Hekimler Savaşa Karşı!


  • Eylül 23, 2013
  • 2075

Hekimler doğaları gereği savaşa karşı olmak zorunda. Ancak savaşın, işgallerin olağanlaştırıldığı, kutsandığı dönemlerde hekimlerin, savaş karşıtlıklarını daha gür sesle dile getirmek gibi bir sorumlulukları var. Savaşın zararlarını her yerde, herkese anlatmak ve barış iklimini hakim kılmak üzere özel çalışmalar yapmakla da yükümlüler.

Ne yazık ki savaş bulutları ülkemizin çok yakınında dolaşıyor. Komşularıyla düzeyli ilişki kurmayı beceremeyen yöneticiler, tüm komşu ülkelerle her an bir çatışma çıkarabilme potansiyeli taşıyan bir dış politika izlemekte ısrarcılar. Bu nedenle; ABD başta olmak üzere bilcümle emperyal devletin komşumuz Suriye'yi bombalaması ve işgal etmesini kışkırtan, davet eden bir ülke olmanın utancını da bu ülkeyi yönetenler adına taşımak zorunda kalıyoruz.

Oysa biliyoruz ki, her çatışma, her savaş çok büyük insani dramları beraberinde getirir. On binlerce insanın ölümü, yüz binlerce yaralı, sakat, evini barkını terk etmek zorunda bırakılan milyonlarca göçmen, savaşların gayri insani bilançosudur. Bu nedenle savaş yarattığı doğa ve insani tahribat nedeniyle halk sağlığını tehdit eden en önemli sorundur. Savaşlar doğa tahribatının yanında, fiziksel, ruhsal, sosyal ve siyasal sağlık açısından yarattıkları onarılmaz devasa sorunlarla sadece mevcut kuşağı etkilemekle kalmaz, gelecek kuşakların sağlığında da kalıcı, olumsuz etkiler yaratır; bu yüzden hem günümüz hem de geleceğimiz açısından en büyük tehdittir. Sayılarla ifade ederek yabancılaştırdığımız ölümler, sakatlıklar, hastalıklar, rahatsızlıklar hem yakınları olarak bizler için hem de tüm toplum için olağan koşullarla kıyaslanmayacak kadar katlanılmaz boyuttadır. Doğrudan silahlara bağlı yaralanmaların ve ölümlerin yanı sıra savaş ortamının yarattığı barınma, beslenme, temiz su ve atıklar gibi çevre koşulları, toplu yaşam, ulaşım, insan onuruna yakışmayan baskılar vb. olumsuzluklar ile dolaylı olarak sağlığımız üzerindeki tehdit kendini devam ettirir.

Biz hekimler ve sağlıkçılar için acımasız olan gerçeklik savaşa zemin hazırlayan koşulların ve savaşların insan eliyle oluşturulan felaketler olmasıdır; dolayısıyla ÖNLENEBİLİR olmasıdır. Savaşları önlemenin yolu barış ortamı ve demokrasinin inşasından geçmektedir. Biliyoruz ki bölgemizde savaşa taraf olan Ortadoğu halkları değildir. Ortadoğu halkları için çözüm barıştır, demokrasidir. Emperyalist  politikaların ortadan kaldırıldığı, insanca yaşamanın mümkün olduğu özgür, eşit, sömürüsüz, her türlü tahakkümün ortadan kalktığı bir toplumsal düzende savaş çığırtkanları yer bulamaz. Türkiye'li hekimler olarak tüm hekimler adına bu önlenebilir soruna sessiz kalmanın, demokratik çözüm yollarını kapamanın, halkların çözüm için harekete geçmesinin engellenmesinin bir insanlık suçu olduğunu, bu soruna sessiz kalmadığımızı, kalmayacağımızı, her türlü demokratik mücadele yöntemlerini kullanacağımızı ilan ediyoruz.

“HEKİMLER SAVAŞA KARŞI” rozetlerimizi sağlık hizmetini sunduğumuz tüm mekanlar beyaz önlüklerimize takacak,  hastanelerimizi ve şehrin meydanlarını aynı içerikli pankartlarla donatacak, Arabalara, panolara, duvarlara “HEKİMLER SAVAŞA KARŞI” çağrısını yerleştireceğiz…

Ülkemizde, bölgemizde ve dünyanın bütününde barışın egemen kılındığı bir ortam oluşuncaya kadar; hekimler olarak savaşa karşı barış talebini örgütlemekte ısrarcı olacağız.


İstanbul Tabip Odası
Yönetim Kurulu


Bu HABERİ Paylaş!