Page 22 - İnsan Olarak Hekim Karar Verme ve Akıl Yürütme Yolları
P. 22

Ancak bilgi, doğru tanı koyma ve tedavi kararında gerekli/zo-
            runlu  olmasına  rağmen  tek  başına  yeterli  midir?  Düzgün  bir  akıl
            yürütme  olmaksızın  bilgiyi  yerinde,  zamanında,  doğru  ve  eleştirel
            biçimde kullanabilmek, doğru tanılara, tedavilere karar vermek her
            zaman mümkün müdür? Mümkünse, hekimler gibi zihinsel kapasite-
            leri yüksek bir meslek grubunun hemen hemen hiç hata yapmaması
            gerekmez mi? Gerçeğin böyle olmadığını birçok yaşam verisi göster-
            mektedir. Çok sayıda bilimsel çalışma, hekimlerin meslek odalarına
            yapılan hatalarla ilgili şikâyet başvuruları, mahkemelere yansıyan tıbbi
            hata (malpraktis) davaları farklı bir tablo çizmektedir. Birçok çalışma
            da tıp eğitiminde tek başına bilginin yeterli olmadığını göstermek-
            tedir.
               Bilgi, doğru tanı ve tedavi kararları vermekte gerekli ama tek ba-
            şına yeterli değilse, tıp eğitimi eleştirel düşünce ve klinik akıl yürüt-
            me becerisi kazandırma konusunda yeteri kadar destek sağlamakta
            mıdır? Özellikle entegre müfredatlar, temel bilimlerle hasta temelli
            klinik öğretimini, tıp eğitiminin erken dönemlerinde birleştirmeye
            çalışmaktadır.
               Buna rağmen, tıp eğitimi alanında yapılan çalışmalar, bunun her
            zaman yeterli olmadığını, tıp öğrencilerinin eleştirel düşünmeye yö-
            nelmediğini göstermektedir. Eleştirel düşünceyi yerleştirmek için öğ-
            retim programının ve öğretme stratejilerinin yeniden yapılandırılması
            gerektiği öne sürülmektedir. Çalışmalar klinik karar verme kursları-
            nın da öğrencilerin klinik karar verme becerilerini geliştirmede etkili
            olduğunu göstermektedir. (Simpkins et al, 2019; Nolt et al, 2018)
               Hekimler  büyük  çoğunlukla  ve  çoğu  kez  nasıl  olduğunun  bi-
            lincine varmadan, sezgisel doğru tanılar koyarlar.  Ancak gündelik
            yaşamda ve mesleki pratiklerinde bütün insanlar gibi hekimleri de
            birinci  sistemimiz  hızlı,  kısa  yollarla,  belli  kalıplarla  (stereotyping),
            hızlı kararlar almaya, tutarlı öyküler oluşturmaya zorlar. Yukarıda söz
            edildiği gibi bu yollar hataya daha açıktır.
               Klinikte  özellikle  tanı  kararları  verirken  ikinci  sistem  etkinliği
            önemlidir. Bu sistem otomatik çalışan hızlı, kısa yollarımızı denetle-


                                        21
   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27