Page 33 - Hekim Sözü Mart-Nisan 2020 ( Sayı 8)
P. 33

DOSYA


            dilin içerisinde kadın görünmez olmuştur.   gibi kadına toplumsal norm olarak atfe-
            O yüzden tarihin, erkeğin tarihi “hiS-  dilen hayata ‘yardımcı’ , ‘anne’ rollerine
            tory” olmasına şaşırmamak gerek. Dale   oturtulabilecek meslekler ‘kadın mesleği’;
            Spender “Erkeğin Ürettiği Dil (Man Made   doktorluk, savcılık, hakimlik, siyasetçi-  Kadın mücadelesinin
            Language)” adlı yapıtıyla dil ve kadının   lik, yazarlık gibi ‘söz sahibi’, ‘bilen kişi’   önceliklerinden biri
            toplumdaki konumu arasındaki bağlan-  gibi rollere oturtulabilen meslekler ise
            tının feminizm hakkındaki çalışmaların   ‘erkek mesleği’ olarak düşünülmektedir.   de cinsiyetçi dil ile
            odak noktası olması gerektiğini vurgu-  Gündelik dildeki; kadın siyasetçi, kadın   mücadele olmalıdır.
            lamıştır (Akt.Humm,1994,s.31). Dilin,   yazar, kadın savcı gibi söylemlerin hepsi,   Cinsiyetçi dil, cinsi-
            erkeği “norm” olarak tanımlayan, kadını   aslında bu durumun norm dışı olduğunu
            aşağılayan yapısının değiştirilmesi gerek-  bir kez daha bize hatırlatmanın ötesine   yet temelli şiddetin
            tiğini söylemiştir.                 geçmemektedir. Çünkü erkeklerden bah-  ve kadın cinayet-
                                                sederken bu ‘özel’ vurguların hiçbirine
            Kadın mücadelesinin önceliklerinden biri   ihtiyaç duyulmamakta ve bu özel ifade   lerinin beslendiği
            de cinsiyetçi dil ile mücadele olmalıdır.   meslekten çok kadının cinsiyetini ön   topraktır. Bu toprağı
            Cinsiyetçi dil, cinsiyet temelli şiddetin ve   plana çıkaran ifadeler olmaktadır. Aynı
            kadın cinayetlerinin beslendiği topraktır.   şekilde dildeki, bilim adamı, insanoğlu,    ortadan kaldırma-
            Bu toprağı ortadan kaldırmadan, orda   işadamı gibi sözcükler insanlığın tümünü   dan, orda yetişen
            yetişen otlarla ve dikenlerle mücadele   kapsadığı düşünülerek söylenen ancak   otlarla ve dikenlerle
            etmek de mümkün görünmemektedir.    yine ‘kadın’ı dışarıda tutan ifadelerdir.   mücadele etmek de
            Bu yazının amacı; cinsiyetçi dil kavra-  Bunlar aynı zamanda, kadının varlığını   mümkün görünme-
            mını, ortaya atılan kuramlardan destek   tamamen yok sayan ve kadının kendi-
            alınarak örneklerle açıklamak ve farkında-  ni anlatmasını güçleştiren ifadelerdir.   mektedir.
            lık yaratarak konu ile ilgili mücadele hattı   İngilizcedeki “manmade (insan yapımı)”,
            oluşturulmasıdır.                   “mankind (insanlık)” gibi ifadeler de yine
                                                kadını, tanımlanan ‘insanlığa’ kendini ait
            Dünya dillerinde, cinsiyetçilik bazen   hissettirmemektedir.
            dilbilgisi kurallarında, bazen sözlüklerde
            bazen dedeyim ve atasözlerinde olmak   Altı çizilecek bir diğer nokta da dilde
            üzere çeşitli biçimlerde görülmektedir.   kadınların davranışlarının ve yaptığı
            Hint-Avrupa ailesindeki dillerin, birkaç   işlerin küçümseyici ve negatif bir şekilde
            istisna dışında dilbilgisel açıdan cinsiyet-  ifade edilmesidir. Bu şekilde kadınların
            çi, Türkçe’nin de içerisinde olduğu Ural-   erkeklerin gözündeki “ikincilliği” yerleşti-
            Altay dil ailesinin ise dilbilgisi açısından   rilmeye çalışılmaktadır. Kişinin toplumda
            değil de, sözcükler, deyimler ve atasözleri   bu kavramları duyarak büyümesi, gerçeğe
            gibi yönleriyle cinsiyetçi oldukları görül-  en iyi ihtimalle, önyargılı yaklaşırken
            mektedir.                           kendisini bulmasına neden olmaktadır.
                                                Kadınlar küçümsenmeye başlandıkça
            “Cinsiyetçi dil” kadın ve erkeğe eşit yak-  onların sözleri de hafife alınmış, erkek
            laşmayan, cinsiyetlerden birini (genellikle   eksiksiz insan olarak görülünce “kadın ve
            kadını) dışlayan ve önemsiz gösteren   kadınlığa özgü sayılan her şey, çoğun-
            ifadelerin tümü olarak tanımlanabilir.    lukla dilde olumsuz yönde değerlendirilir
            Türkçe’de “Kadının sırtından sopayı,   ya da romantikleştirilir” (Segal,1987,s.49)
            karnından sıpayı eksik etmeyeceksin”,   olmuştur. Feministler özellikle bu vurgu-
            “Elinin hamuruyla erkek işine karışma.”,   yu yaparak dilin erkek lehine olduğuna
            “Evi, ev eden avrattır.”, “Er olan ekmeği-  dikkat çekmiştir. “Karı gibi gülmek, kız
            ni taştan çıkarır.” atasözlerindeki, kadını   gibi utanmak, karı gibi yürümek, ‘bayan’
            sadece doğurganlığa ve mutfak işlerine   sürücü” gibi tanımlar; kadına atfedilmiş
            hapseden, erkeği ise ekonomik özgürlüğü   negatif rolleri gösterirken, bir kadının
            elinde tutan olarak tanımlayan bakış açı-  becerikli olduğunu göstermek için ise “er-
            sını görmek hiç de zor değildir. Kadınlar   kek gibi kadın” ifadesi kullanılmaktadır.
            kapitalist süreçle birlikte kamusal iş saha-  Erkeğe atfedilen roller ise toplumda övgü
            sına çıkmış olmalarına rağmen meslekler   niteliğinde kullanılmaktadır; “adam ol-
            arasındaki cinsiyetçi tanımlama da hala   mak, adam gibi, adamakıllı, adam yerine
            değişmemiştir. Hemşirelik, sekreterlik,   koymak, adam etmek, sözünün eri, işin
            ana sınıfı öğretmenliği, temizlik personeli   eri” gibi örnekleri çoğaltabiliriz. TDK’da


                                                                                     MART-NİSAN 2020  hekim sözü  31
   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38