Şişli Etfal Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Bilimsel Konseyi İle Toplantı
- Ocak 12, 2012
- 3308
Eğitim ve araştırma hastanelerinde yapılması planlanan Bilimsel Konsey toplantılarının ilki 11 Ocak 2012 günü Şişli Etfal EAH Dr. İbrahim Paşa Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
12 klinikten 30’u aşkın “eğitim görevlisi”nin, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören ve Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ali Özyurt’un katılımıyla yapılan toplantıda “663 sayılı KHK’nin uzmanlık eğitimine etkileri, şefliklerin kaldırılması, kamu hastane birlikleri kurulduğunda işletme anlayışıyla eğitim ve araştırmanın nasıl uyum içinde yürütüleceği” konuları ele alındı.
Kamu Hastaneleri Girişimi Sözcüsü Doç. Dr. Muzaffer Başak’ın yönettiği toplantıda açılış konuşmasını Dr. Taner Gören yaparak amaçlarının; şeflikleri ellerinden alınan eğiticilerle bir araya gelerek onların duygu ve düşüncelerini öğrenmek ve aldıkları geri bildirimler ışığında yapılacakları ortaklaştırmak olduğunu söyledi. Daha sonra İTO-Sağlık Politikaları Komisyonu Üyesi Dr. Güray Kılıç 663 sayılı KHK’nin eğitim ve araştırma hastanelerine etkileri anlatan bir ön sunu yaptı. Sunudan sonra tartışma ve katkılara geçilerek bilimsel konsey üyelerinin düşünceleri alındı.
Eğiticilerin dile getirdiği kaygı ve soru başlıkları şunlar oldu:
· 663 sayılı KHK klinik şeflerinin görüşü alınmadan, tepeden inmeci bir tarzla çıkarılmıştır.
· Klinik şeflerinin asli görevi eğitim ve araştırmadır. Oysa bu kararnameyle performans ve karlılık esas alınmıştır. Bir işletmeci anlayış kararnamenin tümüne sinmiştir.
· Binlerce uzman yetiştiren, 100 yıllık bu köklü eğitim kurumlarının bir gecede yetkileri alınan klinik şeflerinden mahrum edilmesi üzüntü vericidir.
· İyi bir kurumda eğitim alamayacak olan asistanlar da dolaylı olarak mağdur edilmişlerdir.
· Kamu Hastane Birliklerinin üst düzey yöneticisi genel sekreter, hekim olmayacağı, işletme ve karlılık esasıyla çalışacağı için uzmanlık eğitimin özerkliği, bilimselliği ve özgünlüğü kaybolacaktır. Eğitim ve Araştırma kavramları yok olacaktır ve kamu hastaneleri kar eden birer işletme haline geleceklerdir. Özel hastane zincirlerinde olduğu gibi çalışma koşulları zorlaştırılacaktır.
· Eğitim hastanelerinin olmazsa olmazları olan Eğitim, Planlama ve Koordinasyon Kurulları, Tıpta Uzmanlık Kurulu, Müfredat Kurulları, Yeterlik Kurulları işlevsiz hale getirilmektedir. Yılların birikimi hoyratça heba edilmiştir.
· Klinik şefliği ortadan kalkmasına rağmen sorumsuz sorumlu olarak çalışmamız istenmektedir.
· Eski sistem başarısız olabilir. Eski sistemden memnuniyetsizlik olabilir. Ancak yeni sistemde yönetici olarak getirilen hekim dışı genel sekreterlerin başarılı olacağına dair yeterli kanıtlar yoktur. Sistem eleştirisi sitemin içindekilerle yapılmadan tepeden inme kararlarla yüzyıllık gelenek ortadan kaldırılmaktadır.
· Ayrıntılı, bilimsel ve sistematik bir sistem analizi yapılmadan yeni bir sisteme geçilmesi, geri dönüşümü zor sonuçlara yol açacaktır.
· Eğitim hastaneleri ile devlet hastaneleri aynı potada eritilmeye çalışılmaktadır. Bu durumda eğitim hastanelerin özgünlüğü ne olacaktır? Yeni gelen birlikler bu işlevi yeterince yerine getirebilecek midir?
· Eğitim ve araştırma hastanelerin hangi gerekçelerle ortadan kaldırıldığı açıklanmalıdır. Böyle köklü bir değişiklik yapılırken eğitim hastanelerinin temel taşları olan klinik şeflerinden görüş alınmaması kaygı vericidir.
Dile getirilen bu görüşlerin ardından Odamız Hukuk Danışmanı Av. O. Meriç Eyüboğlu 663 sayılı KHK iptali için TTB’nin hazırladığı rapor esas alınarak CHP tarafından Anayasa Mahkemesi’ne başvurulduğunu bildirdi. Yanı sıra; ortak bir mücadele yürütmek için vekaletname veren 73 klinik şefi adına İdari Mahkeme’ye dava açılması için girişimde bulunulduğunu, ilk etapta Sağlık Bakanlığı’na 73 şef adına idari olarak başvurulduğunu ve gelen yanıt sonunda dava açılacağını belirtti.
Av. Meriç Eyüboğlu; Sağlık Bakanlığı’nın yeni yayınladığı genelgeyle eğitim görevlilerinin yetkilerinin belirlendiğini, birden fazla kliniğin tekleştiğini, eğitim ve idare sorumlusunu saptamanın yolunun açıldığını söyleyerek; bu genelgeye karşı da Danıştay’a yürütmeyi durdurma ve iptal davası açma girişimi için çok sayıda şef ve şef yardımcısının vekaletine ihtiyaç olduğunu ve bu amaçla bir çağrı yapılacağını duyurdu.
Kapanış konuşması için söz alan Odamız Başkanı Dr. Taner Gören ise birlikte mücadele etmenin yollarını aradıklarını, bu toplantıların sonunda ortak akılla bu yıkıma karşı hukuki ve meşru mücadelenin yapılacağını, Mart ayı içinde yapılacak Dr. Füsun Sayek Eğitim Hastaneleri Kurultayı’nda konunun enine boyuna tartışılıp sesimizin en gür şekilde duyurulması için gereğini yapacaklarını dile getirdi.
İlk aşamada en köklü ve eski 5 eğitim ve araştırma hastanesinde yapılacak olan Bilimsel Konsey toplantılarının süreç içinde İstanbul’daki tüm eğitim ve araştırma hastanelerinde gerçekleştirilmesi planlanıyor.