Page 41 - Hekim Sözü (Sayı 14) Mart-Nisan 2021
P. 41

KADIN







































            tecavüzün suç olarak kabul edilmesi   Cinsel saldırıda bulunan erkeklerin   soru sormadığını, %25’i şiddete maruz
            2005 yılında olabildi. Savaşta cinsel   özelliklerini biliyoruz: kadınlara yöne-  kaldıklarını bugüne kadar hiç kimseyle
            şiddetin, savaş suçu olarak ulusla-  lik olumsuz tutum alan, aymazlık ve   paylaşmadıklarını belirtmiş (Kara-
            rarası hukukta kabul edilmesi 1998,   yalanlarla saldırılarını önemsemeyen   koç, 2010). Kadınlar kendi adlarına
            yürürlüğe girmesi 2002 yılını buldu.   ve inkar eden, tecavüz olarak tanımla-  konuşmadığında ve yaşanılanlara dair
            Feministler kendilerine yönelik şiddet   mayan, tecavüzün kadının kışkırtması   hakikat onların sözü esas alınarak
            suçlarına, failin adını koyarak “erkek   sonucu gerçekleştiğini, “tecavüz diye   kurulmadığında patriyarkal sistemin
            şiddeti” dediler ve kadın cinayetlerini   bir şeyin olmadığını” ifade eden,   kendini hep yeniden ürettiğini biliyo-
            politikleştirdiler. Yasal kazanımlar   kendini masum olarak göstermek için   ruz. Cinsel saldırılarda “Bana olmaz”,
            tek başına yetersiz kaldığı için sık sık   mağdura da sorumluluk yükleyen,   “Bizde/burda olmaz” diyemeyeceğimi-
            yasaların etkin uygulanması talebiyle   daha geleneksel ve maskulen cinsel tu-  zi biliyoruz.
            kampanyalar yaptılar.            tumlara sahip olmaları. Cinsel saldırı   Yine biliyoruz ki uygun psikosos-
                                             faili erkeklerin yarısının kadını “hayat
            Ev içi şiddet, çok boyutlu ele alınma-  kadını” olarak tanımladığını, “gerçek   yal destek yaşanan travmayı azaltır,
            sı gereken, kadınların uzun yıllardır   erkek hayır cevabı almaz” vb. tecavüz   iyileşmeye yardımcı olur. Kadınlara
            deneyim paylaştığı ve bilgi biriktirdiği   mitlerine inandığını, şiddet uyguladığı   yönelik şiddeti önlemek ve durdur-
            bir alan. Kadın+lara karşı şiddetin   mağdurla empati kurabilenlerin oranı-  mak, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine
                                                                              duyarlı bakış açısıyla, kadın+ odaklı
            ve ayrımcılıkların “namus”, “genel   nın onda bir olduğunu biliyoruz.  bakımla mümkündür. Nefret suçla-
            ahlak”, kültür, gelenek, görenek, dini   Erkek egemen toplumda yaygın   rı, ayrımcılık, damgalama, dışlama
            gerekçelerle uygulandığını artık biliyo-  tutum, hayatta kalsa da kalmasa da   yeni normalimiz olmasın, çocuk-
            ruz. Tacizin romantik, travmanın ero-  kadını suçlamak. Bütün toplum kadın-  ların gençlerin hayatı, geleceğimiz
            tik, şiddetin pornografik hale getirile-  dan susmasını beklerken, sessizlik faili   kararmasın diyenler hiç de az değil.
            rek meşrulaştırıldığını biliyoruz. Erken   güçlendiriyor. İnsan eliyle oluşturulan   İstanbul Sözleşmesi’nin, toplumun
            yaşta zorla evliliklerle çocuk cinsel   travmaların ortak özelliği gizlilik,   en azından üçte ikisinin desteğine
            istismarlarının üstünün örtülmek   unut(tur)ma. Ev içi şiddet yaşayan   sahip olduğunu, her beş kadından
            istendiğini biliyoruz. En yakın olunan   kadınlarda bütün ruhsal hastalıkların   dördünün sözleşmeyi kaldırmaktan
            erkek istismarcıların aklanma ve istis-  katlanarak arttığını biliyoruz. Fiziksel   değil, uygulamaktan yana olduğunu
            marlarına devam etmekteki ısrarlarını   olduğu kadar ruhsal olarak da yara-  biliyoruz. Cinsiyetçi ayrımcılığın diğer
            tanıyoruz. Tecavüzün bir erkeklik   lanarak hayatta kalan kadınlar erkek   ayrımcılıkları beslediğini, şiddet ve
            suçu olduğunu biliyoruz. Erkeklerin,   egemen toplumda “ezik, arıza, canavar   zorla bastırmanın sağlığı bozduğunu,
            sadece kadınlara değil diğer erkeklere   anne” vb. sıfatlarla damgalanıyor.   iyileşmenin bağların onarılmasıyla
            de yaptığı (özellikle savaş bölgelerinde   Kadın+ların ruhsal hastalıkları psiki-  olduğunu, dayanışmanın ise sonsuz
            ya da hapishanelerde) bir şey olduğu-  yatrik tanı sistemlerinde (DSM’lerde)   imkanlara açılıp yaratıcılığı güçlendir-
            nu biliyoruz. Dünyada erkek şiddeti   açık ve uygun yer bulamıyor. Depres-  diğini biliyoruz. Ve tabii ki kadınların
            ile ilgili verilere ulaşmanın neden   yonu olan kadınların %93’ü bugüne   bedenleri gibi mücadeleleri de kendile-
            olağanüstü zor olduğunu biliyoruz.   kadar hiçbir hekimin şiddetle ilgili   rine aittir, araçsallaştırılamaz.


                                                                                     MART-NİSAN 2021  hekim sözü  39
   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46