Meslek Hastalıkları Hastaneleri Kapatılamaz!


  • Nisan 26, 2023
  • 758

Son yıllarda zaten sayıları çok yetersiz olan Meslek Hastalıkları Hastaneleri işlevsizleştiriliyor, hizmet kapasiteleri yok ediliyor.

Şimdi de İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi’nin bağlandığı Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları Hastanesi taşınması sebebiyle kapatılmaya ve binasına el koyulmaya çalışılıyor.

Meslek hastalığı tespit, teşhis ve tedavisinin son derece başarısız olduğu ülkemizde bu kabul edilemez. Konuyla ilgili basın toplantısı, 25 Nisan 2023, Salı günü saat 12.30’da İstanbul Tabip Odası Cağaloğlu binasında yapıldı. İstanbul Tabip Odası, Kocaeli Tabip Odası, DİSK, KESK, İşyeri Hekimleri Derneği ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi temsilcilerinin katılımlarıyla gerçekleştirilen basın toplantısının moderatörlüğünü Dr. Nazmi Algan yaptı.

“ESAS ÖZNENİN İŞÇİ OLDUĞUNU UNUTMAYALIM”

Toplantıda ilk sözü İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ertuğrul Oruç aldı. Oruç, işçi sağlığının geçmişten beri İstanbul Tabip Odası’nın en öncelikli mücadele alanlarından biri olduğunu söyledi.  Türkiye’de işçi sağlığı ve meslek hastalıkları konusunun 1940’lardan bu yana işçi sınıfının mücadelesinin yükseldiği anlar haricinde hep geri düştüğünü belirten Dr. Ertuğrul Oruç, “İstanbul Tabip Odası olarak işin sağlık yanıyla ilgili elbette hastaneler konusunu öne çıkarıyoruz ama esas öznenin işçi olduğunu unutmayalım. İşçiler bulundukları alanda ne kadar sınıf mücadelesini yükseltirlerse devletin, yönetenlerin bu soruna daha çok eğildiğini görüyoruz” dedi ve ortak basın açıklamasını okudu. Basın metni için tıklayın.

“SİSTEMSEL, RADİKAL BİR DEĞİŞİM GEREKİYOR”

Toplantıda konuşan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Daire Müdürü Tevfik Güneş de “Çok uzun yıllardır işçi sağlığı meselesine ilişkin mücadele veriyoruz. Yıllardır söylüyoruz; bu alan çökmüş durumda. 2004 yılında Avrupa Birliği müzakere süreci ile birlikte iki temel sözleşmenin imzalanması Türkiye’de farklı bir rotaya girildiği izlenimi verdi. Ama aynı zamanda ülkede bambaşka bir sermaye birikim süreci kendini göstermeye başlamıştı. Geldiğimiz süreçte kapitalist kalkınma modeli de bu şekilde devam ettiği sürece işçi sağlığı açısından bir gelişmenin olacağını söylemek zor” ifadelerini kullandı.  Türkiye’de meslek hastalıkları tanı sisteminin olmadığını söyleyen Güneş, toptan, sistemsel ve radikal bir değişim gerektiğinin altını çizdi. Güneş, “meslek hastalıkları hastanesinin işlevsiz hale getirilmesi ile bir inşaat rantı elde edecekler” diye konuştu.

“İŞÇİLERİN SAĞLIĞI GELECEĞİMİZDİR”

Basın toplantısında söz alan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şişli Şube Başkanı Abuzer Aslan, teşhir edilmesi gereken noktanın “kar hırsı” olduğunu kaydetti. Aslan, meslek hastalıkları hastanesini kapatanların tek dertlerinin para olduğunu belirtti, “işçilerin geleceğine sahip çıkmaya devam edeceğiz, işçilerin sağlığı geleceğimizdir” dedi.

“DÜNYADAKİ EN BÜYÜK SAVAŞ SERMAYENİN İŞÇİ SINIFINA KARŞI SAVAŞIDIR”

İstanbul İşçi Sağlığı İş Güvenliği Meclisi’nden Murat Çakır, Türkiye’de her yıl ortalama 2 bin işçinin hayatını kaybettiği bilgisini paylaştı. Çakır, “2 bin ölümün içinde bizim tespit ettiğimiz 15-20 meslek hastalığından ölüm var. Bunların tamamı da SGK’ya kayıtlı değil. Meslek hastalığı tanı sistemindeki sorunlardan biri de şu; bizde 2 bin işçi içinde ölüm nedeni olarak dördüncü sırada kalp krizi, beyin kanamaları vardır. Bunların ne kadarının meslek hastalığı olup olmadığını da bilmiyoruz. Diğer yandan mesleki kanserlere dair de hiçbir bilgimiz yok” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Uluslararası çalışma örgütleri ve dünya sağlık örgütlerine göre her 100 ölümün 14’ü iş kazası, 86’sı meslek hastalıkları kaynaklı ölümler. Ama elimizde 2 bine yakın iş kazası sonucu ölüm var. Yani bu, tespit edemediğimiz binlerce meslek hastalığı sonucu ölüm demek oluyor.  Bu da genel olarak işçi ölümlerinin gizlendiğini gösteriyor. Dünyadaki en büyük savaş sermayenin işçi sınıfına karşı savasıdır.”

“MESLEK HASTALIKLARI HASTANELERİ YAYGINLAŞTIRILMALI”

Kocaeli Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Kenan Cibaroğlu, sadece İstanbul’a komşu olan Kocaeli’nin değil, Sakarya, Düzce ve Bolu’nun da İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi’nin geniş imkanlarından faydalandığını hatırlattı. Cibaroğlu, işçi sağlığı ve meslek hastalıklarının teşhis ve tedavi süreçlerini ideal hale gelmesi için hem bürokratik engellerin ortadan kalkması hem de meslek hastalıkları hastanelerinin kapatılmasını değil daha da büyütülmesini ve yaygınlaştırılmasını talep ettiklerini bildirdi.

“MESLEK HASTALIKLARININ TEŞHİSİ İSTENMİYOR”

İşyeri Hekimleri Derneği Başkanı Dr Zuhal Akgün,  Türkiye’de meslek hastalıklarının teşhisinin istenmediğini vurguladı, “en başta işyeri hekiminin donanımlı olması ve meslek hastalığı teşhisi koyar durumda olması gerekiyor, maalesef bu çok mümkün gibi gözükmüyor” sözleriyle hekimlerin eğitiminin önemine dikkat çekti. Dr. Akgün , “Önce hekimlerin donanımlı olması gerekiyor, sonraki aşamada göndereceği bir yer olması gerekiyor. Günden güne daha kötüye gidiyoruz, her şeyden önce İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi bizim gibi eski işyeri hekimlerinin tek dayanak noktasıydı. Marmara Bölgesi’nde çalışan tüm hekimler için ama maalesef onu da yok etmeye çalışıyorlar” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

“ARTIK İŞÇİLERİN BAŞVURABİLECEĞİ BİR YER KALMADI”

Toplantıda son sözü meslek hastalıkları hastanelerinde ve kliniklerinde uzun yıllar hizmet veren hekimlerden biri olan Dr. Kaan Karadağ aldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Daire Müdürü Dr. Karadağ, meslek hastalıkları hastanelerinin yüzlerce işçinin ölümüne neden olan silikozis gibi meslek hastalıkları salgınlarına müdahale ettiğini söyledi. Karadağ, “bir yağmalama kültürü devam ediyor ülkemizde. İnsan kaynağını da yağmalıyoruz. Aslında yaşanan şey bu. İşçinin sağlığına rağmen üretimin verimli olduğunu iddia edebilmek mümkün değildir. Yaşadığımız tüm geçmiş deneyimler de bunu gösteriyor. Meslek hastalıkları hastanesi kapatıldı, artık bireylerin başvurabileceği yer kalmadı. Artık, kol bacak ağrıları nedeniyle çocuğunu kucağına alamayan babanın başvuracağı yer kalmadı. Meslek hastalıkları hastanesinin kapatılması, işlevsizleştirilmesi, kliniklerinin elinden alınması elimizdeki birçok olanağı ortadan kaldırmıştır” dedi.

 

 

 


Bu HABERİ Paylaş!