Page 53 - İnsan Olarak Hekim Karar Verme ve Akıl Yürütme Yolları
P. 53

Bilişsel Eğilimlerin bir kısmı algı ile ilgilidir. Önemli bir kısmı ise
          yukarıda anlatılan birinci sistem ağırlıklı karar verme mekanizmaları-
          mıza bağlıdır. (Croskerry P, 2002), (Croskerry P, 2003b)
            3.1. Algı
            Görsel  algı,  etrafımızdaki  dünyanın  en  anlamlı  bilgi  biçimidir.
          Dış dünyayla en yakın bağlantımız ve kaybetmeyi en az isteyeceği-
          miz duygudur. Oysa baktığımızı her zaman görmeyiz ve çoğu kez
          görmeyi beklediğimizi görürüz. Gördüğümüzden fazlasını kurgula-
          yabiliriz.  Gördüklerimizi  değerlendirmemiz  içinde  bulunduğumuz
          koşullara bağlıdır. Gördüklerimizde tutarlılık ve düzen ararız, bu yüz-
          den boşlukları doldururuz. Algımızın bu özellikleri tanıda hatalara
          yol açabilir. Benzer biçimde işitme, dokunma ve diğer duyularımız
          da yanılabilirdir.
            Örneğin hastamızın öyküsünü dinlerken muayene ederken içinde
          bulunduğumuz ruh haline, çevresel faktörlere, sosyal- kültürel geç-
          mişimize vb. bağlı olarak, öykü ve muayenenin tanıda bize destek
          olacak yanını değil başka bir yanını daha ağırlıklı algılayabiliriz.  Tanı
          kararımızı bu algıya göre verebilir ve hata yapabiliriz. Tanı bazen tek
          bir cümle veya bulgu ile aydınlanabileceğinden, algımızın doğru yo-
          rumlanması çok önemlidir.
            3.2. Klinik kararlarımızda (tanıda) hataya yol açan kısa
            yollar (heuristic)
            Bu bölümde “klinik karar” derken çoğunlukla tanı kararlarından
          söz  edilecektir.  Klinik  tanı  koymak  karmaşık  bir  süreçtir  ve  insan
          zihninin  doğası  hata  yapmaya  açıktır.  Önceki  bölümde  anlatıldığı
          gibi bilinçli kontrolümüze gerek olmadan kullandığımız kısa yollar
          (Sistem 1), tanı koymada bize rahat ve kolay gelir. Bilişsel doğamızın
          özelliği olan bu yollar bazen hatalara neden olurlar. Üstelik hekimlik-
          te bu kararlar, koltuklarda uzanıp, seçenekleri uzun süre düşünerek ve
          değerlendirerek verilmez. Tersine, çoğu kez klinik sorunlar karşısında,
          var olan baskılara ve kaynaklara göre insani (flesh and blood), hızlı ka-
          rar ve eylemlerle yanıt verilir. İnsani karar vermek, hekimin genellikle
          birinci sistem yoluyla ve klinik sezgiyle tanı koyması anlamına gelir.


                                     52
   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58