Page 6 - Hekim Sözü Sayı: 2
P. 6

YÖNETİM KURULU






















            Quo vadimus                              *









                      Her ne kadar devleti yöneten zevat ve onların sözcüleri “Hepimiz aynı gemideyiz. Mesele beka me-
                      selesi” dese de, meslektaşlarımızın önemli kısmının ruh hali Cem Karaca’nın şu şarkısındaki sözler
                      gibi:

                             “Bindik bir alamete
                             Gidiyo’z kıyamete.
                             Yol dediğin, yol gibi
                             Ulaşmalı bir yere…”


                      Toplumun en tuzu kuru kesimlerinden olduğu varsayılan hekimler tükenmişlik sendromundan
                      müzdarip. Hekimlerin çoğu, daha çok çocukları ile ilgili olmak üzere gelecek kaygısı, ekonomik
                      hak kayıpları, siyasi baskı, ağır çalışma koşulları ve sağlıkta giderek artan şiddet başta olmak üzere
                      yaşadıkları olumsuzluklar nedeniyle mutsuz, daha da kötüsü umutsuz. Bir kısmı “çekip gitti”, daha
                      büyük kısmı ise çekip gitmenin hesaplarını yapıyor. En çok tercih edilen ülke açık ara Almanya.
                      Ekşisözlükte “Doktorların Almanya’ya göçü” şekline açılan başlık altında 21 sayfalık giriş yapılmış
                      durumda. Gitmeyi düşünmeyenler arasında ise mesleği bırakıp, başka iş yapmayı planlayanlar
                      oldukça fazla.
                      Başlıkta yer alan soru (Quo vadimus) bir yönüyle gelecekte “Ne olacağız?” anlamını taşır, bir yö-
                      nüyle de “Ne yapmalı?” sorusunu akla getirir. “Ne olacağız?” umutsuzluk içerirken, “Ne yapmalı?”
                      umut aşılayan bir sorudur ve aslında doğru soru “Ne yapmalı?”dır.

                      Evet, ne yapmalı, nasıl yapmalı da tükenmişlik sendromundan kurtulmalı. Ekonomik hak kayıp-
                      ları, siyasi baskı, şiddet, adaletin ve eğitim sisteminin deyim yerindeyse,  “dibe vurması” yalnız
                      hekimleri değil tüm toplumu etkiliyor. Sadece meslek grubu olarak hekimlerin kendini kurtarma-
                      sının mümkün olmadığı, adil bir toplumsal çözümün gerekli olduğu açıkça görülüyor. Böyle bir
                      çözüm şüphesiz kendiliğinden gelmeyecek. Çözümü toplumun diğer emekçi kesimleri ile birlikte biz
                      bulacağız. Örgütlenme, dayanışma, mesleki gelişim çalışmalarını demokratik ve katılımcı bir şeklide
                      ilerletmek bize düşen görevler.
                      Bu dönemde rutin işler dışında yapabildiklerimiz:

                      Temsilcilik seçimlerini daha yaygın bir şekilde gerçekleştirdik. Yeni dönem temsilciler kurulumuz
                      çalışmaya başladı. Hastaneler ile oda arasındaki bağ güçlendi. Yerelde yaşanan sorunlara beraber
                      yanıt arıyoruz.





            *Quo vadimus (nereye gidiyoruz)


              4  hekim sözü  MART - NİSAN 2019
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11