Page 37 - Hekim Sözü Sayı:5
P. 37
röportaj
Darbelere karşı
demokrasi mücadelesiyle
geçen bir ömür
Gençay Gürsoy
Röportaj: Süheyla Ağkoç*
Elini uzatsan varabileceğin bir huzur ortamı ne yazık ki gelmiyor bir türlü bu
ülkeye. Umuyorum ki aklıselime dönme konusunda Türkiye bir adım atabilir.
Ümidimi büsbütün kesmiş değilim. Yerel seçimlerde gösterilen bu son dayanışma
çabaları ümitleri artırıyor.
ocam sizinle 12 Eylül’ü dılar, sonra da bıraktılar. Bunda bir fesörlük aşamasına gelmiştim, o gün
konuşmak istiyorum. Eylül bit yeniği var diye sezmiştik. Bir süre Türkiye’de değildim. Paris’te bir has-
H denince akıllara 12 Eylül sonra 27 Mayıs oldu. taneye araştırma için gönderilmiştim.
darbesi geliyor, özellikle sizin kuşağı- O zamanlar biz darbe demezdik. Nöroloji laboratuvarlarını kurmak için
nız için… çaba içindeydik. Binamız yapılmıştı,
Çoğumuz 27 Mayıs’ı “Devrim” olarak
Kuşak denilince, ben 12 Eylül ile karşıladık. Her şeye rağmen anaya- bir takım aletler alınmıştı. Binanın
sınırlı kalamam, üç askeri darbenin sal özgürlükler çerçevesini genişle- açılış dönemi tam 12 Eylül’e denk
üçüne de tanıklık ettim. Öncelikle ten değişiklikler yaptılar. Zamanla geldi. Bir kongreye gitmiştik; gece
60’lı yıllara doğru uzanmak lazım, o askeri darbelerin bir nevi başlangıcı otomobille, bir kaç doktor arkadaşla
dönem öğrenciydim. Tıp Fakültesi olduğunu kavradık ve darbe demeye birlikte Paris’ten Brüksel’e geçtik. Tür-
Talebe Cemiyeti Yönetim Kurulu’na başladık. Sonra 12 Mart Askeri Dar- kiye’den gelen ben ve Reha diye bir
üyeydik. Nurettin Sözen, Selçuk Erez besi oldu. O zaman ben asistandım. arkadaş vardı. Gittik vardık kongreye,
ve Ali Babaoğlu, hepimiz aşağı yukarı 1961’den sonra Tüm Öğretmenler bir anons yapıldı; kongre başkanı bizi
aynı dönemde okuduk. O zaman çok Sendikası (TÖS) kurulduğunda biz yanına çağırıyordu. Hiç bir şeyden
fazla kazaya uğramadık. Bir akşam, de üniversite asistanları sendikasını haberimiz yoktu.
İstanbul Üniversitesi Rektörü yerlerde (ÜNAS) kurmuştuk. Tabii bütün osyal medya
sürüklendi, Demokrat Parti’nin vahşi dernekler, sendikalar falan 12 Mart S yok tabi...
dönemleriydi. Biz de Üniversite bah- 1971 darbesiyle kapatıldı. Sonrasında
çesinde yüzlerce kişi “Üniversiteyi terk askerler siyasetten uzaklaştıkça, yeni Evet Gittik, “geçmiş olsun” dediler,
etmiyoruz!” diye oturduk, O günlerde hareketler başladı. “Ne oldu”diye sorduk, “Haberiniz yok
öğrenci hareketlerinden dolayı sıkıyö- mu, sizin bir anayasanız vardı ama
netim ilan edilmişti. Bizi topladılar, Bu sefer sendikalar yerine dernek- artık yok, hükümet yok. Askeri darbe
Cemse’lere bindirdiler, yüzlerce kişiyi ler kuruldu, çünkü özgürlük alanı oldu,” dediler. Türkiye’ye dönüşünüz-
Davutpaşa’ya götürdüler. O zamana ciddi şekilde daraltılmıştı. 1971-1980 de sıkıntı varsa destek olalım dediler,
kadar 27 Mayıs olacak mı olmayacak arasında Türkiye’nin sosyal gelişimi, sahip çıktılar. Neyse, sonra dönüş
mı, bildiğimiz bir şey yoktu. Ama yol demokrasi talepleri, sınıfsal tepkiler, süresi epey uzadı. Yurtdışında olan
boyunca askerler bize çok iyi davran- siyasi iktidarın çerçevesine sığmaz arkadaşlarla haberleştik,“Ne yapalım?”
oldu. Sonra da 12 Eylül Darbesiyle diye. Bir süre sonra döndük tabi. O
Dr., Hekim Sözü Yayın Kurulu Üyesi karşı karşıya geldik. Ben o sırada pro- sırada ben İstanbul Tabip Odası Genel
EYLÜL - EKİM 2019 hekim sözü 35