Page 33 - Hekim Sözü - (Sayı 28) Temmuz-Eylül 2024
P. 33
sağLIK POLİTİKALARI
GEZİ’nin sekretaryasında yer almaya ne de ülkemizin çıkarı bu riyakarlığa kaynaklarını ve doğal olarak bu kay-
kadarki geniş bir eksende politikaya sığınmakta değil. naklara ihtiyacı olan sağlık bütçesinin
müdahale daha az itirazla karşılaşıyor. azlığını ya da çokluğunu belirleyen
Tabii ki konu bu rahatlıkla açıkla-
“Tabip odası neden siyasetle ilgileni- namaz. Çünkü doğrudan anlatmaya askeri harcamaları, “anlaşılmayan bir
yor” sorusu ile aslında; özel olarak ve kalksam, bugünümüzün, geleceğimi- dilde” konuşan hastadan anemnez
net bir biçimde, insan hakları evrensel zin, hekimliğimizin ve “küçük bir sahil alınamayacağı gerçeğini sağlıktan ve
beyannamesinden Avrupa İnsan Hak- kasabasına kaçmayı başarmış olsak hekimlik değerlerinden yalıtmak müm-
ları Mahkemesi kararlarına, hekimliğin bile” bütün ömrümüzün siyasetin kün olmayacağından; “Kürt sorunu-
en temel ilkeleri olan ve Hipokrat aldığı kararlarla şekillendirildiğini nun” çözümünde herkesin olduğu gibi
yemininde simgeleşen değerlerine ve söylemekle de yetinebilirdim. TTB ve tabip odasının da sözü, diğer
hatta mevcut Anayasamızın insan hak- Öyleyse “Tabip odası siyasetle ilgile- bütün demokratik kurumlar, sendikalar
larını korumayı hedefleyen maddeleri- niyor” eleştirisinin en çıplak haliyle ne- ve demokratik kitle örgütleri ile birlikte
ne kadar tüm müktesebatı yok sayarak, reden kök aldığını yazarak ve en açık bir tutumu olmalıdır.
TTB ve İstanbul Tabip Odası’nın bu hali ile tartışarak devam edeyim. Unutmamalıyız ki tüm bunlar demok-
düzlemdeki hiçbir konuya ses çıkarma- ratik bir ülke olma yolunda atılacak
ması isteniyor. “Savaş bir halk sağlığı sorunudur”, adımlara TTB ve tabip odalarının bir
“idam” bir cezalandırma yöntemi katkısı olarak görülmelidir.
Bu değerleri inkâr edercesine her olamaz ve hekimler idam edilecek
durumda sadece “devlet” hatta çoğu olanlara “uygundur” raporu veremez! Hekimliğin binlerce yıldır onurlu bir
zaman “derin devlet” söylemine destek Saddam’ın yönettiği Irak’ın Halepçe meslek olarak varlığını devam ettire-
verilmesi, verilmiyorsa bile en azından kenti için de, Hiroşima ve Nagazaki’ye biliyor olmasının kerametini, tarihsel
sessiz kalınması, görmezden gelinmesi Amerika tarafından atılan “nükleer - olarak kendisini haklı çıkaracak olan
gerektiğine dair yaygın bir kanı bu. atom bombaları” için de, ülkemizde değerlere sarılmış olmasında bulabilir-
İşte tam da bu aşamada “Tabip odası kameraların naklen verdiği “ağaçların siniz.
siyaset yapmasın” cümlesini anlaşılır kesilmesine, kamusal parka AVM Kuşkusuz savunduğumuz değerler
bir dile çevirdiğimizde; “Tabip Odası dikelmesine karşı çıkan” Gezi’deki ışığında TTB ve tabip odasının insan
bu kapsama giren konularda sesini milyonları biber gazına boğanlar için yaşamını savunma ve insan haklarını
çıkarmasın”, hatta bazı politikacılara de kameraların göremediği bölge ve korumada İnsan Hakları Derneği’nin,
bırakırsak “sesini kessin!” sonucu şehirlerde yaşanan gaz ve bomba çevreyi koruma konusunda Ekolo-
çıkıyor karşımıza.
kullanımı için de, asayişi sağlama- ji inisiyatiflerinin, işçilerin hakları
Biliyorum, ülkemizdeki on milyonlarca da, terörü önlemede ya da devletin açısından işçi ve kamu sendikalarının
insanın her şeyi kolayca açıkladığı ege- herhangi bir sorunu çözme girişimle- rolüne bürünmemesi gerektiğini söyle-
men paradigmanın etkisi bu. Bırakalım rinde ve sadece devletin değil her kim meye bile gerek yok. Kürt sorununun
dışına çıkmayı, sorgulanması bile çok kullanırsa kullansın; nükleer silahlara, çözümü, Alevi yurttaşların uğradığı
zor. Bu konularda sorulacak her soru, bombalara, kimyasal ve biyolojik silah- ayrımcılık, kadın cinayetleri ya da LG-
söylenecek her aykırı söz “muhaliflik lara, mayınlara karşı çıkmak insanlığın BTİ+ meselelerinde sağlık ve hekimlik
-solculuk” kalıbı ile başlar “vatan hain- temel misyonudur ve varlık sebebi düzleminden söz söyleme, ilgilenme
liği” damgalaması ile sonlanır. yaşatmak olan bir mesleğin mensupları ve müdahale etme ile siyasi parti gibi
ve meslek örgütleri olarak ötelenemez davranma arasındaki farkın ayırdına
Ama kendi adıma ve içinde on
yıllardır emek verdiğim, mücadele görevimizdir. vararak, hekimlik değerlerinden, sun-
duğumuz sağlık hizmetinin niteliğin-
yürüttüğüm kurumlar adına rahatlıkla Bir insanlık suçu olarak “işkenceyi”
söyleyebilirim ki, “siyaset yapmak” reddetmenin, en etkili tespit yöntemi den ve meslektaşlarımızdan aldığımız
olarak kodlanan bu “insan haklarını ve daha da önemlisi caydırıcı faktör güçle başta sağlık siyaseti olmak üzere
koruyan hekimlik” anlayışının terk olan “İstanbul Protokolü”ne uygun bizleri etkileyen ve etkileyecek bütün
edilmesi mümkün değil. Tercih değil adli muayene yapılmasını talep etme- meselelere seyirci kalınmayacağına
bir zorunluluk ya da ön şarttır. Zaten nin, evet, siyasetle ilgisi vardır. Ve son dair kararlılık, sorunun en kısa cevabı-
bu tutumun tersi hekimliği reddetmek olarak bam teline basmadan yazıyı nı oluşturur.
anlamına gelir. Üzgünüm ama tabip bitirmeyelim. Ülkemizdeki eşitsizlik ve Bu nedenle, Eflatun’un iki bin beş
odası “siyasetle” de ilgilenecek ve bu- ayrımcılığın bitirilemediği her dönem- yüz yıl öncesinden yankılanan sesini
radan aldığı güçle ve geniş bir hekim de ister “ulusların kendi kaderini tayin duymaya, uyarılarını dikkate almaya
grubuyla oluşturacağı sinerjiyle hem etme hakkı” ilkesi isterse meseleyi ve sadece TTB ve tabip odasını değil,
hekimlerin hem de ülkenin hakları- “terör ve bölücülükle mücadele” tüm hekimleri ve 85 milyon yurttaşımı-
nı koruyacak. İnanın ne kişi olarak ekseninde değerlendirin, hayatımızı, zı kendi gündemleri ve kendi değer-
bizlerin ne şu anda farklı düşünüyor mecburi hizmet başta olmak üzere leri üzerinden siyaset yapmaya davet
olsalar da eleştirel bakan hekimlerin mesleki yaşamımızı, askerliğimizi, ülke ediyorum…
TEMMUZ-EYLÜL 2024 hekim sözü 31