Biyometrik Veri Zorunluluğuna İptal Davası


  • Şubat 13, 2014
  • 2450

Bilindiği gibi Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından, 01.12.2013 tarihinden itibaren sağlık hizmeti almak üzere SGK ile sözleşmeli olan özel sağlık kuruluşlarına başvuran hastaların parmak izi ya da avuç içi tarama yöntemiyle provizyon alabileceği, aksi halde sigortalılara sağlık hizmeti verilmeyeceği uygulaması başlatılmıştır.

Türk Tabipleri Birliği’ne vatandaşlarımızdan bu uygulama ile ilgili çok sayıda şikayet gelmektedir. Vatandaşlarımız, nüfus cüzdanlarını göstererek kimliklerini kanıtlamalarına rağmen biyometrik verilerini vermeye zorlandıklarını, aksi halde sağlık hizmeti verilmediğini, bu durumun onurlarına dokunduğunu belirtmektedir. İnsan onuruna aykırı bu uygulamanın kaldırılması için Birliğimizden yardım isteyen iletiler çoğalarak devam etmektedir.

Türk Tabipleri Birliği uygulama ile ilgili olarak daha önce bir bilgilendirme yapmış, biyometrik verilerini vermek istemeyen sigortalıların, yapabilecekleri başvurulara ilişkin başvuru dilekçeleri hazırlayıp yayınlamıştır.(http://www.ttb.org.tr/index.php/Haberler/avucici-4217.html) Yayınladığımız bilgiler içinde dava açılabileceğini ilişkin bir öneri bulunmamaktadır. Bunun nedeni, 2011 yılında KHK’ler de yapılan düzenlemeler ile vatandaşlarımızın idari dava açmasının ekonomik olarak çok külfetli hale getirilmiş olmasıdır.  Elbette uygulamaya maruz kalan sigortalılar, uygulama işlemi ile birlikte bu işlemin dayandığı SGK düzenlemesinin iptalini, uğradıkları manevi zarar ve varsa maddi zararlarının tazmin edilmesini isteyebilirler.

Hekimlik görevinin içinde hekimlik hizmetlerinin insan haklarına uygun verilmesini gözetmek de yer almaktadır. Bu nedenle Türk Tabipleri Birliği, resmi kimlik belgeleri ile kimliklerini kanıtlayan sigortalılardan zorla biyometrik verilerinin alınması, aksi halde sağlık hizmeti verilmemesine yönelik düzenlemelerin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay’da dava açmıştır. Dava dilekçesinde özetle;

  • Uygulamanın özel hayatın gizliliğine ve sağlığa erişim hakkına ilişkin Anayasal düzenlemelere ve uluslararası sözleşme hükümlerine aykırı olduğu, demokratik bir toplumda gerekli olma, amaçla orantılı ve ölçülü bir tedbir olma koşullarını taşımadığı,
  • Hastalara parmakizi veya avuç içi izi vermek durumunda bırakan düzenlemelerin ilgili Kanun hükmüne de aykırılık taşıdığı,
  • İç hukukumuzda kişisel verilerinin korunmasına ilişkin bir Kanun bulunmaksızın idari tasarruflarla hastaların biyometrik veri vermeye zorlanmasının Anayasa’nın 20. Maddesine uygunluk taşımadığı,

belirtilmiştir. Dava ile ilgili gelişmeler olduğunda kamuoyuna duyurulacaktır.

Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi

Dava dilekçesi için tıklayınız…

 


Bu HABERİ Paylaş!