Page 42 - Hekim Sözü Sayı: 3
P. 42
KENT
netime halk katılımı” unsurlarının kentsel Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve 10-16
yaşamın geliştirilmesinde gözetilmesi Mayıs Engelliler Haftası münasebetiyle,
gereken dört önemli unsur olduğu ifade özellikle toplumun iki temel kırılgan
Toplumun refahın- edilmiştir. Benzer şekilde, “Sağlıklı Kent grubu olan çocuk ve engellilerin kentsel
Planlaması” yaklaşımı, Dünya Sağlık yaşamda aktif olarak yer alabilmeleri ve
dan bahsederken Örgütü’nün 1997 yılında “herkes için sağ- kent planlama ile yaratılacak sürdürüle-
de, toplumun her lık” prensipleri ışığında, kentte yaşayan bilir ve gelişmiş standartlardaki fiziksel
tüm grupların fiziki, sosyal, psikolojik ve mekânların, toplumun kırılgan kesimini
kesiminin eşit ve çevresel refahlarını geliştirmeyi amaçla- yaşama dâhil etme konusundaki etkisine
adil şekilde yaşam yan uzun dönemli bir kalkınma projesi dikkati çekmekte fayda görülmüştür.
girişimi başlamıştır. Akabinde, 2008’de
hakkının sağlan- kabul edilen Avrupa Kentsel Şartı II’de, BU DÜNYA BİZE ATALARIMIZ-
ması gereklidir. kentsel hizmetlerin toplumun dışlanmış DAN MİRAS KALMADI; ÇOCUK-
kesimleri dâhil herkesçe paylaşılması ge- LARIMIZDAN ÖDÜNÇ ALDIK…
rekliliği üzerinde durulmuştur. Toplumun Öncelikle, kentlerdeki en kırılgan grup-
her kesiminin kentsel haklarının gelişme- lardan birini oluşturan çocukları, sadece
si hakkındaki bu karar, daha yaşanabilir kentin birer kullanıcısı olarak görmenin
ve eşitlikçi kentlerin yaratılması açısından dışında, hem bireysel hem de sosyal ge-
önemli bir taleptir. lişimlerinde, yaşadıkları fiziksel çevrenin
etkisinin önemini göz önünde bulundur-
Şehir sosyoloğu Robert Park’ın “On Soci- mak lazımdır. Bu bakımdan çocuklar,
al Control and Collective Behavior” baş- diğer kırılgan grupların yanı sıra daha
lıklı kitabında bahsettiği üzere, insanlar özel bir anlamda değerlendirilmelidir. Pi-
geçmişten beri ihtiyaçları doğrultusunda, aget bilişsel teorisinde, dönemler kuramı
yaşadıkları dünyayı/kentleri canlandırma dâhilinde, çocukların içinde bulundukları
ve şekillendirme girişiminde bulunmuş- bilişsel aşama ile oynadıkları oyunlar ara-
lardır. Eğer kentler, insanlığın yarattığı sında bir ilişki kurmaktadır. Günümüzde,
dünya olarak yorumlanırsa, insanların çocukların oyun hakkı ve oyun alanları
kendilerini yaşamaya mahkûm ettikleri hakkıyla ilgilenen, UNICEF (UNESCO)
dünya olarak da ifade edilebilir demektir. ve IPA (International Play Association)
Bu bağlamda, dolaylı olarak, insanlar olmak üzere iki temel uluslararası kuruluş
kentleri tasarlarken, aynı zamanda, ken- vardır. Ayrıca, Birleşmiş Milletler İnsan
dini de tasarlıyordur. Dolayısıyla, kent Hakları Yasası ile ilişkili olarak 1959’da
planlama pratikleri, toplumun refah ve Çocuk Hakları Bildirgesi yayınlanmış, söz
verimliliğinin artmasına olanak tanıyan konusu bildirge 1989’da yenilenmiş ve
ve kapasite geliştirmek için gereken poli- “çocukların yaşadıkları şehirlerde sağlıklı
tika ve araçları kapsamalıdır. Toplumun ve güvenli ortamlara sahip olma hakları
refahından bahsederken de, toplumun ve gelişimleri için çocukların boş zaman
her kesiminin eşit ve adil şekilde yaşam geçirme, dinlenme, yaşlarına uygun
hakkının sağlanması gereklidir. Anaya- olarak oyun oynama ve kültürel-sanatsal
samızın 56. Maddesi, (“Herkes sağlıklı etkinliklere katılma hakları vurgulanmış-
ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına tır.”
sahiptir”, bu hakkı desteklemektedir.
Ülkemizde 1990 yılında imzalanan Çocuk
Toplumun her kesimini içine alan kent Hakları Sözleşmesi, 1994 yılında Türkiye
planlama süreçlerinin önemi, bilhassa Büyük Millet Meclisi’nde onaylanmış ve
1992 tarihli Rio Zirvesi’nde, ardından 1995 yılında Resmi Gazetede yayınlana-
1996’da İstanbul’da gerçekleştirilen rak yürürlüğe girmiştir. Anayasamızın 90.
Habitat II Konferansı’nda “sürdürüle- Maddesi gereğince, söz konusu sözleşme-
bilir kentsel gelişmenin sağlanması” ve ye uyulması zorunlu bir hukuk madde-
tüm yurttaşların ihtiyaçlarının dikkate sine dönüşmüştür. Hukuksak altyapı ile
alınması gerekliliğine yapılan vurgu ile güçlendirilen çocuk hakları, çocuğun
gündeme gelmiştir. Yapılan araştırmalar, yaşadığı fiziksel çevrenin öneminin
kentlerde herkes için nasıl daha yaşana- anlaşılması ve kabul edilmesi bakımın-
bilir mekânlar düzenlenebileceğine ilişkin dan etkili olmuştur. Mekânın, çocuklar
tartışmalarda, özellikle kırılgan kesimi için daha yaşanılabilir hale getirilmesi
de dâhil ederek, tüm toplumun kentsel amacıyla UNICEF tarafından başlatılan
mekân düzenlemeleri sırasında yeterince “Çocuk Dostu Kent” projesine, Türkiye
düşünülmediğini göstermiştir. de 2006-2010 döneminde 12 şehirde ço-
cuk dostu kent girişimi başlatarak destek
Bu nedenle, yaklaşan 23 Nisan Ulusal vermiştir.
40 hekim sözü MAYIS-HAZİRAN 2019