Page 44 - Hekim Sözü Sayı: 6
P. 44

kültür-sanat

                      İnsan öldü, yaşasın insan





                                    “Yeryüzü insana değil, insan yeryüzüne aittir.” 1



                                                      Demet Parlar




                       İnsanın sebep olduğu iklim ve göç gibi büyük krizlerin çözümü insan
                     olmayanları kapsayacak bir şekilde genişletilmiş bir etikle, var olan insan
                                    tasarımının değişimiyle mümkün olabilir mi?






                    ümanist ve insan merkezli   zihniyetin değişmesinin gerekliliklerini   imkanlarının araştırılmasının esinlen-
                    bakışın geride bırakılması ya   açık ve acı bir şekilde ortaya seriyor;  diricileri olmuş durumda.
            H da en azından enine boyu-      Artık yalnızca medya haberleri olarak   Deleuze ve Foucault’un öğrencisi olan
            na tartışılması, eleştirilmesi gereken,   değil doğrudan yaşadığımız iklim olay-  ve kendisini bir posthümanist, geliş-
            insan olmayan canlılar kadar cansız   ları, doğanın betonlasmasi, sokakta   tirdiği kuramı “eleştirel insan sonrası”
            varlıkları da dikkate alan yeni bir etik   dilenen mülteci çocuklar, aç insanlar   olarak tanımlayan İtalyan filozof Rosi
            anlayışın, yeni ortak yasam ağları-  gibi canımızı yakan meseleler üzerine   Braidotti insan sonrası öznenin, Batı
            nın oluşturulması gereken bir çağın   düşünürken temelde yalnız doğayı   düşünce geleneğinin dayandığı aşkın-
            eşiğinde ilginç ve büyük değişimlerin   ve insan dışı canlıları değil, kültürel,   lık/içkinlik, bilinç/beden, özne/nesne
            beklendiği bir zamanda yaşıyoruz.
                                             biyolojik ve fiziksel olarak bize benze-  gibi hiyerarşik karşıtlıkları yapısöküme
            Yaşadığımız çağın farklı bağlamlarda   meyen insanları da ötekileştiren zih-  uğratarak, yaygın “insan” tasarımını
            olumlu olumsuz bir çok tanımı yapılsa   niyetin bu sorunlarla ilişkisini gözden   sarsmaya ve insanı, -hayvanlardan ya-
            da insanın krizde olduğu bu çağa   kaçırabiliyoruz. Oysa evrendeki mini   pay zekaya uzanan bir skalada- insan
            sanki en çok “insan sonrası”/ “posthu-  minnacık yeriyle bize yaşam olanak-  olmayan yaşamla bağlantısında ele al-
            man” tanımı yakışıyor. Aslında “insan   larını cömertçe sunan gezegenimizde   maya çalışır.İnsan sonrası etiğin insan
            sonrası” kavramı hümanizmde tanım-  bu cömertliği tüm canlı ve cansız   ve insan olmayan ötekiler çokluğuyla
            lanan haliyle insanlığın, düşünce,   varlıklarla birlikte huzurla yaşamak ve   bir arada, dünyayla olumlayıcı bir
            yorumlama ve nesnellik süreçlerindeki   gelecek nesillere dünyamızı yaşanabi-  etkileşim kurmakla ilgili olduğunu ileri
            merkezi konumundan alaşağı edildiği,   lir bir dünya olarak bırakmak istiyor-  sürer. Aynı anda hem dünyaya içkin,
            insana dair kabullerin sorgulanmaya   sak en azından bu halimizi ve yerleşik   dünyaya dair güven duyan hem de
            başladığı bir potansiyel teorik alanı   zihniyet yapımızı sorgulamalıyız.  dünyadaki adaletsizlikleri ve olumsuz-
            niteliyor.  Aydınlanma’nın etkisiyle   Elbette bu sorgulamayı Spinoza ve   lukları eleştirebilen yeni bir tür özne
                   2
            her şeyin evrensel ölçeği olarak aklı   Nietzsche başta olmak üzere filozoflar   haline gelebilmek için emek vermemiz
            gören hümanizm ve monoteist dinlerin   çok önceden yapmaya başlamışlar.   gerekliliğine ve böyle bir öznenin
            etkisiyle tüm canlı türleri içinde insanı   Nietzsche hiyerarşik insan merkez-  ancak pratikte gerçekleştirilen eylemde
            hiyerarşik olarak tepe noktaya koyan   ci yaklaşımları reddeder ve kendi   ötekilerle birlikte gerçekleşebileceğine
            insan merkezli, insan kayırmalı dünya   felsefesini, insanın iki bin yıllık doğa   dikkat çeker. 3,5
            anlayışının, zihin-beden, özne-nesne   karşıtlığına ve saygısızlığına karşı bir   Braidotti’nin de içinde bulunduğu
            gibi ikiliklerle temellenen kartezyen   saldırı, büyük kirlenmeye karşı bir   antropoloji, felsefe, eğitim, bilim ve
            düşünce alışkanlığının değişmesi çok   öfke olarak tanımlarken Spinoza etik   teknoloji, siyaset kuramı ve iletişim
            zor gibi görünse de özellikle son 20   yaşamı, kendimizi varlığın bütünselli-  alanlarında çalışan  bir grup düşünü-
            yıldır yaşadıklarımız bu değişimi artık   ğinin ayrılmaz parçaları olarak görmek   rün yazdıkları Antroposen Manifesto-
            zorunlu kılıyor.
                                             olarak tanımlar. 70’lerden günümüze   sunda, insanın sebep olduğu krizin,
            İklim krizi, mülteci krizi, açlık, terör,   dek Fransız düşünürler tarafından   ancak insan olmayanları kapsayacak
            doğal kaynakların dünyanın artan nü-  geliştirilen, Deleuze’ün antihümanistik   biçimde geliştirilmiş bir etikle ve bu
            fusunun ihtiyaçlarını giderek artan bir   bakışına, Nietzsche’ye ve Spinozacı   tarz bir etiğe dayanan hikayelerle
            hızda karşılayamaz hale gelmesi gibi   monistik ontolojiye dayanan mater-  önlenebileceğine dikkat çekilir. Bu ma-
            küresel sorunlar 2000 yıllık insan mer-  yalist yaklaşımlar eleştirel bir insan   nifestoya göre insanlar, en az kargalar,
            kezli, 300 yıllık hümanist ve kartezyen   sonrası (posthuman) teori ve etiğinin   yarasalar, tilkiler, balıklar kadar yaşam

             42  hekim sözü  OCAK-ŞUBAT 2020
   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49