Page 56 - İnsan Olarak Hekim Karar Verme ve Akıl Yürütme Yolları
P. 56

Hasta görürken aynı anda başka hastalar kapınızı açıp sorular yö-
            neltebilirler, personel, sekreter reçete, rapor veya cevaplamanız gere-
            ken yazışmalarla ilgili sorunlar iletir, idareden aranabilir, konsültasyo-
            na çağrılabilirsiniz. Dâhili veya dışarıdan gelen telefonlardan ve daha
            uç ve kişisel sorunlardan söz bile etmiyorum.
               Endüstriyel üretimde, hız ve doğruluk arasında iyi bir denge ol-
            ması gerekir. Üretim hattı ne kadar hızlı giderse ürün kalitesi o kadar
            düşük olur. Hekimler de belli bir sürede, ne kadar çok hasta ile karşı-
            laşırsa kararların kalitesi o kadar düşme riskiyle karşı karşıyadır.
               2. Geçmiş deneyim, uzmanlık körlüğü
               Deneyim, karar verme kalitesinin önemli bir belirleyicisidir. Ge-
            nel olarak tecrübe, birikim ve uzmanlığı beraberinde getirir. Her-
            hangi bir alanda uzman olmanın yaklaşık on yıl gerektirdiği tahmin
            edilmektedir. Ancak, belirli bir alanda uzmanlaşmış olmak, klinisyenin
            yeni sorunlara yaklaşımını da belirleyebilir. Erişim kolaylığı, el altında
            olma (avaibility) kısa yolu, belirli bir tanı ile ilgili deneyimin tekrar o
            tanıya yönelme olasılığını artırdığını öngörür.
               Uzmanlık körlüğü veya halk arasındaki bir atasözüyle “elinde çe-
            kiç olan her şeyi çivi görür” bu duruma iyi bir örnektir. Bir alanda
            uzmanlaşmış olan hekim, karşılaştığı sağlık problemlerini kendi ala-
            nıyla ilişkilendirmeye yönelebilir. Buna karşılık, uzmanlık alanı dışın-
            daki, bir süredir görmediği (gözden uzak, akıldan uzak) hastalıkların
            tanısını koyma olasılığı azalır.

               3. Duygusal durumun etkisi
               Doktorlar ve sağlık ekibi, herkes gibi ruh hali değişikliklerine kar-
            şı savunmasızdır ve duygusal bozukluklar yaşamaları olasılığı yüksek-
            tir.  Çünkü her gün kendilerinin ve yakınlarının da başına gelebilecek
            çok çeşitli hastalık ve ölümle yüz yüzedirler. Duygularımız bilişsel
            kontrolümüzü, kararlarımızı da etkileyebilir, tanı ve tedavide hatalara
            yol açabilirler. Bu durum “Duygusal Eğilimlerimizden Kaynaklanan
            Yanlılıklar” veya kısaca “Duygusal Eğilimler” (Affective Dispositions
            to respond/ADR’ler)” olarak adlandırılır.


                                        55
   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61