Özel Sağlık Kuruluşları Yönetmeliğinde İptal Kararı


  • Ekim 16, 2012
  • 832

15.02.2008 tarihli Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelikle Sağlık kuruluşlarının türlerini, temel özelliklerini, başvuru ve açılma izni işlemlerini, fiziki alt yapı standartlarını, hekim ve sağlık emekçilerinin çalışma koşullarını tamamen değiştirilmişti. Sağlık hizmetlerinin gereklerini aykırı olan, hekimlerin mesleki yetkilerini hukuka aykırı olarak sınırlayan ve çalışma özgürlüklerini ihlal eden pek çok madde ile  ilgili Türk Tabipleri Birliği tarafından açılan davada geçtiğimiz günlerde Danıştay 10. Dairesi tarafından verilen esasa ilişkin gerekçeli karar tebliğ edilmiştir.

Yayımlandığından bugüne 13 kez değişikliğe uğrayan Yönetmelikle ilgili dört yılın sonunda verilen bu karar her değişikliğin çok sayıda hekime yeni yükümlülükler getirmesi, düzenlemelerin mahkemelerce uyuşmazlığın çözümlenebilmesine yetecek makul süreden az bir zamanda yapılıp değiştirilmesi ve bu düzenlemelerin hukuka aykırı olduğunun anlaşılması açısından öneme sahiptir. İptal edilen maddeleri ve hukuka aykırılık gerekçeleri özetle;

·         Yönetmelik içinde muayenehanelere ilişkin düzenlemeler olmasına rağmen, Yönetmeliğin 4. maddesinin (ğ) bendinde tanımı yapılan sağlık kuruluşu türleri arasında muayenehanelere yer verilmemesi,

·         “Muayenehane, bir tabip tarafından mesleğini serbest olarak icra etmek üzere açılan, cerrahi ve girişimsel tıbbi işlemlerin yapılmadığı işyeri” olarak tanımlandığı 7. maddesinin 2. fıkrasının muayenehanede yapılamayacak cerrahi ve girişimsel tıbbi işlemlerin neleri içerdiğinin açıkça belirlememesi,

  • Yönetmeliğin 16. maddesinin mesul müdürün taşıması gereken nitelikleri belirleyen 4. fırkasının (c) bendinde Türk Ceza Kanunu’nun 53’üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile, kasten işlenin bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile sayılan bir kısım suçlardan mahkum olmamak” gerektiği hükmünün, suç ve cezaların kanuniliği ilkesine aykırı olması,
  • Yönetmeliğin 23. maddesinin 5.fıkrasında yer alan “Söz konusu hastanın transferi ve transfer edildiği hastanelerdeki teşhis ve tedavisi ile ilgili ücretleri tıp merkezi tarafından karşılanır” ifadesinin kusurlu bir tıbbi müdahale olmaksızın tıp merkezlerini hastaların sevk edildiği hastanelerde yapılan teşhis ve tedavi masraflarından sorumlu tutmanın hakkaniyet ilkesi ile bağdaşmaması, Ek-1/a’nın 1.bölümünün 9. maddesinin ise hukuka aykırı bu düzenlemeye atıfta bulunması
  • 21. maddenin 1.fıkrası uyarınca kesintisiz hizmet vermek üzere ruhsatlandırılan tıp merkezleri, 38. madde uyarınca yayımlanan tebliğde belirtilen şartları taşıyan acil ünitesini kurarlar.” düzenlemesini içeren 24. maddenin 1.fıkrası ile aynı maddenin 3.fıkrasında yer alan “Poliklinikler ile birinci fıkrada belirtilenler haricindeki tıp merkezleri, 38 inci madde uyarınca yayımlanan tebliğde belirlenen asgari malzeme ve ilaçların bulunduğu bir acil odasını faaliyet gösterdikleri süreler içinde kullanıma hazır bulundurulur.” düzenlenmesinin acil odasında bulunması gereken malzeme ve ilaçlar belirlenmeksizin alt düzenleyici işleme yollamada bulunması,
  • “Sağlık kuruluşlarında, sadece kendi hastalarına yönelik teşhis hizmetlerinde kullanılmak ve tetkiki isteyen tabibin sorumluluğunda olmak kaydıyla, 38 inci madde uyarınca yayımlanan tebliğde belirtilen temel laboratuvar tetkikleri ile radyolojik tetkikler, 992 sayılı Kanun ile 3153 sayılı Kanun uyarınca ruhsat alınmaksızın yapılabilir.” düzenlemesini içeren 25. maddesinin 1. fıkrasının laboratuar ve radyolojik tetkiklerin kapsamını Yönetmelikte açıkça belirlemeyip Tebliğe bırakması,
  • “Sağlık kuruluşunda, 38 inci madde uyarınca yayımlanan tebliğde belirtilenler haricinde ve uzmanlık dallarının gerektirdiği ileri seviyedeki diğer laboratuar ve radyoloji tetkikleri için, 992 sayılı Kanun ve 3153 sayılı Kanun hükümlerine göre ilgili dallardaki uzman tabiplerin sorumluluğunda olmak kaydıyla işleten adına ruhsatlandırılan laboratuvar ve radyoloji ünitelerini bulundurabilir veya bu hizmetleri Bakanlıkça ruhsatlandırılmış kuruluş ve/veya hastanelerden karşılayabilir. Hizmet satın alınması durumunda bununla ilgili belgeler Müdürlüğe sunulur.” Şeklindeki düzenlemede laboratuar ve radyolojik tetkiklerin kapsamının belirlenmemesi,
  • “Tıp merkezlerinde, 38 inci madde uyarınca yayımlanan tebliğde belirtilenler haricindeki  cerrahi müdahaleler yapılamaz.” şeklindeki 31. maddenin “j” bendinin 38. maddede öngörülen Tebliğe yollamada bulunması,
  • Hangi konuların Bakanlıkça çıkarılacak Tebliğle düzenleneceğini gösteren 38. maddesinin belirtilen konuların düzenlenmesinin Yönetmelikten daha alt bir düzenlemeye bırakılamayacağı, idarenin belli bir konuyu düzenledikten sonra bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili genelge, tebliğ gibi alt düzenlemeler yapmasının mümkün olması,

·         Önceki Yönetmeliğe göre açılmış olan sağlık kuruluşlarının, Bakanlıkça çıkarılacağı belirtilen Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç dört yıl içinde, tabip sayısı hariç olmak üzere bu Yönetmeliğe uyum sağlamak ve ruhsat almak zorunda olduğunu, tabip sayısında yapılacak artışlarda 9 uncu maddeye göre yapılan planlamaya uyulmasının zorunlu olduğunu, dört yılın sonunda ruhsat almayan sağlık kuruluşlarının, uygunluk belgelerinin iptal edileceğini düzenleyen Geçici 2. maddenin 2. fıkrasının sağlık kuruluşlarında Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren tabip sayısında meydana gelebilecek eksilmelerin giderilmesine olanak sağlamak yerine henüz çıkmamış Tebliğ hükmüne yine henüz Bakanlıkça yapılmamış planlamaya yollamada bulunması ve de tabip sayılarındaki eksilmeleri gidermeye olanak tanımaması,

  • Ek-6’nın Hizmet Birimlerine Esas Bilgiler başlıklı ikinci bölümünün 2,5,7,8,10 ve 13. maddeleri ile aynı ekin Bina ve Sabit Tesislere Esas Bilgi ve Belgeler başlıklı üçüncü bölümünün 8,9 ve 10. maddelerinin hukuka aykırı bulunan 38. madde düzenlemesine yollamada bulunması,
  • Yönetmeliğin 14. maddesinin 1. fıkrası ile sağlık kuruluşlarının ruhsatlandırılması ve faaliyetleri sırasında bu Yönetmeliğe uygunluklarının dosya üzerinde ve yerinde incelenmesi ile bunların açılmaları, denetlenmeleri, değerlendirilmeleri ve kapatılmaları ile ilgili tavsiye kararları almak üzere, Bakanlıkça oluşturulan Teknik İnceleme Ekibi/Ekipleri içinde Türk Tabipleri Birliği temsilcisine yer verilmemesinin hizmetin niteliği ile bağdaşmaması,
  • Yönetmeliğin 18. maddesinin 1. fırkasında sağlık kuruluşunda çalışacak olan tabip için çalışma belgesi verilirken tabip odasına kayıtlı olduğuna ilişkin belgenin aranmamasına ilişkin düzenlemenin; sağlık kuruluşunda çalışmak isteyen tabiplerden bu belgenin istenmemesi halinde tabip odasına üye olmaksızın çalışan tabiplerin Türk Tabipler Birliğince saptanması ve denetimlerinin mümkün olmaması sonucunun ortaya çıkmasına neden olabilmesi tabip odasına kayıt olma zorunluluğunun ve kayıt olunmaksızın mesleğin serbest olarak icra edilememesinin ihmali sonucunu yaratması, ruhsat için gereken belgenin düzenlendiği Ek/1a 1.bölüm 11. Madde ile 2.bölüm 11. Ve 12. Maddelerinde de tabip odasına kayıt olunduğuna ilişkin belgeye yer verilmemesi nedeniyle hukuka aykırı bulunarak iptal edilmiştir.

Yönetmeliğin diğer maddeleri yönünden Daire; iptal istemimizi reddetmiştir. Bu düzenlemelerin de iptali için İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yoluna başvurulacaktır.

Karar için tıklayınız

 


Bu HABERİ Paylaş!