Page 13 - Hekim Sözü Sayı: 1
P. 13

DOSYA


            seldi. Finansal olmayan şirketlerin döviz
            cinsinden borçları,  kabaca yarısı Türk
            bankalarına yarısı da uluslararası banka
            ve kuruluşlara olmak üzere 340 milyar
            dolar civarında. Sonuçta Türkiye’nin
            yurtdışı aleme tüm yükümlülükleri 700
            milyar doları bulmuştu. Şimdi bu yü-
            kümlülükler teknik nedenlerle biraz daha
            inişte. Kısaca Türkiye’deki en büyük kırıl-
            ganlık noktaları yurtdışı aleme olan döviz
            yükümlülükleri oluşturuyor. O nedenle
            ne pahasına olursa olsun ülkeye bir döviz
            girişi sağlayarak, bu krizi geciktirmeye,
            etkilerini uzun döneme yaymaya çalışı-  ekonomik göstergelere yansımadı. Ulus-
            yorlar. Ama sizin sorunuzda da olduğu   lararası sermaye ve kapitalist küreselleş-
            gibi 5 yıl vadeli %7,5’ten yapılan borçlan-  menin üretim zincirlerine göbekten bağlı
            ma, benzer Amerikan tahvilinin %3 faizli   iken, ciddi bir şekilde ulusal kalkınma
            olduğu düşünülürse bir yılda %4,5, 5   hamleleri yürütülebilir mi, ben bunun   Türkiye ekonomisi
            yılda %22,5’luk reel bir yük getiriyor. Bir   kolay olmadığını düşünüyorum. Nedeni   ne yazık ki pislikleri
            ekonominin bunu kaldırması mümkün   de şu: Örneğin Güney Kore, Türkiye’ye
            değil.                              bir örnek olarak veriliyor. 1960’lı yıllarda   halının altına süpür-
                                                Türkiye ile benzer bir gelişme düzeyinde   meye çalışsa da er
            2013 yılı sonrası ABD’de parasal geniş-  bulunan bir ülke, şu anda hızlı bir büyü-
            lemenin azaltılacağı, hatta daralacağı ve   meyle, sanayileşmeyle kişi başına gelirini   veya geç bu hesap-
            faiz artışına gidileceği ilan edilmişti. O   hızla artırdı ve gelişkin ülkelerle benzer   laşmayla karşı karşı-
            zaman Türkiye farklı bir yaklaşımla bu   göstergelere sahip oldu. Ama Güney Ko-
            duruma karşı bir önlem alabilir miydi?                                    ya kalacaktır.
                                                re’de bu gelişme bir otoriter rejim altında
            Türkiye zaten 2013 yılına gelindiği   yapıldı. Sendikaların, meslek kuruluş-
            zaman ciddi bir dış yükle karşı karşı-  larının ve emek kesiminin baskı altında
            yaydı. Şartların değiştiği, yurtdışından   olduğu bir süreçte yapıldı. Türkiye için
            oluk oluk sermaye akışlarının kesildiği   benzer bir senaryoyu ben savunmam. Ne
            dönemde sıkıntı yaşaması kaçınılmazdı.   var ki bu tip otoriter kalkınma örneklerin-
            Ama eğer 2013 Mayıs’ında  ABD Merkez   de de kurumsal yapıyı koruyup, eğitime,
            Bankası Başkanı Ben Bernanke’nin tahvil   özellikle matematik-fizik-kimya gibi temel
            alımlarını yavaşlatacağına ilişkin açıkla-  bilimlere ağırlık verilip ve bürokraside
            ması sırasında- ki bu aslında bir sürecin   liyakati yani işi bilen becerikli ve o işin
            başlangıcının ilanı anlamına geliyor-  sorumluluğunu verimli bir şekilde yerine
            du-  Türkiye önlemlerini alsaydı, örneğin   getirecek insanları öne çıkararak yapıldı.
            Merkez Bankası rezervlerini güçlendirme   Türkiye’de cemaatleşmenin, tarikatleş-
            yoluna gitseydi ve banka kredilerinin çok   menin sürdüğünü, bürokraside liyakatin
            hızlı bir şekilde artırılmasına ve büyüme-  L’sinin bile geçerli olmadığını, eğitim
            nin hızlı suni bir şekilde hızlandırılması   sisteminin gericileştiğini, Türkiye’de
            gibi sevdalara kapılmasaydı durum farklı   araştırma geliştirme ve inovasyona yatkın
            olabilirdi. Özellikle de 2018 seçimi öncesi   dimağların maalesef bu eğitim sistemin-
            2017’de Kredi Garanti Fonu kapsamın-  den çok zor çıkacağını düşünürsek Türki-
            da Hazine garantili 200-250 milyar lira   ye açısından AKP rejiminde bu zihniyet
            civarında ucuz faizli krediyle ekonomiye   altında umutlu olmak için hiçbir neden
            doping verilmeseydi bugün belki bir   bulamayız.
            sıkıntıyla karşılaşılmazdı. Türkiye, Arjan-  Tüketim araçlarının tümünde Enflasyonla
            tin’le birlikte bu krizi en derin yaşayan   Topyekûn Mücadele diye bir kavram dola-
            iki ülkeden biri olmazdı en azından.
                                                şıyor. Bu bir çare midir, ekonomiyi olumlu
            Dışa bağımlı üretimin cari açıktaki rolü   bir yere götürür mü?
            görünür hale geldikçe yerli otomobil, yerli   Söyleşinin diğer sorularında da altını
            uçak, yerli ilaç gibi kalkınmacı söylemler   çizdiğim gibi, Türkiye küresel ekonomiye
            daha çok kullanılmaya başlandı. Yerli ve   entegre olmuş, küresel değer zincirlerinin
            milli üretimin sınırları nedir ve gerçekten   belli aşamalarında devreye giren bir ülke.
            bu krizi aşmakta bir katkısı olur mu?
                                                Böyle bir ülke döviz hareketlerinden çok
            Öncelikle bu ifade edilenlerin hiçbir   fazla etkilenir. Nitekim en son açıkla-
            tanesinin gerçek bir karşılığı şu ana kadar   nan rakamlara göre Türkiye’de üretici


                                                                                      OCAK - ŞUBAT 2019  hekim sözü  11
   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18