Page 41 - Hekim Sözü Sayı: 2
P. 41
RÖPORTAJ
rı çok sarsıcı oldu. Daha kliniğe başlamadan, bizim ağdalı
tıp dilimizi öğrenmeden dil farkındalığı
Sosyal bilimler alanında da inanılmaz yaratıyor, hasta ile konuşma dili iletişim
Bu süreçte meslek bir boşalma var. Şöyle bir tablo oldu: becerileri geliştiriyorduk. Artık o dersi
Öğrenciler bir şeyler öğrenmek istiyor- açacak kimse kalmadı. Şimdilik ben
örgütümle hakikaten larsa bu dayanışma akademileri altında ortada kalmasınlar, diye gidip, uygula-
gurur duyduğum. kurulan birtakım akademilerle, insanlar maları yapıyorum ama resmi olarak açma
bir tür özgür üniversite ortamı oluşturup
Her zaman duy- oralarda yapıyorlar. Ama tıp fakültesinde şansım yok. Pek çok öğretim üyesi için
de aynı şey geçerli. Bu sadece benim
muşumdur. İyi ki böyle bir olanaklar yok. Tıp fakülteleri örneğim. Kocaeli Tıp Fakültesi’nde de
için çok yıpratıcı… Zaten öğrenci sayıları
hekim olmuşum, iyi kontenjanlar çok arttırılmış durumda. imzacı çok öğretim üyesi var, Kocaeli
Halk Sağlığı nerdeyse boşaldı.
ki böyle bir meslek Şunu söyleyeyim sadece, şimdi benim aç-
tığım, önemsediğimiz, bir uygulama var: ocam yurtdışında da mesleki başarı-
örgütüm var, demi- “Aydınlatılmış Onam Beceri Laboratuva- H larınız, ödülleriniz ve insan hakları
şimdir. Tabii meslek rı”. Neden önemsiyordum, çünkü erken alanındaki mücadelenizle tanınmış bir
dönemde öğrencilerle buluşuyorduk. akademisyensiniz. En son Kasım 2018’de
örgütünü yapanlar
Almanya da Hessen Barış Ödülü aldı-
bizleriz. ğınızı biliyoruz. Davalar ve davaların
sonuçlarıyla uğraşmak yerine yurtdışına
gitmeyi, mesleğinizi yurtdışında yapmayı
düşündünüz mü?
Benim hiç öyle bir düşüncem olmadı. Bu-
rası benim memleketim. Benim ana dilim.
Benim dostlarım, benim ailem, her şey
burada. Yani, burada doğdum, büyüdüm
ben. Bir de üstelik şanslı insanlardanım
hani. Türkiye çok göç hareketliliği olan
bir ülke. Zorunlu göçler var. İnsanların
ekonomik koşullar nedeniyle ilgili göçleri
var. Bizim hiç öyle bir sıkıntımız olmadı.
Ben nerede doğduysam, orada büyüdüm.
Orada okula gittim. Aynı okulda önce
öğrenci sonra öğretmen oldum. Büyük
bir şans. Bu toprağın çok derinlerinde
köklerim. Burası benim memleketim
sonuç olarak. Nereye gideceğim? Ama
yurtdışına gittiğimde yurtdışındaki mes-
lektaşlarım “Kal burada, gitme.” diye bir
kaygı ifade ediyorlar. Çok kaygılılar, hiç
alışık değiller. Biz biraz alışığız da… Ben
90’lardan beri yargılanıyorum, bunlar
yeni değil ki… Eskiden tabii, böyle yok
tutuklandım, yok terör propagandası
maddelerinden açılan davalar... Daha
yumuşak davalar açılıyordu, onlardan
da aklanıyordum zaten. Şimdi böyle sert
olunca arkadaşlarım da gitme diyorlar.
Diyorum ki, “Niye, beni müebbette mi
mahkum etmek istiyorsunuz?”. Orada
yatarım 10 ay, 2 yıl, 3 yıl, 5 yıl… neyse.
Sonuçta kendi memleketimdeyimdir.
İkincisi çıktığımda da özgür olacağım,
hiçbir sıkıntı yok. Üstelik ben cezaevinde
de özgürüm yani özgürlüğümden alıkoy-
duklarını düşünecekler ama hiç böyle
bir durum söz konusu değil. Ben işimi
yapacağım; cezaevindeki hak ihlallerini
gözlemleyeceğim, orayı tanımlayacağım.
MART - NİSAN 2019 hekim sözü 39