Page 49 - Hekim Sözü Sayı: 1
P. 49

yaşam hakkI


            İnsanlar serbestçe konuşabilecek. Biz   olacak? Nereye kadar gidecek? Buna bir
            şimdi serbestçe bile dilimizi konuşamı-  çözüm yok mu? Devlet buna bir çözüm
            yoruz. Neden? Dilimiz susturuluyor. Bir   bulsun. Bunun bir çözümü var bence.   Bizi neden sindir-
            insan nasıl özgürce konuşamaz? İşte biz   Neden olmasın? Biz bunu istiyoruz. Biz   mek istediler onu
            özgürce konuşamıyoruz. Bizim dilimizin   anneler olarak bunu istiyoruz.
            altında çok şeyler var ama konuşamıyo-                                    anlamadım. Ama biz
            ruz ve çıkaramıyoruz. Bir insan haklı ya   Galatasaray Meydanı’nın sizler için   mücadeleye devam
            da haksız konuşsun. Bakalım bu adam ne   anlamı nedir?
            diyor? İşte biz bu yanlış algıları kırmak                                 edeceğiz. Her yer bi-
            istiyoruz.                          Mesela artık ben nasıl yaşıyorum onu   zim için Galatasaray
                                                bilmiyorum. Bazen diyorum, çok yaşaya-  Meydanı’dır.
            Biz de bir meslek örgütüyüz, hekimleriz.   yım, sonra aman diyorum. 5 yıl yaşamı-
            Sizinle bu röportajı ben bir doktor olarak   şım, yaşamamışım neye yarar. Önceden
            yapıyorum. Genel olarak Türkiye’nin tüm   hasta olmuyorduk, ağlıyor ve sızlıyor-
            kesiminden beklentileriniz nelerdir? Nasıl   duk. Duvar arasında ağlamaların hepsi
            bir destek istersiniz ve neler beklersiniz   oldu. Şimdi hastalık bize geri döndü.
            Türkiye kamuoyundan?                Baş ağrısı, stres, migren, kalp ve damar
                                                tıkanıklığı, kireçlenme. Her hastalık bizde
            Devletten büyük bir destek isteriz.   oldu. Dışarıya gitmek istemiyorum, bir
            Türkiye halkından destek isteriz. Asker   düğüne gitmek istemiyorum. Diyorum
            annelerinden destek istiyoruz çünkü as-  ki, bu kadar insanlarız bu kadar annele-
            ker anneleri de bizim gibi ağlıyor. Bizim   riz, ağlamışız, sızlamışız, çocuklarımız
            çocuklarımızı da öldürdüler, onların ço-  kaybolmuş şimdi ne düğünü? Biz zevk
            cukları da ölüyorlar. Biz her zaman asker   almıyoruz artık hayattan. Biz hayattan
            annelerine dedik ki, gelin hep beraber el   bıkmışız. Yalnızca direnmekten bıkma-
            ele verelim. Bugün bizim çocuklarımız   mışız. Çocuklarımızın mücadelesi hiçbir
            öldükten sonra geri gelmiyor. Gelin hep   zaman bizi bıktırmıyor ve biz istiyoruz
            beraber el ele verelim ve biz bu savaşı   ki Galatasaray Meydanı’nın önünü bize
            durduralım. Savaşı istemeyelim. Ne   versinler ve biz de oraya çiçek bırakalım.
            kayıplar olsun ne de insanlar ölsün. Ne   O çiçeği alıp kokladığımız zaman biz
            cezaevlerine insanlar düşsün… Doktorlar   evlatlarımızı kokluyoruz. Biz evlatlarımı-
            bile kendi dairesinde, kendi yazıhanesin-  zın resmini oraya koyduğumuz zaman
            de, kendi muayenehanelerinde dövülüp   onların acılarını yüreğimize bağlıyoruz.
            katlediliyor. Geçen gün de söyledim İs-
            tanbul Tabip Odası’nda; bir doktor nasıl   Bu size iyi geliyor. En azından bir arada
            öldürülür? Demek ki biz bu hale gelmişiz.   olduğunuzu bilmek…
            Bir doktorun yazıhanesine gidip doktoru
            dövüyorsun. Öyle bir hale gelmişiz ki   Biz orada bir nebze olsun nefes alıyo-
            avukatlar bürolarında öldürülüyor. Biz   ruz. Bir gün bir rüya görmüştüm. Biz
            öyle bir hale gelmişiz ki adam çıkıyor   yine Galatasaray Meydanı’ndayız. Sanki
            dışarıya, akşam eve gelmiyor. Yani bu   benim oğlum Ferhat orada. “Anne dur
            sorunlar hallolsun. Bu sorunlar bitsin.   ben gidip arkadaşlarımı getireyim” diyor.
            Biz öyle bir Türkiye ve öyle bir dünya   Tünele doğru gidip bir daha gelmiyor.
            istiyoruz.                          Ben diyordum niye gidiyorsun, o diyordu
                                                ki ben arkadaşlarımı getireceğim. Maa-
            Galiba burada asıl olan dün size bugün   lesef onu kaybettik ve uyandım. Orası
            bize yarın belki çocuklarımıza... O yüz-  bizim sembolümüz ve mücadele yerimiz.
            den hepimizin bu işe sahip çıkması lazım.  Orayı da bize çok gördüler. Bizi neden
                                                sindirmek istediler onu anlamadım. Ama
            Evet, işte ben onun için diyorum. Bugün   biz mücadeleye devam edeceğiz. Her
            benim oğlum böyle oldu yarın senin   yer bizim için Galatasaray Meydanı’dır.
            oğlun olmasın. O asker gitmiş orada şehit   Kapımızın önünde de eylemimizi yaparız.
            olmuş, onun bir daha oğlu gidip de tekrar   Orada da alırım oğlumun fotoğrafını, ka-
            şehit olmasın. Bakıyorum asker gitmiş   pımın önüne koyarım. Gelen geçen soran
            şehit olmuş. Kardeşi gitmiş, onun oğlu   olsa “Ne oldu?” diye, ben de söylerim.
            da gitmiş ölmüş. Peki, bunun sonu ne   “Mesele böyle”.


                                                                                      OCAK - ŞUBAT 2019  hekim sözü  47
   44   45   46   47   48   49   50   51   52