Page 38 - Hekim Sözü Sayı:5
P. 38

röportaj


            Sekreteriydim. 78’de yapılan seçimde   başvurduk. Danıştay’a. Ama tabii yedi   larla ilişki bakımından sorun yok, ama
            Çoşkun Özdemir de Başkan olmuştu.  yıl süren bir hukuk sürecinden sonra   işim bitince adam “hocam borcumuz
                                             ancak 1990’da dönebildik.        ne kadar” dediğinde, kıpkırmızı
            Döndük geldik. Tabii bütün siyasi
            örgütler, dernekler, sendikalar hepsi-  erkes dönebildi mi        oldum, ne yapacağımı şaşırdım. “Ben
            nin kapısında kilitler vurulu. Tabip  H hocam?                    bilmiyorum, siz bilirsiniz işte hekim
            Odası’nın da, TTB’nin de. Ve ülkede   Döndü döndü. Bazı arkadaşlar   ücreti nedir diye” Şimdi hatırlamıyo-
            demokratik hayat bitti. Ancak üniver-  yurtdışına çıkmıştı. Benim o sırada   rum adam yüz lira mı iki yüz lira mı
            sitede, hiç olmazsa demokrat öğretim   yurtdışına çıkışım da engellenmişti.   zarfa koydu, gitti. Bir kaç gün sonra
            üyeleri arasında bir rahatsızlık başladı.   Pasaportuma el konulmuştu. Dolayı-  posta kutusunun içinde bir zarf, zarfın
            Bir takım tepkiler oldu. 1982’nin so-  sıyla hiç bir yere gidemedim. Ben de   içinde ödediği miktar kadar para ve bir
            nundan itibaren üniversite tasfiyeleri   çaresiz muayenehane açtım. Ama bu   not “Hocam siz eksik aldınız, hekim
            başladı. Bugünküne benzer bir tablo…                              ücreti bu kadar düşük değil” diye
                                             konuda çok tecrübesizdim. Muayene-  yazıyordu.
            Biliyorsunuz 1402 sıkıyönetim kanu-  hane açmak da o kadar kolay değil. O
                                                                                  onuçta siz o dönemin şartlarında
            nu. Elimize birer sarı kağıt ulaştırıldı.   yüzden oturduğumuz evin bir odasını   S evinizin bir bölümünü muayeneha-
            O sırada bütün Türkiye’den 1402’lik   muayenehane haline getirdik. Hiç
            olanların sayısı üniversitede 80-90 ci-  unutmuyorum ilk hasta geldi, bir arka-  ne olarak kullanıp hekimlik yapabil-
                                                                              mişsiniz ama bu dönemde yapmak
            varında idi. İstanbul Üniversitesi’nden   daş göndermişti. Son derece mahcup
            ben, Gülser Koptagel Cerrahpaşa’dan,   bir şekilde muayene ediyorum, hasta-  mümkün değil. Hekimliğin serbest,
            Profesör Metin Özek, Üstün Korugan
            vardık. Ankara’dan, İzmir’den bayağı
            bir arkadaş vardı. Daha sonra güvenlik
            soruşturması adı altında tasfiyeler
            başladı. Binlerce kişi kamu görevinden
            uzaklaştırıldı. Fakat bugünle kıyaslar-
            sak en azından sıkıyönetimden sonra
            yasal itiraz yolları açıktı.
                 ocam biliyorsunuz, şimdi güven-
            H lik soruşturmalarında açıklayıcı
            bir belge sunulmuyor. O süreçte size
            gelen sarı kağıtlarda ne yazıyordu?

            Şu yazıyordu hala aklımda, “1402
            sayılı sıkıyönetim kanuna göre bir
            daha kamu görevinde çalıştırılmamak
            üzere işinize son verildi” Ama bu
            rektörlük üzerinden yollanıyordu,
            kağıtların altında rektör yardımcısının
            imzası oluyordu. Sıkıyönetim yasasın-
            da bir madde vardı; kamu görevinden
            uzaklaştırma yetkisi veriliyordu. Şimdi
            bu tasfiyeyi yapan grubun yetkili olup
            olmadığı da belli değil.

            Türkiye’de 80 ile başlayan bir süreç
            yaşandı. Tabii tasfiyeler önceden de
            vardı. 1960 yılında biz öğrenciyken
            147 Öğretim üyesi uzaklaştırılmıştı.
            Ama aradan iki-üç ay geçti, neredeyse
            özür dilenerek döndüler görevlerine.
            Orada da tasfiyenin hangi kriterlerle
            yapıldığı belli değildi. İçinde Mina
            Urgan gibi solcu olanlar da vardı,
            Cihat Abaoğu gibi sağla solla ilgisi
            olmayanlar da vardı. 1980 tasfiyele-
            rinde ölçü çok geniş tutulmuştu ama
            dediğim gibi sıkıyönetimin ardından
            yasal yollara başvurmak mümkün hale
            geldi. Biz de İdare Mahkemeleri’ne

             36  hekim sözü  EYLÜL - EKİM 2019
   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43