Hekim Hakları Platformu - Hekim Hakları Platformu
- Hekim Sözü Temmuz-Ağustos 2020
- 2279
PDF formatında okumak için tıklayınız.
Evrensel, milli ve manevi değerleri gözeten, meslektaşlarının ve hastaların haklarını önemseyen, bilimsel ve sosyal ortak çalışmalar yapan, hekimlik mesleğinin itibarını ve onurunu ön planda tutan, sağlık çalışanlarının da haklarını gözeten ve gelecek kuşaklara önderlik edebilecek düzeyde bilgi birikimine sahip, mesleğine ve etik değerlere gönülden bağlı hekimlerden oluşmaktadır. Hhp; sağlık alanında sorunları çözmeyi ve hekimlerin haklarını savunmayı ana ilke edinmiştir.
Toplumda hasta ve hekim ilişkilerinin karşılıklı sevgi, saygı ve anlayış içinde yürütülebileceği, şiddetin söz konusu olmadığı ve ayrıca hekimlerinde her yönden kendini geliştirebileceği ortamları sağlamayı kendine hedef seçmiştir. Bu platform; kendi ilkeleri doğrultusunda, dünya görüşlerine göre üyelerini ayrıştırmadan, onları sadece meslektaş olma paydasında birleştiren ve her daim onların yanında olacak şekilde, meslek örgütünün kendi asli fonksiyonlarına geri dönmesini sağlamak için yola çıkmıştır ve hekim hakları platformu adı altında “istanbul tabip odası”nın yönetimine talip olmuştur.
Bugünkü tıp ve sağlık sistemi; ülkemiz ve dünyada bilimsel-teknolojik, ekonomik ve siyasal dinamiklerin etkisinde yaşanan gelişmeler, yalnız biz hekimlerde değil, tüm toplumda geleceğe dair kaygı yaratmaktadır. İklim değişikliği, doğal kaynakların tükenmesi, süreğenleşmiş bölgesel savaşlar, yerinden edilmiş milyonlar, derinleşen küresel ekonomik kriz ve ticaret savaşları, sağlık hizmetlerinin maliyetinin artması, sağlık hizmetlerinin kamusal niteliğinin değişmesine, halkın nitelikli, ücretsiz sağlık hizmeti alamamasına, devlet bütçesine aşırı yük binmesine, bunun yanında sağlık çalışanlarının ücretlerinin giderek azalmasına, çalışma haklarının ellerinden alınmasına ve can güvenliklerinin ortadan kalkmasına sebep olmaktadır. Son zamanlarda yaşanan pandemi süreçleri ise var olan sorunların katlanarak artmasına sebep olmuştur.
“sağlıkta dönüşüm” programının uygulandığı, özellikle devlete ait sağlık tesislerinin kapasitesinin arttırıldığı, hastanelerin fiziki şartlarının dünya standartlarına çıkarıldığı son 18 yıllık dönemde hasta haklarında oldukça ilerlemenin sağlanmış olmasına karşın hekimlerin özlük haklarında bir gelişme olmadığı gibi, hekimler maalesef itibar kaybına uğramış, maddi ve manevi yönden zarar görmüşler, basit sebeplerle şiddete uğrama sonucu ya yaralanmışlar, ya da can kaybına uğramışlardır. Diğer yandan çığ gibi artan malpraktis davaları birçok meslektaşımızı çok sevdiği mesleğinden soğutmuş, risk içeren girişimleri yapmaktan imtina eder hale getirmiş, depresyona sokmuş veya mesleği bırakma noktasına getirmiştir. Yüklü miktarda tazminat talebi ile açılan bu davalarda meslek odamızdan gerekli hukuki desteği alamayan meslektaşlarımız davaları kaybedince mal varlıklarından olarak geçim sıkıntısına düşmüşlerdir. Hekimlerin giderek ister devlet ister özel sağlık kuruluşların da olsun çalışma şartları zorlaşmıştır. Birçok yorucu ve ağır iş yükü olan branşlarda yeterli sayıda asistan ve uzman hekim bulunamaz olmuş, maddi kazanımları gün geçtikçe azalmıştır. Son 5-6 yıllık süreçte uygulamaya konulan ve yaygınlaştırılmaya çalışılan “aile hekimliği” sisteminde de sorunlar diz boyu birikmiştir. Ulusal sağlık sisteminin en önemli ögesi ve 1. Basamak sağlık hizmetinin verildiği yer olan “aile hekimliği” sisteminin rayına oturtulamamasından dolayı yeterli hizmeti alamayan halkımız bu sefer sağlık sorununu çözmek için 2. Ve 3. Basamak sağlık hizmeti veren hastanelere ve acillere yığılarak buraları içinden çıkılmaz hale getirmişlerdir. Bu durum sağlık çalışanları ile sağlık hizmeti almak isteyenleri sorumlusu kendileri olmadıkları halde karşı karşıya getirmiş, sağlık hizmeti sunumunda ciddi sorunlara yol açmıştır!
Sağlığa yeniden yön verilen bu dönemde biz hekimler maalesef genel popülizmin baskısına yenildik. Sağlık sisteminin bir önceki dönemdeki çarpıklıkları ve bazı hekimlerin kötü uygulamaları nedeniyle yeni dönemde yapılan mevzuat değişiklikleri sağlık çalışanları ile birlikte hekimlerin de özlük haklarında gerilemeye, mesleki uygulamalarda kısıtlamalara neden oldu. Bu dönemde gerek kamu ve gerek özel sektörde çalışan hekimlerin özlük haklarında iyileştirmelerin yetersiz kaldığını, eğitim araştırma fonksiyonlarını öncelemesi gereken üniversitelerde ise bu nedenle çözülmelerin olduğunu görmekteyiz.
SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ:
Hhp olarak hekimleri en iyi biz tanıyoruz, sorunlarınızı biliyoruz ve çözüm için birlikte harekete geçmeyi öneriyoruz (#dinliyoruz*anlıyoruz*harekete geçiyoruz #tavizsiz)
*hekimlerin iş yükü, altından kalkılamayacak ağırlıktadır! (sağlık çalışanları tükenmişlik sendromu yaşıyor!)
*maalesef yeni çıkartılmış olan “sağlıkta şiddet” yasasına rağmen sağlık kuruluşlarında meslektaşlarımıza ve sağlık çalışanlarına karşı uygulanan şiddetin önüne geçilememiştir!
*hekimlik itibar kaybetmiş durumdadır, hekimler hizmet sunucu ve hizmet alıcılarından emeğe saygı ve güven bekliyor!!!
*hekim maaşları özellikle emekli hekim maaşları çok yetersiz ve kurumlar arası dengesizlik mevcut. Bu nedenle hekimler geleceğe umutla bakamıyor ve emekli olamıyor!
*performansa dayalı ek ödeme adil değildir (döner sermaye gelirleri adaletli bir şekilde dağıtılmıyor). Hasta yığılmaları nedeniyle oluşturulan performans sistemi covid dönemi göstermiştir ki çökmüştür, hak edişler, sabit ağırlıklı acilen yeniden yapılandırılmalıdır!
*nöbetler ve iş sözleşmeleri anayasal sınırlar içerisinde değil (24 saat nöbet sonrası 8 saat daha çalışmaya son verilmeli)
*mecburi hizmet sorumlusu hekimlerin sorunları kronikleşmiş olup çözüm beklemektedir.
*yıpranma payı ‘‘fiili hizmet zammı’’yok, geçmişe dönük yeniden düzenlenmeli ve bu daha önce emekli olmuş hekimlere de işletilmeli!
*aile hekimliği sisteminde ciddi bir yığılma ve iş yükü yoğunluğu olmasına karşın uygun olmayan mekanlarda hizmet vermek zorunda kalmalarından dolayı yeterli ve tam bir hizmet verilememekte, dolayısıyla aile hekimlerimiz koruyucu sağlık hizmetlerine de yeteri kadar zaman ayıramamaktadır
*ayrıca aile hekimliğinde uygulanan ters performans sistemi ve istismara açık ceza puan sistemi nedeniyle meslektaşlarımız hak kaybına uğramakta sözleşme feshi korkusuyla baskı altında tutulmaktadırlar.
*randevu sistemindeki yetersizlik ve sevk zinciri olmaması nedeniyle acil servislerde gereğinden fazla yığılma olmakta buda acil tıp hekimlerinin işini aşırı zorlaştırmaktadır!
*özel sağlık kurumlarında hekimlerin emekleri sömürülmektedir! Covid döneminde en çok mağduriyet yaşayan kesim bu kesim olmuş ve tamamen sahipsiz kalmışlardır. Özel kurumarda hekimlerin maaşlarını alabiecekleri sigorta ve dayanışma sistemi kurulmalıdır!
*üniversitelerde maddi imkansızlıklar yüzünden bağımsız akademik çalışmalar yapılamamaktadır!
*iş yeri hekimleri maaşlarını işverenden aldıkları için iş güvenceleri yoktur. Derhal maaşlar sgk tarafından ödenmeli ve işyeri hekimleri bağımsızlığını kazanmalıdır!
Sorunlar çok ve çözüm beklemektedir. Bu sorunların çözümü için öneri sunması, gayret göstermesi gereken tabib odasımız yetersiz kalmaktadır. Hekim haklarının dışında bir takım ideolojik ve siyasi beyanatlar hem yönetim makamındakiler hemde halk nezdinde itibar kaybına yolaçmaktadır. Bu aynı zamanda bir kısım meslektaşlarımızın ötekiletirilmesine ve odamızdan uzaklaşmasına yol açmaktadır. Bu nedenle hekimlerin haklı mesleki talepleri ilgililer tarafından duyulmamakta, görülmemekte veya görmezden gelinmektedir.
*meslek odamız çağın ve toplumun gereklerine göre acilen yeniden yapılandırılmalıdır. Tüm kesimlerin temsil edildiği nisbi temsil sistemine geçilmeli odaların temsil ve etkinliğinin ancak böyle sağlanabileceği şu anki yönetimdeki arkadaşlarımız tarafındanda görülmelidir!
“çözül(e)meyeni çözmeye, yapıl(a)mayanı yapmaya geliyoruz”
“dinliyoruz, anlıyoruz, harekete geçiyoruz”
İşte tüm bu sorunların çözümünde olmazsa olmaz en önemli şartın; sağlık politikalarında cesaretle alınacak olan iyileştirme kararları ile olacağına inanan platformumuz bunun ancak yasama organları ile meslek odamız arasında sağlanabilecek iyi bir iletişimle ve diyalogla sağlanabileceğini düşünmektedir!
Hhp; meslek odamızın siyasi ve ideolojik bir kurum olarak görülmesinin önüne geçilerek, meslek odası hüviyetinin ön plana çıkarılmasının elzem olduğunu düşünmektedir. Yanlışlar gür bir sesle söylenmeli ancak ne yasama ne yürütmeyle gereksiz polemiklere girilmemeli, bizim her şeyden önce hekim haklarını ön planda tutmamız gerektiği unutulmamalıdır.
Hhp; prensip olarak sağlık hizmetlerinin planlamasının, merkeziyetçi ve dikey yaklaşımlar yerine, paydaşlarının görüşleri doğrultusunda, etkin ve bilimsel bir yaklaşımla, liyakat ve güvene dayalı olarak oluşturulan politikalar ile sağlanacağına inanan bir güç birliğidir.
“iyi hekimlik için hep birlikte”
hhp, hekimlerin emek ve özlük haklarını taviz vermeden savunur; doğru zamanda, doğru yerde ve iyi bir iletişimle sağlığın tüm bileşenlerinin memnuniyetini artırmayı hedefler.
# sorunları çözerken ödün vermeden, taraf olmadan, sadece hekimlik mesleğinin onurunu gözeterek hep birlikte harekete geçeceğiz..!
“sürekli meslektaşlarımızn yanında olacağız…”
“sağlıkta şiddete sıfır tolerans”
“sizin de ilacınız hhp, tavizsiz”
# hizmet alıcı ve hizmet sunucularından emeğe saygı ve güven bekleyen hekimlerin bu beklentilerini (iade-i itibar’ı) sağlamak ana amacımızdır..!
“ önce iade-i itibar!”
“meslekte huzur için geliyoruz”
“her şeyin başı sağlık”
“ödün vermeden, taraf olmadan, hep birlikte”
HHP; mevcut projeleri hayata geçirmek, mesleki sorunlarımıza diyalog içerisinde çözüm bulmak, odamızı “gerçek bir mesleki kuruluş” haline dönüştürmek için her hal ve koşulda tavizsiz olarak mücadele etmeyi kendine prensip edinmiştir.
“meslekte huzur için, meslek odamız ve geleceğimiz için hhp”
#sorunlarımızı taviz vermeden çözebilmek ve iyi hekimlik yapabilmek için hekim hakları platformu…
#söylenecek çok sözümüz, yapacak çok işimiz var!