Covid-19 Nedeniyle Kaybettiğimiz Hekim ve Sağlık Çalışanlarını Andık


  • Nisan 01, 2024
  • 414

Covid-19 nedeniyle kaybettiğimiz hekim ve sağlık çalışanlarını 1 Nisan 2024 Pazartesi günü, Okmeydanı Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi önünde düzenlediğimiz basın açıklaması ile andık.

"Halk Sağlığını Gözeten Bir Sistem Olsaydı..."

Pandemide hayatını kaybeden hekim ve sağlık çalışanları için bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan basın açıklamasında ilk sözü İstanbul Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Cegerğun Polat aldı. Polat, pandeminin önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledi ve “halk sağlığı yaklaşımının sağlık sisteminde öncellenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Toplum sağlığını gözeten bir sağlık sistemi olsaydı pandemide yüzlerce sağlık çalışanını kaybetmeyecektik” dedi.

"Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Örnek Bir Hekimdi"

Eylemde konuşan İTO Başkanı Dr. Nergis Erdoğan, hükümetin inkâr politikaları, ekipman ve eleman desteği olmamasına rağmen sağlık çalışanlarının çok büyük bir özveri ile çalıştığını ve olağanüstü bir çabayla binlerce canı kurtardığını hatırlattı. İhmal ve inkarlar nedeniyle birçok sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini vurgulayan Dr. Erdoğan, Covid-19 nedeniyle yaşamını yitiren Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu’nun hekimliğin en iyi örneklerinden biri olduğunu belirtti, “bu tür hekimlere bizim her zamankinden daha çok ihtiyacımız var” dedi.

"Bizim İlliyet Bağımız Hastanelerdir"

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’ndan (SES) Fadime Kavak Sevim de alınmayan tedbirler nedeniyle yüzlerce sağlık çalışanının kaybedildiğini vurgulayarak,  Covid-19’un başladığı ilk günlerdeki kötü koşullara dikkat çekti. Tabip odalarının ve SES’in baskısıyla zaman içerisinde bir şeylerin daha düzenli hale geldiğini söyleyen Fadime Kavak Sevim, “bakanlık meslek hastalığı olsun taleplerimiz karşısında illiyet bağı sorguladı, bizim illiyet bağımız çalıştığımız hastanelerdir” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

Yaşatmak için Yaşamak ve Sağlıklı Olmak İstiyoruz

Eylem İTO Okmeydanı Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi temsilcimiz Dr. Hüseyin Dağ’ın okuduğu basın açıklamasının ardından sona erdi. Açıklama şöyle:

Pandemide Yaşamını Yitiren
Hekim ve Sağlık Emekçilerini Saygıyla Anıyoruz

Tüm dünyayı etkileyen COVID-19 pandemisinin başlangıcının üzerinden dört sene geçti. Ülkemiz, dünyada COVID-19 pandemisinden en çok zarar gören ülkeler arasında yer aldı. Son dört senede COVID-19 pandemisinin yanında ekonomik kriz, sel, deprem gibi olaylar da özellikle yoksullar için insan eliyle gerçekleştirilen ve önlenebilir felaketlere dönüşerek ciddi yıkımlara neden oldu.

Kriz ortamlarında sağlık hizmeti ihtiyacının arttığı bir gerçek olsa da, krizin boyutlarının kontrol edilebilmesiyle bu ihtiyacın sınırlandırılması da çoğunlukla mümkündür. Ancak Türkiye’de gerek COVID-19 pandemisinde gerekse diğer afetlerde hazırlıkların yetersiz olması ve sürecin yönetilmesindeki eksiklikler, kırılgan ve piyasacı sağlık sistemimizle birleşerek tehlikeyi artırmıştır. Bu nedenle pandemi öncesinde bile baş edilemeyecek düzeyde olan sağlık emekçilerinin çalıştıkları ortamdaki risk ve iş yükü, her bir afette korkunç boyutlara taşınmıştır.

Pandeminin dört senesi iktidar çevreleri için ekonomik çıkarların öncelenmesi ve algı yönetiminden ibaret iken bizim için üzüntü, acı ve öfke ile geçti. Yapılan onca yanlış yüzünden yitirilen yüz binlerce candan ders almak bir yana, yönet(e)meme halinin benzerlerini her yeni afette yaşadık.

Pandemi nedeniyle Türkiye’de ilk kaybettiğimiz meslektaşımızın ölüm günü olan 1 Nisan; TTB 72. Büyük Kongresi’nde karar alınarak “COVID-19 Nedeniyle Kaybettiğimiz Hekim ve Sağlık Çalışanlarını Anma Günü” ilan edildi. Aktif görev yapmaktayken COVID-19 pandemisi nedeniyle yitirdiğimiz 176’sı hekim, 513 sağlık emekçisini saygıyla anıyoruz.

Yanlışlar neticesinde yaşamını yitiren yüzlerce sağlık emekçisi; bilimsel, şeffaf ve emekten yana yönetim anlayışı benimsenseydi halen hayatta olacaklardı. Bu sebeple; bilinmelidir ki haklarımız için verdiğimiz mücadele, bir ölüm kalım mücadelesidir. Yaşamak için, sağlığımızı kaybetmemek için insanca yaşamaya yetmeyecek ücretlendirme sistemine, ağırlaştırılmış çalışma koşullarına, sağlıkta şiddete, toplum sağlığını hiçe sayan politikalara karşı hep birlikteyiz.

Meydana gelen her afetin yükünü hekim ve sağlık emekçileri olarak biz çekerken; daha da kötüleşen çalışma koşullarımızla ilgili kamu otoritesinden herhangi önemli bir adım gelmedi. Bu da yetmezmiş gibi haklarımızı gasp eden uygulamalarda da halen sınır tanınmıyor. Dört senedir COVID-19 sağlık çalışanları için meslek hastalığı kabul edilmedi. Pandemi dönemi ve sonrası için yıpranma payımız yeterli seviyeye çıkarılmadı.Çalışma koşullarımız sağlıklı yaşayabileceğimiz hale getirilmedi. Çalışırken sağlıkta şiddetle, emekliyken yoksullukla boğuşuyoruz. 

Yaşatmak için yaşamak ve sağlıklı olmak istiyoruz!

İstanbul Tabip Odası

 

 


Bu HABERİ Paylaş!