Anayasa Mahkemesi Kararının Değerlendirilmesi


  • Aralık 01, 2019
  • 2775

Anayasa Mahkemesi’nin, bir dizi kanun maddesinin Anayasaya aykırı olup-olmadığını ele aldığı 2018/ 73 sayılı kararı, 29 Kasım 2019 tarihli Resmi Gazetede yayımlandı. Hukuka aykırılık tartışması yapılan yasa maddeleri arasında sağlık alanı ile ilgili düzenlemeler de yer alıyor.


657 sayılı DEVLET MEMURLARI KANUNU’NUN 48. MADDESİNDE YER ALAN “güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak”
İBARESİ HUKUKA AYKIRI BULUNARAK İPTAL EDİLDİ


Hatırlanacağı gibi 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun devlet memurluğuna alınacaklarda aranan şartların düzenlendiği 48. maddesinde, OHAL ilanının sonrasında, 3 Ekim 2016 tarihinde değişiklik yapılmış ve aranan şartlar arasına “güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak” eklenmişti.

Anamufalefet partisi tarafından yapılan başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi;

167.…Anayasa’nın 20. maddesi uyarınca kişisel veriler ancak kanunda öngörülen hâllerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Dolayısıyla kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sağlanan anayasal güvencenin yaşama geçirilebilmesi için bu hakkı ilgilendiren yasal düzenlemelerin açık, anlaşılabilir ve söz konusu hakkın kullanılabilmesine elverişli olması gerekir. Ancak böyle bir düzenleme ile kişilerin özel hayatlarını ilgilendiren veri, bilgi ve belgelerin resmî makamların keyfî müdahalelerine karşı korunması mümkün hâle gelebilir.

168.Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun 3. maddesine göre kişisel veri, kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi ifade etmektedir. Anayasa Mahkemesinin yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere "...adı, soyadı, doğum tarihi ve doğum yeri gibi bireyin sadece kimliğini ortaya koyan bilgiler değil; telefon numarası, motorlu taşıt plakası, sosyal güvenlik numarası, pasaport numarası, özgeçmiş, resim, görüntü ve ses kayıtları, parmak izleri, IP adresi, e-posta adresi, hobiler, tercihler, etkileşimde bulunulan kişiler, grup üyelikleri, aile bilgileri, sağlık bilgileri gibi kişiyi doğrudan veya dolaylı olarak belirlenebilir Man tüm veriler... " kişisel veri olarak kabul edilmektedir

169.Bu bağlamda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasıyla elde edilen veriler kişisel veri niteliğindedir. Kuralla güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kapsamında kamu mercileri tarafından özel yaşamı ile ilgili sorular sorulması da dâhil olmak üzere bir bireyin özel hayatı, iş ve sosyal yaşamıyla ilgili bilgilerinin alınması, kaydedilmesi ve kullanılması özel hayata saygı hakkına sınırlama niteliğindedir.

171. Kuralda güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılması memurluğa alımlarda genel şartlar arasında sayılmasına karşın güvenlik soruşturmasına ve arşiv araştırmasına konu edilecek bilgi ve belgelerin neler olduğuna, bu bilgilerin ne şekilde kullanılacağına, hangi mercilerin soruşturma ve araştırmayı yapacağına ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.

172. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda devlet memurluğuna atanmada esas alınacak kişisel veri niteliğindeki bilgilerin alınmasına, kullanılmasına ve işlenmesine yönelik güvenceler ve temel ilkeler kanunla belirlenmeksizin bunların alınmasına ve kullanılmasına izin verilmesi Anayasa'nın 13., 20. ve 128. maddeleriyle bağdaşmamaktadır.”

sonucuna ulaşmıştır. Bu karar kuşkusuz hali hazırda güvenlik soruşturmasının sonuçlanmasını bekleyen ve/veya bu soruşturma gerekçe gösterilerek devlet memurluğuna kabul edilmeyen ve/veya bu tarihten sonra devlet memuru olarak atanmak için başvuracak tüm kamu çalışanları ve sağlık çalışanları için son derece önemlidir.

Güvenlik soruşturmaları nedeniyle mağdur olan hekimler yönünden de ayrıca kıymetlidir.

Bu karar, 29 Kasım tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmış ve yürürlüğe girmiştir. Bu nedenle söz konusu düzenleme gerekçesiyle mağdur olanların, Sağlık Bakanlığı’na bir dilekçeyle başvurması ve AYM karara atıf yapması yeterli olacaktır.

Güvenlik soruşturması gerekçesiyle ataması yapılmayanlar için başvuru dilekçe örneği için tıklayınız

Güvenlik soruşturması gerekçesiyle ataması bekletilenler için başvuru dilekçe örneği için tıklayınız

 

657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUN’NUN 125. MADDESİNDE YER ALAN "...eylem birliği içerisinde olmak…"
İBARESİ HUKUKA UYGUN BULUNDU


Düzenleme ile “terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olmak” devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiiller arasında sayılmıştı.
Anayasa Mahkemesi maalesef bu düzenlemenin “belirsiz ve öngörülemez olmadığı” sonucuna ulaşmış ve iptal talebini reddetmiştir.

Oysa bu maddenin işletilebilmesi için, kesinleşmiş bir mahkeme kararının aranmaması açık bir hukuka aykırılıktır. Keza “eylem birliği içinde olmak” cümlesinin içeriği ve sınırları belirtilmemiş, içinin nasıl doldurulacağı açıklanmamıştır. Bu tür belirsizlikler, idareye çok geniş bir takdir alanı bıraktığı için uygulamada keyfi işlemlere

neden olmaktadır. Bu nedenlerle, bu ibarenin de  iptal edilmesi gerekirdi. 

663 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME'YLE EKLENEN
"Sözleşmeli sağlık personeli istihdamı” 
BAŞLIKLI 45/A MADDESİNİN İKİNCİ FIKRASI

İlgili düzenleme şöyledir;

(2) Bu kapsamdaki sözleşmeli sağlık personeli Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) sonucuna göre Bakanlık ve bağlı kuruluşlarına Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanlığı tarafından yapılacak yerleştirme ile atanabileceği gibi pozisyon ve ihtiyaç durumuna göre KPSS puanı esas alınarak Bakanlık tarafından yapılacak sözlü sınavla da atama yapılabilir. Sözlü sınav ve yerleştirmeye ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.

Anayasa mahkemesi “pozisyon ve ihtiyaç durumuna göre KPSS puanı esas alınarak
Bakanlık tarafından yapılacak sözlü sınavla da atama yapılabilir” cümlesi ile “Sözlü sınav ve yerleştirmeye ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir” cümlesini ayrı ayrı değerlendirmiştir.

“pozisyon ve ihtiyaç durumuna göre KPSS puanı esas alınarak Bakanlık tarafından yapılacak sözlü sınavla da atama yapılabilir”
İBARESİ YÖNÜNDEN

Kanun koyucu, Anayasa'ya uygun olması koşuluyla kamu görevine girişte yapılacak sınavların türü, biçimi ve usulleri hakkında düzenleme yapma yetkisine sahip olup düzenlemenin kamu yararına, başka bir anlatımla ülke koşullarına uygun olup olmadığının belirlenerek takdir edilmesi kanun koyucuya aittir.

gerekçesiyle sözlü sınavla atama yapılabilmesine ilişkin ibare hukuka aykırı bulunmamıştır.

“Sözlü sınav ve yerleştirmeye ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir”
İBARESİ YÖNÜNDEN

200. Kuralın ikinci cümlesinde sözlü sınav ve yerleştirmeye ilişkin usul ve esasların Bakanlıkça belirleneceği öngörülmüştür. Kanun'da sözlü sınavda hangi ölçütlerin gözetileceği hususlarına yer verilmediği gibi sınavı kazanan adayların yerleştirilmesinde uygulanacak esaslara ilişkin herhangi bir düzenleme de yapılmamıştır. Diğer bir ifadeyle Kanun'da sözlü sınav ve sınav sonrası yerleştirmeye ilişkin temel ilkeler belirlenmemiş ve kuralın ikinci cümlesiyle bu hususların düzenlenmesi yönetmeliğe bırakılmıştır.

201. Bakanlıkta istihdam edilecek sözleşmeli personelin sözlü sınavla mesleğe alımına ve yerleştirilmelerine ilişkin temel ilkelerin kanunda belirlenmeksizin yönetmelikle düzenlenmesine imkân tanınması kamu görevlilerinin statülerinin kanunla düzenlenmesine ve yasama yetkisinin devredilmezliğine ilişkin anayasal ilkelerle bağdaşmamaktadır.

gerekçesiyle “Sözlü sınav ve yerleştirmeye ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir” cümlesini iptal etmiştir.  Ancak Anayasa Mahkemesi bu cümleye ilişkin iptal hükmünün yürürlük tarihini, hukuksal boşluğa neden olacağı gerekçesiyle, 9 ay sonra olarak belirlemiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin, yürürlüğe henüz girmemiş olsa bile, iptal ettiği bir hükmün uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu belirten çok sayıda yargı kararı bulunmaktadır. 

Kaldı ki aktardığımız ilk cümle iptal edilmemiş olsa da, bu ikinci cümlenin iptal edilmiş olması “sözlü sınav uygulanmasını” fiilen uygulanamaz hale getirmiştir.

Bu çerçevede –yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar- 45/A maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sözlü sınavın yapılması da, sözlü sınava dayanılarak atama yapılması da hukuken mümkün değildir.

29.11.2019
İstanbul Tabip Odası
Hukuk Bürosu


Bu HABERİ Paylaş!