Çağdaş Hukukçular Derneği’ni Bastınız, Avukatları Da Tutukladınız… Peki Hala Bu Ülkede Demokrasi Olduğunu İddia Edeniniz Var Mı?
- Ocak 21, 2013
- 1944
Çağdaş Hukukçular Derneği basılıp başkanı ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte onlarca avukatın, Grup Yorum’un tüm üyelerinin, çalıştıkları kültür merkezi çalışanlarının yine bildik yöntemlerle gözaltına alınması hiç kimseyi şaşırtmadı. Yıllarını bu ülkede özgürlük, demokrasi ve insan hakları mücadelesine adamış avukatlara artık hiçbir inandırıcılığı kalmayan polis fezlekelerinde bu kez “terör örgütü” üyeliği yakıştırmasının yetersiz görülüp, “başka ülkeler adına ajanlık”, “kozmik bilgileri yurtdışına çıkarmak” gibi suçlamalar yapılmış olması, bu ülkedeki rejimin faşizan yönünün mantık bütünlüğü taşıma derdi de olmadığını gösteriyor.
Bilinmelidir ki, avukatlar AKP hükümetinin hoşuna gitmiyor diye keyfi gözaltılara maruz kalacaksa, hukukçu dernekleri gece yarıları basılıp, dernek başkanları havaalanından doğrudan emniyete götürülecekse, yani yargılamalar artık avukatsız yapılacaksa, bu ülkede demokrasiden, adil yargıdan hatta yargıdan bile bahsedilemeyeceği bilinmelidir.
İstanbul Tabip Odası olarak; AKP hükümeti ve uyguladığı Sağlıkta Dönüşüm Programı sayesinde “nitelikli bir sağlık hizmetinden” söz edilemeyeceğini yineleyip duruyoruz. Ancak görüldüğü kadarıyla yargı alanında durum çok daha vahim boyutlara varmış durumda. Çıkardığı yargı paketleri ile adil yargılanma ve demokratik bir yargı düzeni oluşması yönünde hiçbir ilerleme kat etmeyen AKP hükümetinin, KCK ve Balyoz duruşmalarındaki hukuksuzluklardan ve son olarak Çağdaş Hukukçular Derneği gözaltılarından rahatsızlık duymadığı, hatta teşvik ettiği anlaşılıyor. Gelinen noktada, en temel evrensel kriterlerden olan “adil yargılanma ve savunma bağımsızlığı”nı yok sayan bir yargı sisteminin adilliği de, niteliği de sorgulanmayı gerektiriyor.
Her an herkesin “terör örgütü üyeliği” gerekçesi ile tutuklanıp yıllarca cezaevlerinde tutulabildiği bir rejimde bu yetmezmiş gibi demokrasi ve insan hakları mücadelesi yürütenlerin avukatlığını yapanlara “ajan” muamelesi yapılması, sadece yargıya inancı değil, bu ülkeye, rejime, bir arada yaşamaya dair inancı da sarsmaktadır.
12 Eylül askeri darbesinin faşizan rejiminde bile avukatlara yapılamayan bu baskı, gözaltı ve tutuklamaların sahibi AKP hükümetinin temsil ettiği rejime faşizm tanımı yetersiz kalacaksa ne ad verelim?
İstanbul Tabip Odası
Yönetim Kurulu