Page 55 - Hekim Sözü Sayı: 2
P. 55
KİTAP
Tıp, eczacılık ve bilim tarihi yazılarıyla le doludur. Mesleki çıkarlarımız hangi
tanıdığımız uzman hekim, araştırmacı ve bakımlardan zarar görmektedir sorusuna
kolleksiyoner Dr. Şeref Etker’in İkinci cevap aradığı yazısında Dr. Yağubyan,
Meşrutiyetin Tabip Örgütleri isimli kitabı hasta bakımında doktor değişmeleri, Osmanlı Devleti’nde
1908 Temmuzundan başlayarak, çoğun- ödeme sorunları, cerrahi müdahalelerin
luğu başkent İstanbul’da olmak üzere ücretleri konularını ele alarak çeşitli kurulan ilk hekim
İzmir ve Bursa’da kurulan yerel ve ulusal önerilerde bulunmakta ve yazısını şu söz- örgütü 1856 yılında
hekim örgütlerini mercek altına alıyor. lerle bitirmektedir: “İsteklerimize kulak
Son derece titiz bir araştırmanın eseri verileceğini ve yakında Osmanlı İmpa- açılan ve çoğunluğu-
olan kitapta yazar, dönemin toplumsal ve ratorluğundaki Eskülapius’un mutsuz nu yabancı hekim-
siyasal atmosferini tıp çevrelerinin kendi müridlerinin kaderlerini değiştirecek yeni
içerisindeki tartışma ve dernekleşme bir çağın açılacağını ümid ediyoruz. Sen- lerin oluşturduğu
süreçleri üzerinden inceliyor ve devrimin dikalaşalım, çünkü birlikten güç doğar.” Cemiyet-i Tıbbiye-i
özellikle sivil hekimler arasında yarattı- (s. 28-30)
ğı devinimin değişik örgütlere dağılmış Şahane’dir. Franko-
parçalarını bir araya getiriyor. TÜRK, RUM, ERMENİ, fon olan bu cemiyet
MUSEVİ VE MİSYONER
Osmanlı Devleti’nde kurulan ilk hekim TABİP ÖRGÜTLERİ çok sıkı bir denetim
örgütü 1856 yılında açılan ve çoğunlu- Meşrutiyetin ilanından hemen bir hafta altında tutuluyor
ğunu yabancı hekimlerin oluşturduğu sonra 30 Temmuz 1908’de, İstanbul’da-
Cemiyet-i Tıbbiye-i Şahane/ Société Im- ki sivil hekimlerden bir grup bir araya ve Türk hekimlerin
périale de Médecine’dır. Frankofon olan gelerek Etıbba-yı Mülkiye-i Osmaniye katılımı engelleni-
bu cemiyet çok sıkı bir denetim altında Cemiyet-i İttihadiyesi adını verdikle-
tutuluyor ve Türk hekimlerin katılımı ri dernek çatısında biraraya gelmeye yordu.
engelleniyordu. (s.11) Türkiye’deki tıp öğ- başlamıştır. Askeri hekimler ise aynı yıl
reniminin Fransızca olmasına karşı çıkan, Etıbba-yı Askeriye-i Osmaniye İttihad
Türkçe tıp dilini oluşturmayı amaçlayan Cemiyeti’ni kurmuşlar, 1912 yılında ise
ve Tıbbiye hocalarının öncülüğünde Etıbba-yı Mülkiye Cemiyeti adıyla yeni
kurulan Cemiyet-i Tıbbiye-i Osmaniye, bir örgütlenme ortaya çıkmıştır. Bu dö-
1897 yılında II. Abdülhamid tarafın- nemde birbiri ardına açılan ve bazılarının
dan kapatılmış ve cemiyet ancak 1909 tam olarak ne zaman faaliyetlerine son
yılından sonra tekrar toplanabilmişti. Her verdiğini bilemediğimiz tabip örgütleri
iki cemiyet de Avrupa’nın tıp akademi- ortaya çıkmıştır. Yazarın tespitiyle, “Her
leri modelinde kurulmuş birer örgüttü; milletin kendi tabip örgütünü oluşturma-
üyelerini seçimle alıyor, tıbbi etkinlikler sı, daha önce derneklere katılmamış olan
düzenliyor, yayınlar yoluyla sağlık bil- tabipleri harekete katılmasını sağlarken,
gisinin yaygınlaştırılmasına çalışıyordu. aynı zamanda ayrışmalara neden olmuş-
(s.445) Fakat İkinci Meşrutiyet’e kadar tur”. (s.27)
tabiplerin gerçek anlamda kapsayıcı İstanbul’daki Rum tabipler, örgütlenme
meslek örgütleri, özlük haklarını savu- konusunda diğerlerine göre daha önce
nacak cemiyetleri yoktu. İstanbul Etibba harekete geçmiş ve kalıcı kurumlar oluş-
Muhadenet Cemiyeti kurucularının turabilmiştir. Önce 1861 yılında İstanbul
deyişiyle “avukatlardan leblebiciye kadar Rum Tabipler Derneği açılmış, bu uzun
bütün esnafın senelerden beri müesses ömürlü olmayan derneğin ardından 1890 Ermeni Etıbba Cemi-
ve ihtiyaç-ı zaman ile mazhar-ı tekamül yeti’nden hekimler
olmuş kuvvetli esnaf cemiyetleri mevcud
olduğu halde, tababet gibi yüksek ve ince
bir meslek mensubinin bu gibi bir ictimai
teşkilat ihtiyacından vareste kaldığı” bir
gerçektir. (s.445)
Cemiyet-i Tıbbiye-i Şahane’nin 1912-13
döneminde başkanlığını yapan ve Ermeni
Etıbba Cemiyeti’nin kurucu üyelerinden
biri olan Dr. Garabed Yağubyan, İkinci
Meşrutiyet ortamında tabipleri örgütlen-
meye yönlendiren ve dönemin sorunlarını
özetleyen bir bildiri kaleme almıştır.
Kitapta ‘Tababet mesleğimizin çıkarlarını
savunalım’ başlığıyla tam çevirisine yer
verilen metin gerçekten çarpıcı tespitler-
MART - NİSAN 2019 hekim sözü 53