Page 23 - Hekim Sözü - (Sayı 28) Temmuz-Eylül 2024
P. 23

DOSYA


                                             yaza dek tek bir şeyimiz de olsa doğru   Yani bu mahkemelerde yargılananlar
                                             gidiyor duygusundaydık. Öyle ya   ‘’Tamam, kabul biz bu hayvanları
                                             turistler bile Türkiye’nin ve özellikle   öldürdük ama kanun zaten buna izin
                                             İstanbul’un kedileri ve köpekleriyle   veriyordu bizim suçumuz yok’’ ya da
                                             fotoğraf çektirmeye doyamıyor, bu   ‘’Biz sadece izledik aslında zarar verici
                                             ortak yaşam hallerimiz belgesellere   bir şey yapmadık ama ölmelerine en-
                                             konu oluyordu.  Ancak günlerden bir   gel de olmadık’’ ya da ‘’Sütte leke var
                                             gün vitrinlerde keyifle gerinerek yatan   bizde yok’’ deseler acaba haklarındaki
                                             kediler, sabah istihkakını mahalle   karar nasıl olurdu?
                                             kasabından almaya gelen martılar, işe   Acaba bu durumun tarihte örneği var
                                             giderken bizi uğurlamaya gelen köpek-  mı diye araştırınca çok uzağa gitmeye
                                             ler ile nur topu gibi bir sokak hayvanı   gerek yok. II. Dünya Savaşı sonrası
                                             sorunsalımız olduğuna uyanıverdik.   kurulan uluslararası mahkemelerin
                                             Aşılama ve kısırlaştırma ile çözülebi-  tutanaklarına bakmak yeterli. Tam
                                             lecek bir probleme ilişkin “Hayvanları   da yeri gelmişken dünya genelinde
                                             Koruma Kanunu’nda Değişiklik Ya-  organize kötülük haline dönüş ema-
                                             pılmasına Dair Kanun” ya da kamuo-  relerinin giderek artmasından olacak,
                                             yunda bilinen yaygın adıyla “Katliam   II. Dünya Savaşı döneminde Hitler
                                             Yasası” sonrası suçlu köpekler ilan   ve destekçilerinin yarattığı o ürkünç
                                             edildi ve tüm ülke adeta bir korku fil-  distopya yıllarına ilişkin araştırma-
                                             mi şatosuna dönüştü. Bize de her gün   ların çoğaldığını da söyleyebiliriz.
                                             yeni bir vahşet öyküsüne uyanıp, tüm   O dönemde yaşatılan vahşete ışık
                                             bu travmatik tanıklıklarla baş etmeye   tutması ve o günlere tekrar dönme-
                                             çalışır bir paralizi hali düştü…  mek umuduyla Nürnberg, Tokyo ve
                                             Travmanın iyileşmesine ilişkin kadim   Kudüs Mahkemeleri’nin kararlarına
                                             bir bilgi olması dolayısıyla olacak be-  birlikte bakmak günümüzde şiddete
                                             nim zihnimde hayvanlara karşı işlenen   maruz kalanlarının daha çok kadınlar,
                                             bu dehşet verici suçlara dair adale-  çocuklar ve hayvanlar olduğu ger-
                                             tin nasıl gerçekleşeceği sorusu hep   çeğini unutmamıza engel olacaktır.
                                             zonkluyor bu dehşet başladığından   Bu kararlar birçok dehşet hikayesini
                                             beri… Kimin travması derken bizimki   anlama umudumuza bir ölçüde katkı
                                             elbet, hayvanlara karşı ülkemizde suç   sunabilir.
                                             bile işlenmiyor ki, onları katledenlerin   Her ne kadar galiplerin adaleti ol-
                                             işledikleri kabahat…             maları sebebi ile eleştirilse ve adaleti
                                             Elektrikli sandalye ile idam cezasını   sağlamakta başarısız oldukları bilinse
                                             bile ilk kez kendisine yanan bir sigara   de hukuk çevrelerinde önce Nürn-
                                             içirmeye çalışan bakıcılarını öldürdüğü   berg sonra Tokyo Mahkemeleri’nin
                                             için Fil Topsy’de uygulayanların böyle   kararlarının uluslararası hukukun
                                             bir mahkeme kurulursa hayvanlardan   tesisi açısından çok önemli olduğu
                                             adalet ve merhamet beklemeleri çok   söylenmektedir. Nürnberg Uluslara-
                                             abartılı olmaz mı? Ama tabii insan   rası Savaş Suçları Mahkemesi’nde “Ba-
                                             olmamak ‘insaflı’ olmayı da sağlaya-  rışa karşı işlenmiş suçlar” bakış açısı
                                             bilir bu açıdan. Hayvanların haklarını   kadar, Nazilere ilişkin müdafilerin o
                                             arayabildikleri hesap sorabildikleri   zamanki hukuk kurallarını uyguladık-
                                             bir gün gelir mi mesela? Kendileri-  ları yönündeki savunmalarına karşın
                                             ne karşı dünyanın birçok ülkesinde   mahkeme “Uluslararası hukuka aykırı
            yasaklayarak üstlerinden kazanılan
                                             çıkarılan saldırgan, yıkıcı, yok edici ve   eylemleri işleyenlerin kişisel sorumlu-
            kanlı parayı meşrulaştırıyor. Kimileri   dahi haksızca yasalar ve reva görülen   luktan kurtulamayacağı”nı belirterek
            sokaklarda onlarla yaşamayı uygun   yaşamla bağdaşmayacak uygulama-  bir çığır açmıştır! Yani mevcut yasal
            görmüyor. Kimileri de bir ‘sahibi’   lara rağmen verdikleri hayatta kalma   düzenlemenin izin vermesi halinde
            olmazsa yaşamamalı diyor. Ne yazık
                                             mücadelesi sonrası kurulacak ulusla-  bile bireysel sorumluluklarımız sürer,
            ki eşit şartlarda olmasa bile birlikte   rarası mahkemelerde neler konuşulur   kimsenin yaşam hakkını böyle bir
            yaşam bu canlara reva görülmüyor…  bilinmez. Ancak ‘insani’ davranma-  dayanakla elinden alamayız.
            Ülkemizde sokak canları bir eli yağda   malarını beklemek de herhalde bizim   Gelelim diğer sorumuza, Tokyo’daki
            bir eli balda, örnek uygulamalarla   umudumuz olur. O gün de özürleri   mahkemede verilen bir mahkumiyet
            korunuyorlar diyemesek de geçtiğimiz   kabahatlerinden büyük olur mu acaba?   hükmü de bu açıdan oldukça dikkat


                                                                                    TEMMUZ-EYLÜL  2024  hekim sözü  21
   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28