Page 75 - İnsan Olarak Hekim Karar Verme ve Akıl Yürütme Yolları

dirmemizi çarpıtabilir. Çünkü geçmişi hatırlarken bize en uygun
olan yorumu bir anlatı şeklinde yaratırız. Bu sırada gerçek sonuçları
idealize edilmiş sonuç ile karşılaştırma eğilimi yaşarız. Teşhis hatası
bağlamında, olayın gerçek oluşum şeklini araştırarak ondan ders çı-
karmamız gerekirken, karar veren hekimin yeteneklerini hafife alarak
(başarısızlık yanılsaması) veya abartarak (kontrol yanılsaması) gerçek
sonucu düzgün değerlendiremeyiz, bu durum öğrenmemizi engel-
leyebilir. Bazen kendimizle ilgili de olabilir. Bir hastada tanı proble-
mi çözüldükten sonra, ilk karşılaşma anında bildiklerimizi abartarak
“baştan beri biliyordum, bilmeliydim” hissi yaşayabiliriz.
Özellikle komplikasyonlar nedeniyle başarısız sonuçlanan mü-
dahaleler karşısında hekimlikte suçlamalara yol açar. Yazılı ve görsel
medyanın sıkça haber konusu yaptığı, basit bir operasyonda kaybedi-
len bir hasta düşünün. Hemen bunu yapan cerrahın olup bitecekleri
nasıl görmediğine, acemiliğine ve hatta kötü niyetine dair tartışmalar,
tepkiler başlar. Oysa başlangıçta doğru olan kararların sonuçları da
beklenmedik nedenlerle kötü olabilir.

Bu yüzden Tabip Odası Onur Kurulları, öncelikle girişim ya da
tedavi kararının yerinde olup olmadığını, girişimin güncel teknik ve
teorik bilgiye uygun yapılıp yapılmadığını bilirkişiler yoluyla sorgular,
sonucu değil! İlk iki koşul yerine getirilmişse kötü sonuç karşısında
hekimin gösterdiği çaba göz önüne alınır. Gereken çaba gösterilmişse
hekim suçlanamaz.
Birkaç hekim tarafından görülmüş, belli bir tanı ile tedavi veril-
miş, oysa sizin başka bir tanı düşündüğünüz hastalarda da benzer hisse
kapılmak mümkündür. Bu durumlarda meslektaş hakkında yargıda
bulunmadan önce hekim arkadaşınızın neden böyle düşünmüş ola-
bileceğini sorgulamak ve Hekimlik Meslek Etiği Kurallarına uygun
olmayan suçlayıcı tutumlardan kaçınmak önemlidir
Geri görüş veya sonuca bakarak yargılama, günümüzde hekim-
lerin daha çok tetkik ve konsültasyon isteyerek, riskli girişimlerden
uzak durarak savunmacı ve çekinik tutum almaları gibi olumsuz so-
nuçlara da yol açmakta. Hatta son yıllarda bu nedenle Tıpta Uzmanlık

74