Page 39 - Hekim Sözü Sayı: 2
P. 39
RÖPORTAJ
çıktı cezalar. Yonca Demir’e örneğin… mızı çalıyor, bu ülkenin geleceğinden Böyle, askıda kalmış gibi….
Genç insanlara üstelik. Bizim Gencay çalıyorlar. Çağlayan’da yargılanan
abinin, benim zaten suçumuz çok. insanlara baktığımda akademi ala- em TİHV’in (Türkiye İnsan
Ortalıkta dolaşıp durmadan devleti nında en yetkin insanların bu metni H Hakları Vakfı) başkanı olmanız
eleştiriyoruz ki, zaten yurttaş olarak imzaladığını görüyorum. Üniversite- hem de yoldaşlığınız nedeniyle diğer
devleti eleştirmek bizim görevimiz. lerin içi boşaltıldı, çok üzücü. Sadece Barış Akademisyenleri’nin davalarının
Çalıştığımız sivil örgütler dolasıyla bu yargılama süreci de değil kanun da takipçisisiniz. Yonca Demir’le ilgili
da bunu söylemeye yetkimiz var. Ör- hükmünde kararnamelerle çıkarılan olarak biraz bahsettiniz, diğer davalar-
gütlerden dolayı insanlar, yani basın insanlar, en üretken insanlar. Yayınla- la da ilgili gözlemleriniz neler?
da kulak veriyor bize. Ama Yonca rına baktığımızda çok önemli çalışma- ŞKF: Öncelikle yargılama sürecine
genç bir akademisyen. Zaten akademi lar yapmışlar. Her birinin üniversite ilişkin ve yargı mensuplarına ilişkin
hayatını mahvettiler gencecik insan- dışında da çalışmalarını sürdürdüğü gözlemler var. Hepimizin gözlemleri
ların. Güvensizliğe, işsizliğe mahkûm de görüyoruz. bunlar. Bir kere ağır ceza mahkemele-
ettiler çok sayıda insanı. Bir de üstüne rinde olmayacak kadar genç insanlar
böyle ağır cezalar inanılır gibi değil. argılandığınız başka davalar ağır ceza mahkemesi heyetinin üyeleri.
Dolayısıyla çok öfkeliyiz. Zaten bütün Y var mı? Bir “Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı”
bu 1,5 yıllık süreç içinde Çağlayan’da Tabii. Bir günlük gazete editörlüğü dediğimizde belli bir ağırlığı olur,
harcanan mesai yeterince öfkelendiren de onlardan biri. Bu editörlük mevzu deneyimi olur. Çünkü Ağır Ceza
bir durum.
ilginç bir durum. Çünkü gönüllü Mahkemesi -adı üstünde zaten- ceza-
Emeğimizi çok daha anlamlı işler destek olmak amacıyla yaptığımız bir lar bakımından oldukça ağır birtakım
yapmaya kullanabilecekken zamanı- iş bu. Birden karşımıza propaganda suçları değerlendiriyor. Bunu hakkıyla
suçuyla geliyor. Propaganda da ne! yapabilmek için biraz deneyim gereki-
Gazetede yer alan haberler… Gazetede yor. 30’lu yaşlarında insanlar ağır ceza
yer alan haberlerle ilgili söylenecek mahkemesi başkanı olarak görev yapı-
bir şey yok. Sonuçta ifade özgürlüğü yor. Bir entelektüel birikim olmadığını
olarak tanımlanabilecek birtakım görüyoruz. İşte, benim duruşmamda
haberler, haber başlıkları var. En çok en komiği: Emile Zola, dedim ben. Bir
rahatsız oldukları, savcının en çok türlü anlayamadı hâkim. Emine Solan,
rahatsız olduğu devleti “düşman” diye diye yazdırmaya çalışırken, biz düzelt-
tanımlamış bir haber başlığı. Diyor tik. Emile Zola’yı, Dreyfus Davası’nı
ki, “Devlet düşman mı?”. Ben dedim bilmiyor olmak, Durkheim’ı tanımıyor
ki “Devlet düşman olarak görülebilir. olmak...
Bazen yani iyi bir organizasyon yap-
mıyorsa. Bunda bir sıkıntı yok, ifade Bir hâkim için üstelik...
özgürlüğü.” dedim. Bana çok kızmıştı. Mümkün değil yani hukukçusun,
Mesela benim tutuklanma nedenle- tamam başka hiç ilgi alanın olmaya-
rimden biri o haberdi. 27 Şubat’ta bilir ama ses getirmiş davaları bilmek
duruşma var, herhalde esas hakkında gerekiyor. Bülent Şık’ın duruşmada
mütalaa çıkar. Sonra da bize savun- bahsettiği, Sacco ile Vanzetti Dava-
ma için gün verirler mi yoksa o gün sını bilmiyor örneğin... Hukukçusun
hemen karar vermeye niyetlenirler mi tamam, başka hiçbir bilgi alanın
bilmiyorum. Bir de Erdoğan’a hakaret olmayabilir ama ses getirmiş önemli
davam var. Gerçi o zaman cumhurbaş- davaları bilmek gerekiyor.
kanı değildi, o yüzden ondan cezam
biraz daha hafif olacak. Gezi sürecin- Yaşları çok genç ve son derece
de genç çocuklar ölünce “Emri ben saygısızlar. Şimdi, biz birbirimizi
verdim” demişti. Ben de “RTE suçunu tanımıyoruz. İlk defa duruşmada karşı
itiraf etti.” demiş, retweet yapmıştım. karşıya geliyoruz. Bir muhabbetimiz
Birkaç tane de soruşturma açmışlar yok. Birlikte çay içmişliğimiz yok,
ama kovuşturmaya yer olmadığı kararı kahve içmişliğimiz yok. Bu kadar genç
çıkmış… yaşta insanlar ‘Sen’ diye hitap ediyor
karşısındakine. ‘Sen’ dediğinde şaşırı-
unlar ne kadar kötü, anlamsız yorsunuz. Nasıl bir hitap şeklidir bu?
B işler, komik bir taraftan da...
Geçen gün, “Kulağım çok duymuyor.
Bu dava süreçleri belirsizlik yaratması İşitme cihazımın pili yok. Yüksek sesle
nedeniyle sıkıntılı da. Yani ne olacak mikrofonla konuşun.” diye uyardım.
şimdi? Hakikatten cezaevine girecek 30’larında bir ağır ceza mahkemesi
miyiz? Girsem, yatsam, bitse sorun başkanı “Sen duyuyo’n mu sen?” dedi
yok. Ama bekleme süreci hali, ne za- bana. Herkese böyle ifadelerde bulu-
man gireceğim? Ne zaman onaylanır? nuyorlar. Avukatlar defalarca uyarıyor,
MART - NİSAN 2019 hekim sözü 37