Page 29 - İnsan Olarak Hekim Karar Verme ve Akıl Yürütme Yolları
P. 29
karşılaştırır. Hastanın özellikleri depolanan bir hastalık senaryosunun
özelliklerine benzerse, zihinsel bir eşleştirme süreciyle, anında tanı-
yabilir ve bir tanı (hipotez) oluşturabilir. Bu yüzden örüntü tanıma,
çoğu kez klinik pratiği geniş, deneyimli klinisyenler tarafından kul-
lanılır.
Ancak bu yöntem, doktorların çelişkili verilere rağmen ilk akla
gelen örüntülere bağlı kalıp, akıl yürütmelerini erken sonlandırarak
bir tanıda sabitlenme, “tutturma yanlılığına (anchoring bias)” “onay-
lama yanlılığına” yol açabilir.
Tutturma eğilimi, karar verme işlemi sırasında kendi örüntüsüne
çok fazla güvenme ya da önündeki bilgilerin bir parçasına “tutun-
ma”, yeni verilerin birleştirilmemesi ya da, onaylama yanlılığı eği-
limini ifade eder. Onaylama yanlılığı, bir tür dar görüşlülüktür. Kişi,
kendi inançlarını doğrulayan veya destekleyen verilere ağırlık veya
değer verir, çelişkili bilgileri görmezlikten gelir veya küçümser.
Yine ateş ve boğaz ağrısı örneğinden yola çıkarsak; hekim düşün-
ce sürecini erken kapatır veya patern tanıma ile doğrudan tonsillit
tanısına tutunabilir. Oysa bu sonuca varmadan önce bu iki bulgunun
yanında var olabilecek eklem ağrısı, deri döküntüsü, bademcik mua-
yenesinde şişlik, iltihap olup olmamasını da sorgulamalı, bunlara göre
laboratuvar isteklerine örneğin ferritin gibi başka testleri de ekleme-
lidir. Aksi halde hastanın tonsillit olduğuna sabitlenirse “Erişkin Still
hastalığı” gibi tedavisi bambaşka olan bir tanıyı atlayabilir.
2.2.4. En kötü senaryoyu dışlama yöntemi (Rule-Out-Worst-Case
Scenario)
En kötü durum senaryosu yöntemi, belirli bir klinik tablo karşı-
sında muhtemel tanıya odaklanmak yerine, yaşamı tehdit eden tanıyı
dışlamak için kullanılır. Acil polikliniklerde sık kullanılan bir yön-
temdir. Veya en kötü sonuçlara yol açabilecek durumlardan kaçın-
mak isteyen daha az deneyimli klinisyenler tarafından daha ön planda
kullanılır.
Örneğin, acil polikliniğine altmış yaşında, şiddetli karın ağrısı ile
28