Sağlık/Tıp Eğitiminin Laik ve Bilimsel Esaslarından Vazgeçilemez


  • Mart 29, 2021
  • 3946

Anadolu Ajansı önceki gün servis ettiği bir haberde Sağlık Bakanlığı’na bağlı Sağlık Bilimleri Üniversitesi ebelik bölümünde seçmeli ders olarak okutulan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” ders içeriğinin “fıtratı temelden reddettiği” yönünde kışkırtıcı bir gazete haberi üzerine Fakülte Dekanlığı’nın ders içeriğine yönelik inceleme ve soruşturma başlattığını duyurdu.

Yapılan açıklamada; “Sağlık Bilimleri Üniversitesi olarak aile yapımızı, toplumsal değerlerimizi hedef alan, örf, adet ve kadim geleneklerimize, dini ve milli değerlerimize zarar veren hiçbir ders içeriğini kabul etmemiz, izin vermemiz, hoş görmemiz veya onaylamamız asla mümkün değildir. Müfredat dışında olduğu düşünülen konuşma ve anlatımlar hakkında ilgili fakülte Dekanlığımız tarafından gerekli inceleme ve soruşturma başlatılmıştır. Ders bahanesiyle de olsa milli ve mukaddes değerlerimizin tartışma konusu yapılmasını asla tasvip etmiyoruz. Gençlerimizi milli duygularla yetiştirmeyi ilke edinen üniversitemizin aynı hassasiyetleri taşıdığının ve çalışmalarını bu doğrultuda yürütmekte olduğunun bilinmesini arzu etmekteyiz.” denildi.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi yöneticilerine öncelikle Osmanlı’daki cinsel hayatın çeşitliliği konusunda bilgi sahibi olmadan “örf, adet ve kadim geleneklerimiz” üzerine kalem oynatmamalarını tavsiye ederiz. Sonradan öğrendiklerinde mahcup olabilirler.

Kendilerine ikinci olarak, “gençleri milli duygularla yetiştirmeyi ilke edinen” kurumlara üniversite denilmediğini hatırlatırız. Üniversiteler, adı üzerinde, öğrencilerini “üniversal/evrensel değerler”le; sağlık bilimleri üniversiteleri bunun yanında “üniversal hümanist/evrensel insancıl” değerlerle yetiştirirler.

Bunların yanında, sağlık meslek etiği kuralları ve hekimlik andına göre hastalar arasında din, dil, milliyet, politik görüş, etnik köken veya cinsel yönelimine göre ayrımcılık yapılamaz. Bu kurallar tıp eğitimi süresince teorik ve pratik derslerde anlatılır. Bu kurallara uyulmaması meslek etik kurallarına aykırı olmakla birlikte Türk Tabipleri Birliği Disiplin Yönetmeliğine göre de suç oluşturmaktadır.

İstanbul Sözleşmesinin bir gece yarısı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile feshedildiğininaçıklanması ile birlikte şeriat özlemi içindeki gericilerin yaşamın tüm alanlarını daha fazla kontrol altına alma isteklerini açıkça beyan etmeye, siyasi iktidarın ise bu istekleri oldu-bitti, diyerek yerine getirmeye başladığını görüyoruz. Son günlerde iyiden iyiye azgınlaşan dinci gerici müdahalelerin sağlık/tıp müfredatına kadar uzanmasını kaygı ile izliyoruz.

Ne meslek ilkelerimizden ne de Cumhuriyetin en temel ilkesi olan laiklik ilkesinden asla vaz geçmeyeceğimizi ve bu ilkeleri ayaklar altına almaya niyetli olan zihniyete asla ve kata boyun eğmeyeceğimizi kamuoyuna duyururuz.

İSTANBUL TABİP ODASI
YÖNETİM KURULU


Bu HABERİ Paylaş!