Aşı karmaşası ve tıbbın şarlatanları


  • Hekim Sözü Temmuz-Ağustos 2021
  • 801

PDF formatında okumak için tıklayınız.

COVID-19 nedenli ölümler dünyada dört buçuk milyona yaklaştı, Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın rakamlarına göre bile elli bini aştı. (Gerçek sayının ise bunun üç katı olduğu tahmin ediliyor).

SARS-CoV-2’yi durdurmak için elimizdeki en etkili araç aşılar. Aşılamanın bir an önce tamamlanmasını sabırsızlıkla bekliyoruz. Oysa ne yazık ki süreç öyle yürümüyor. Ocak ayından bu yana hala daha on sekiz yaş üzeri nüfusta birinci doz aşı olmayanlar yüzde otuza, ikinci doz aşı olmayanlar yüzde kırk beşe yakın.

Pandemi sürecinde tanık olduğumuz eksik, yanlış, tutarsız politikalar ve beceriksizlikler aşılamada da sürüyor. Aşılar kâh bulunuyor, kâh bulunmuyor; aşı randevuları bir açılıp bir kayboluyor. Aşılamadaki gecikme ve kaosun bedelini ise insanlarımız canlarıyla ödüyor. Siyasi iktidarın günlük vaka sayılarını beş binin altına düşürme hedefi tutmadığı gibi ölüm sayıları da iki yüzün üzerine çıktı.

Aşının başlamasıyla birlikte hekim/sağlıkçı ölümleri azaldıysa da Temmuz ayının son gününde meslektaşımız Dr. Ali İnal’ı COVID-19 nedeniyle kaybettik. Ailesine, çalışma arkadaşlarına ve hekim camiasına bir kez daha baş sağlığı diliyoruz.

Kaybettiğimiz bütün meslektaşlarımıza sevgi ve saygıyla!

***

Aslında Türkiye’nin sağlık altyapısı ve sağlık çalışanları aşı konusunda fevkalade tecrübeli. Aşılamadaki bu karmaşa ve gecikme esas olarak organizasyon bozukluğundan kaynaklanıyor. Devlet vatandaşı bizatihi bulup aşılamak yerine vatandaşın akıllı telefonuna girip, internete bağlanıp, e-nabızdan randevu almayı başarıp aşı olmasını bekliyor. Olmayınca da kabahati vatandaşlara yıkıyor!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başta mRNA aşılarının güvenli olmadığını, o nedenle inaktif aşıları tercih ettiklerini söylemişti. Daha sonra ise BioNTech aşısı temini için canlı yayında Dr. Uğur Şahin’den ricacı olmak zorunda kalmıştı.

Geçtiğimiz günlerde hiçbir veriye dayanmadan en etkili aşılamanın üç doz Sinovac ile olduğunu söyleyerek bir kez daha kafa karışıklığına yol açtı. Sonrasında, iki doz Sinovac olan sağlık çalışanları ve altmış beş yaş üstü için dördüncü doz aşı randevusu açıp gün içinde kapatması da tam bir skandal oldu.

Salgının başında üç, beş maskeyi dağıtmayı beceremeyenler şimdilerde aşı işini de tam bir karmaşaya döndürdüler.

Yönetemiyorlar!

***

İktidarın aşı beceriksizliği sürerken aralarında tıp fakültesi mezunu bazı “şarlatanlar”ın da bulunduğu çevreler ise akıl ve bilim karşıtı yalanlarla toplumda aşı tereddütü, karşıtlığı yaymaya çalışıyorlar.

Pandeminin başında COVID-19’a karşı kelle paça çorbası önerenler, SARS-CoV-2’nin Türk ırkını etkilemeyeceğini söyleyenler, pandeminin pandemi olduğunu inkar edenler artık ortalarda görünemeseler de şimdilerde yerlerini yenileri aldı.

Bu şarlatanların kimisi “Plandemi büyük buluşması” adıyla miting düzenleyip “Asla ve kat’a aşı olmayın. Vallahi de billahi de tillahi de bir sene sonra aşı olanlardan özür dileyecekler. Bu bir slogan ya da şaka değil; yargılanacaklar!” diye nutuk atıyor. Kimisi de saçma sapan tezlerle aşı konusunda tereddüt yaratıp vatandaşlara fahiş fiyatla zerdeçal, brokoli satmaya çalışıyor!

Biz de İstanbul Tabip Odası olarak toplumu bir kez daha uyarıyoruz:

Tıbbın şarlatanlarına kanmayın, sağlığınızdan olmayın!


Bu İÇERİĞİ Paylaş!