Silivri 14 Mart Tıp Haftası Anıt Töreni Yapıldı
- Mart 14, 2025
- 397
İstanbul Tabip Odası (İTO) Silivri Temsilciliği tarafından 14 Mart Tıp Haftası kapsamında 14 Mart 2025 Cuma günü Silivri Atatürk Anıtı önünde tören düzenlendi.
Hekimlerin, sağlık çalışanlarının, emek-meslek örgütlerinin ve siyasi parti temsilcilerinin katıldığı törende Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu da yer aldı.
Tören, Atatürk Anıtı’na çelenk konulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Törende konuşan İTO Silivri Temsilcisi Dr. Fethi Bozçalı "Sağlığın ücretsiz ve ulaşılabilir olması için mücadelemizi sürdürmekte kararlıyız" dedi.
Törende, Silivri Devlet Hastanesi Temsilcisi Dr. Meltem Irmak tarafından okunan "14 Mart Tıp Bildirge"si şöyle:
BİR YANDAN YENİDOĞAN ÇETELERİ, RANDEVU BULAMAYAN HASTALAR, YOKSULLAŞAN VE SAĞLIĞI BOZULAN HALKIMIZ, BİR YANDAN HASTASINA YETERLİ ZAMAN AYIRAMAYAN, ŞİDDET GÖREN BASKI ALTINDA ÇALIŞAN MUTSUZ SAĞLIK ÇALIŞANLARI.
BU GİDİŞE DUR DEMEK, SESİMİZİ DUYURMAK İÇİN 14 MART TIP BAYRAMINDA İŞ BIRAKMAK ZORUNDA KALDIK!
14 Mart 1827'de modern anlamda ilk tıp okulunun (Tıbbiye i Amire) açılma tarihi olan14 Mart, yıllardır ülkemizde Tıp Bayramı olarak kutlanıyor.
İstanbul Tabip Odası olarak her yıl olduğu gibi bu yılda 14 Mart Tıp haftasında birçok etkinlik yapıp, halkın ve hekimlerin yaşadıkları sorunları dile getirip, öneri ve taleplerimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Son bir yılda, sağlık hizmetlerinde ticaretin, rekabetin, taşeronlaşmanın topluma verdiği zararların en büyüklerinden birini, yeni doğan çetelerinin maddi çıkarlar için bebek ölümlerine varan kötülüklerini, ameliyat masasında stent pazarlıklarını üzülerek öğrendik.
Yıllardır söylediğimiz, ‘Sağlıkta ticaret ölüm getirir’ sözünün acı sonuçlarını bir daha yaşamak istemiyoruz. Sağlık hizmetleri kar alanı olmaktan çıkarılmalı, kamu tarafından toplumun her kesimine, eşit, ihtiyacı kadar, tamamen ücretsiz verilmelidir.
Başta ücretli kesimin ve emeğiyle geçinen halkın son yıllarda daha da fakirleştiğini, yeterli ve dengeli beslenme, barınma, ısınma gibi temel ihtiyaçlarını yeterli düzeyde karşılayamadığını görüyoruz.
Temel insani ihtiyaçlarını sürekli ve yeterli düzeyde gidermeyen hastalarımızın, yaşadığı fiziksel, ruhsal ve sosyal sağlık sorunlarının arttığını gözlemliyoruz. Bunun için TTB ve SES olarak bir yılı aşkın süredir gelirde ve vergide adalet talebimizi her hafta Çarşamba günü dile getiriyoruz.
Hastalarımızın ve sağlık çalışanların yoksullaşmasına seyirci kalmayacağımızı, sadece emeğiyle geçinen halkın sırtına yüklenen enflasyon programının toplumu soluksuz bıraktığını bu adaletsiz ve eşitsiz politikalardan vazgeçilmesini istiyoruz.
Bu yılda yine birçok hastamız doktora ulaşmakta zorlandığını, muayene ve tahlil, görüntüleme için aylarca sıra beklemek zorunda kaldığını biliyoruz.
Sağlık Bakanlığı 2023 yılı Sağlık İstatistiklerine göre bir yıl içinde kişi başı hekime müracaat ortalamasının %8 lerden %11.4 e yükselmiş olduğu anlaşılıyor. Bu oranın OECED ülke ortalamasının % 6 olduğu gözünün alınınca sağlık hizmetlerinin niteliğinin ne kadar düştüğü, hastaların ne çok hekime gittiği, tetkik yaptırdığı ama şifa bulmakta zorlandığı sonucuna ulaşıyoruz.
Üstelik sağlık otoritesinin yüksek muayene sayılarından övünçle bahsetmesi, 5 dk altında muayene sürelerini daha da kısaltma gibi girişimleri sağlığın yönetme krizi yaşadığını açıkça göstermeye yetiyor. Sağlık Bakanlığı yılladır birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirip, sevk zinciri kurmak yerine, bakılan hasta sayısını önemsenesi, yeterli ve nitelikli sağlık hizmeti alamayan toplumun sağlıklı olması önündeki en önemli engeldir.
Hastalarımıza yeterli zaman ayıramayıp performans yarışına sokulup tükendiğimizi ilan ediyoruz.
Sağlık hizmetleri kar alanı olmamalı, piyasanın koşullarına terkedilmemeli dememize rağmen yeni doğan bebek ölümlerine dek dinlenmediğimizi söylüyoruz
Giderek fakirleşen halkın yeteli dengeli beslenemediğin, barınma, ısınma, temizlenme gibi fiziksel ihtiyaçlarını, sosyal ve ruhsal temel gereksinimlerini yeterli oranda karşılayamadığını görüyoruz.
Başta İstanbul da büyük bir deprem olacağı gerçeğine rağmen yeterli hazırlık yapılmadığını ve bu nedenle binlerce yurttaşımızın hayatını kaybetme riski taşıdığını biliyoruz.
Yıllardır sağlıkta şiddetin bitmesini söylemekten bıkıp usandığımızı bildirmek istiyoruz.
Tüm bunlara hatta daha fazlası hayati sorunlar için kaygılarımızı ve itirazlarımızı, mücadelemizi sürdüreceğiz.
Kamusal anlayışı, koruyucu sağlığı esas alan, şiddetsiz bir sağlık ortamı istemeye; nitelikli tıp ve uzmanlık eğitimini, gün içi dinlenebilme hakkı ve ortamını, angaryaya dönüşmeyen nöbetleri, vergide adaletin sağlanmasını, izinlerde kesintiye uğramayan, güvenceli ve emekliliğe yansıyan temel bir ücret talebi için bu gün 14 Mart günü G(ö)REVDEYİZ
14 Mart günü 10 temel talebimizi aşağıda sunuyoruz.
Ülkemizin sağlık yükünü ekip arkadaşlarımızla birlikte taşıyan bütün hekimlerin; kamuda, özelde, ameliyathanelerde, polikliniklerde, ASM’lerde, laboratuvarlarda gece-gündüz demeden, ihtiyacı olan tüm insanlara şifa dağıtmakta olan meslektaşlarımızın, hepimizin 14 Mart 2025 Tıp Bayramımız kutlu olsun!
Saygılarımızla. 14.03.2025
İSTANBUL TABİP ODASI
SİLİVRİ TEMSİLCİLİĞİ
14 Mart İçin 10 Talebimiz:
- Sağlık hizmetleri kar alanından çıkarılmalı toplumun ihtiyacına göre herkese eşit, ulaşılabilir ve tamamen ücretsiz sunulmalıdır.
- Sağlık hizmetleri tamamen merkezi bütçeden finansa edilmelidir.
- Koruyucu sağlık hizmetleri öncelikli olmalı, toplumun yeterli ve dengeli beslenmesi, sağlıklı konutlarda ve çevrede yaşaması gibi temel yaşamsal ihtiyaçlar tam olarak sağlanmalıdır.
- Sağlık hizmetleri toplumun ihtiyacına göre basamaklı sunulumlalı, toplum katılımı sağlanmalıdır.
- Sağlık politikaları belirlenirken hem uygulama hem denetim süreçlerinde meslek örgütleri, sendikalar ve toplum temsilcilerinin katılımı sağlanmalıdır.
- Nitelikli sağlık hizmeti için hastanın ihtiyacı ve bilimsel verilere göre yeterli sürede muayene olması, uygun tetkik ve tedavilerin verilmesi sağlanmalıdır.
- Sağlık çalışanlarından yapılan vergi kesintileri en fazla %15 olarak belirlenmeli, insanca yaşayabilecek ve emekliliğine yansıyacak performansa dayalı olmayan ücret verilerek gelirde ve vergide adalet sağlanmalıdır.
- Özel hekimlik alanında çalışanların iş ve gelir güvencesi olmalı, ciro baskısına, ağır iş yüküne, uzun çalışma sürelerine izin verilmemelidir.
- Aile Hekimliği Eziyet Yönetmeliği geri çekilmeli, ASM çalışanları, kamu binalarında, yeterli insan gücüyle, performans baskısı olmadan, mesleklerine müdahale edilmeden, güvenceli çalışmaları sağlanmalıdır.
- Emekli hekimlerine yılların emeklerine karşılık aldıkları yoksulluk sınırı altındaki ücret, huzurevlerinde bile yaşamalarını olanaksız kıldığını, insanca yaşayacak ücret talepleri karşılanmalıdır.