almaya yöneltiyor. Pek çok ülke kimi meslek gruplarından başlamak üzere aşılanmayı zorunlu tutmaya başladı. Muhtemel öngörü bu zorunluluk halinin giderek genişleyeceği yönünde. Ne dersiniz elimizde aşılanmanın zorunlu tutulması gerektiği hakkında yeterli bilimsel kanıt var mı? Üçüncü bin yılın dünyasında zorunluluk ve özgürlük meselesi aşılama konusunda nasıl bir konumda?

Belki de tüm bunlardan önemli olan pandeminin ne zaman ve nasıl biteceği aslında. Her varyant ile heyecanlanıyor dünya sonu gelecek diye pandeminin. Ancak özlenen son gelmiyor. İyi ama varyantlar mı getirecek pandeminin sonunu? Yoksa aşılar mı? Yoksa etkili antiviral ilaçlar mı? Olası bitiş tarihi konusunda bir öngörünüz var mı? 2022 baharı pandemiyi nihayete erdirecek tarih mi? Sahiden Omicron ile sona yaklaşıyor muyuz?

İkinci yılın sonunda durup, dinlenip, düşünüp bir muhasebe yapmak gerekli bu pandemi neler götürdü bizden diye. Gördüğümüz ülke genelinde milyonlarca kişinin hastalanması ve iki yüz bin kişinin fazladan ölümü...

Peki ama ya tablolara yansımayanlar? HES kodlarının yaşamımıza etkisi? Hükümetlerin pandemi sayesinde otoriterleşen yüzü? İnsanların birbirine yabancılaşması? Birbirimizden korkar hale gelmemiz? Hasar gören güvenlik duygumuzu daha fazla gözetim talep ederek aşmaya çalışmamız?...
İşte tüm bu soruları konuşmak istiyoruz en yetkin isimlerle. Tıp ve felsefenin birbirinden kopmaz iki alan olduğunu bilerek. Tıp ve felsefeyi harmanlayarak...

Bir maniniz yoksa 27 Ocak Perşembe günü 20.30’da buluşalım.

İSTANBUL TABİP ODASI

COVID19 Pandemisine Felsefi ve Tıbbi Bakış: Sorunlar & Olanaklar

Moderatör: Osman Elbek

20.30 – 20.50 Pandemi Politikası: Dünya ve Türkiye (Pınar Saip)
20.50 – 21.10 Aşı Zorunluluğu (Melike Yavuz)
21.10 – 21.30 Pandemi Nasıl Biter? (Önder Ergönül)
21.30 – 22.00 Zorunluluk ve Gözetim (Ferda Keskin)
22.00 – 22.30 Tartışma

Canlı yayını izlemek ve soru sormak için tıklayınız.
Sisteme daha önce kayıt olduysanız, sadece giriş yapmanız yeterlidir. Giriş yapmak için tıklayınız.

Seminer eşzamanlı olarak İstanbul Tabip Odası’nın YouTube kanalından da canlı olarak izlenebilecektir.

Prof. Dr. Pınar Saip; İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 1984 yılı mezunu. İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı. Prof. Dr. İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü. Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı öğretim üyesi. Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı (2012-2014). İstanbul Tıp Fakültesi Etik Kurul üyesi. TTB Merkez Delegesi (2016-2020). İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı (2018-2020).

Dr. Öğretim Üyesi Melike Yavuz; 1978, Ordu doğumlu. 2004 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. 2011 yılında Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’nda ihtisasını tamamladı. 2012-2014 yılları arasında Kahramanmaraş Halk Sağlığı Müdürlüğü’nde Bulaşıcı Hastalıklar Şube Müdürlüğü, 2015 yılında İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü’nde Çocuk, Ergen, Kadın ve Üreme Sağlığı Hizmetleri Şube Müdürlüğü görevini yürüttü. 2016-2017 yıllarında Kartal Toplum Sağlığı Merkezinde Halk Sağlığı Uzmanı olarak çalıştı. 2018-2020 döneminde Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) Yönetim Kurulu üyeliği yapmıştır. 2017’den bu yana Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Bulaşıcı Hastalıklar, Bağışıklama, Çevre Sağlığı ve İklim Değişikliği alanlarında çalışmaktadır.

Prof. Dr. Önder Ergönül; Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Koç Üniversitesi İş Bankası Enfeksiyon Hastalıklar Araştırma Merkezi’nin (KUISCID) kurucu direktörüdür. Ergönül, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1989 yılında mezun oldu, ihtisasını 1996 yılında Ankara Üniversitesi’nde tamamladı. 2003 yılında Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu’ndan Halk Sağlığı Yüksek Lisans derecesi aldı. 2000-2002 yıllarında ABD Utah Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Klinik Epidemiyoloji bölümünde araştırma görevlisi olarak çalıştı. “Crimean-Congo Hemorrhagic Fever (2007, Springer), Emerging Infectious Diseases: Clinical Case Studies (2014, Elsevier) ve Antimicrobial Stewardship (2017, Elsevier, ESCMID / ESGAP)” kitaplarının editörlüğünü yaptı. Koç ve Harvard Üniversiteleri işbirliğiyle 2010 yılından bu yana İstanbul’da düzenlenen “Sağlık Bilimlerinde Araştırma Metodolojisi ve Etik” yaz okulunun program direktörlüğünü sürdürmektedir. Türkiye Bilim Akademisi asil üyesidir. 2013-2017 yılları arasında Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) başkanlığını yapmıştır. 2018 yılından bu yana Avrupa Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (ESCMID) eğitimden sorumlu yönetim kurulu üyeliğinin ardından yayın sorumlusu olarak görevini yürütmektedir.

Ferda Keskin; Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden mezun.
Columbia University’den felsefe alanında Master ve doktora derecelerini aldı.
Halen İstanbul Bilgi Üniversitesi Felsefe ve Toplumsal Düşünce Yüksek Lisans Program Direktörü olarak görev yapıyor.

Osman Elbek; Tıp doktoru, Göğüs hastalıkları uzmanı
Türk Toraks Derneği Sağlık Politikaları Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi
İstanbul Tabip Odası Korona İzleme Grubu Üyesi