Çocuğun Cinsel Gelişimi, Çocukluk Çağı Travmaları ve Yetişkinlikteki İzdüşümleri'' Paneli Gerçekleştirildi


  • Ocak 02, 2019
  • 3599

Cinselliğin farklı yüzleri panel dizisinin üçüncüsü “Çocuğun cinsel gelişimi, çocukluk çağı travmaları ve yetişkinlikteki izdüşümleri” başlığı ile çocukluk dönemine odaklanarak 22.12.2018 tarihinde İstanbul Tabip Odasında gerçekleştirildi. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr . Rukiye Eker Ömeroğlu’nun moderatörlüğünde yapılan panelde Dr. Sebla Gökçe (Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Uzmanı), Dr. Emine Zinnur Kılıç (Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Uzmanı) ve Dr. Ejder Akgün Yıldırım (Psikiyatri Uzmanı) konuşmacı oldular.

İlk Konuşmacı olan Dr. Sebla Gökçe biyolojik cinsiyet, çekirdek cinsel kimlik, toplumsal cinsiyet rollerini tanımlayarak başladığı konuşmasında çocukların cinsellik ve cinsiyet ile ilgili ilk bilgileri aile ortamında edindiklerini, bu konularda aksamanın veya yanlış bilgi edinmenin ileride de sorunlara yol açabileceğini vurguladı. Ülkemizde 7. sınıfa kadar bu konuda bir eğitim verilmediğini belirtti. Cinsel eğitimin başlangıcının 2 yaş sonrasında yapılmasının, yaşına göre anlayabileceği dilde sorularına cevap verilmesinin önemli olduğunu bunun çocuğun cinselliğin konuşulamaz bir şey olmadığını anlaması için de önemli olduğunu belirtti. Evde cinsellik konusunda uygun eğitim alan çocuklarda daha az riskli davranışların gözlendiğini vurguladı. Tüm dünyada 15 -19 yaş arası çocuklarda gebeliğe bağlı ölümün, kendine zarar vermeden sonra ikinci sırada yer aldığını buna rağmen ülkemizde olduğu gibi gelişmekte olan ülkelerde genç yaşta evliliklerin hala sık olduğunu vurguladı. Cinsel eğitimin yaşlara göre nasıl olabileceğini örneklerle açıkladı. 

Dr. Emine Zinnur Kılıç çocuk ve cinsel istismar konusunda olgularla tarihsel sürece yaklaştı. Geçmiş yıllarda hocaların “Bizde böyle bir şey olmaz çünkü bizde aile bağları güçlü” tarzında yaklaşımının olduğunu, bu konuların ancak son yıllarda daha çok konuşulabildiğini belirtti. Klinikte hangi belirtilerin cinsel istismarı düşündürtebileceğine değindi. İstismar vakalarında yaygın olarak kişilerin ve ailelerin kendilerini suçlama eğilimlerinin olduğunu; asıl suçlunun vurgulanması gerektiğini belirtti. 2010 yılında yayınlanan “Çocuk Sorumluluğunun Değerlendirilmesi Rehberi”ne atıf yaptı. Çocukluk döneminde rahatsız edici cinsel yaşantıların sıklığını % 13 -38 olduğunu, istismarların %14 ünün aile içi olduğunu, cinsel istismarların ancak %15 kadarının bildirildiğini belirtti. 

Dr. Ejder Akgün Yıldırım ise çocukluk çağındaki travmaların erişkinlikteki izdüşümleri başlıklı konuşmasına; travma ve nörolojik süreçleri anlatarak başladı. Beynin nöron gelişiminin hayatın ilk yıllarında çok yoğun olduğunu, her aşamanın bu yüzden önemli olduğunu vurguladı. Travma sonrası depresyon başta olmak üzere bazı bozukluklara yatkınlık olabileceğini belirtti. Bunların iyileşmesi için psikoterapilerin ve iyi ilişkilerin varlığının önemini vurguladı. En önemli uğraşının da travmanın olmadığı bir dünya için emek vermek olduğunu vurguladı. 

Salondan gelen soru ve katkılarla panel sonlandırıldı. 


Bu HABERİ Paylaş!