COVID-19 SEBEBİYLE KAYBETTİĞİMİZ SAĞLIK ÇALIŞANLARINI ANMA GÜNÜNDE SAYGI DURUŞUNDAYDIK Anıları yanı başımızda, acıları yüreğimizde!


  • Hekim Sözü Mayıs-Haziran 2021
  • 548

PDF formatında okumak için tıklayınız.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) 72. Büyük Kongresi’nde, Dr. Cemil Taşçıoğlu’nun hayatını kaybettiği gün olan 1 Nisan’ın COVID-19 nedeniyle kaybettiğimiz hekim ve sağlık çalışanlarını anma günü olarak belirlenmesine karar verilmişti. Bu kapsamda; TTB’nin çağrısıyla ülke çapında olduğu gibi İstanbul’da da sağlık kurumlarında anma törenleri yapıldı.
1 Nisan 2021, Perşembe günü 12.30’da çalıştıkları kurumlarda bir araya gelen sağlık çalışanları kaybettikleri meslektaşları için saygı duruşu gerçekleştirdi.
İstanbul’daki merkezi etkinlik ise İstanbul Tıp Fakültesi ana girişi önünde yapıldı. Etkinliğe İstanbul Tıp Fakültesi (İTF) Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, İTF İç Hastalıkları AD Başkanı Prof. Dr. Meliha Nalçacı, İstanbul Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri Necati Bozkurt, İstanbul Eczacı Odası Genel Sekreteri Ecz. Pınar Özcan, İstanbul Dişhekimleri Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Devrimci Sağlık-İş temsilci ve üyeleri, İTF öğretim üyeleri, hekimler, sağlık çalışanları, İTF öğrencileri, çeşitli siyasi parti temsilcileri, yerel yöneticiler katıldı. Etkinlikte TTB ve İstanbul Tabip Odası’nı (İTO) temsilen TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, İTO Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, İTO Yönetim Kurulu üyeleri Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu, Dr. Güray Kılıç, Dr. Osman Öztürk, İTO Denetleme Kurulu üyesi Dr. Nazmi Algan, TTB (2016-18 dönemi) eski başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, İTO komisyonlarından hekimler de hazır bulundu.
Etkinlikte açılış konuşmasını yapan Dr. Pınar Saip şunları söyledi: “Bugün 1 Nisan; çok değerli öğretim üyemiz Cemil Taşçıoğlu’nu aktif hekimlik yaparken COVID-19’dan kaybedişimizin yıldönümü. Cemil Hocamızın kaybıyla bu sürecin ne kadar acıtıcı, ne kadar zorlayıcı olacağını anladık. Sağlık çalışanlarının sağlığı ile halk sağlığının ne kadar iç içe olduğunu, başkalarını yaşatmaya çalışırken ölebileceğimiz gerçeğiyle yüzleştik. İstanbul Tıp Fakültesi’nin çok değerli, duayen hocaları Murat Dilmener ve Sedat Tellaloğlu’nu da COVID sebebiyle kaybettik. Onları sevgi, saygıyla anıyoruz, yitirdiğimiz tüm meslektaşlarımızın yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Yitirdiğimiz meslektaşlarımızı ve onların hayatları pahasına şifa dağıtma çabasını hiçbir zaman unutmayacağız.”
Dr. Pınar Saip konuşmasının ardından tüm katılımcıları, COVID-19 sebebiyle hayatını kaybeden sağlık çalışanlarını sevgi, özlem ve minnetle anmak üzere 1 dakikalık saygı duruşuna davet etti.
İTF Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek yaptığı konuşmada şunları dile getirdi: “Geçen sene bu zamanlar maalesef kayıplarımız için burada anma törenleri yaptık, bir sene geçti. Ülke olarak, dünya olarak, insanlık olarak çok zor bir dönemden geçiyoruz. Pandemi çok kişiye, çok eve dokundu, çok kişiyi kaybettik. İTF salgının başından bu yana en çok kayıp veren kurumların başında geliyor. Bu süreçte çok değerli bilim insanlarımızı, hocalarımızı kaybettik. İnsanlık tarihinin gördüğü en büyük savaşlardan birini veriyoruz. Bu savaşta da en ön cephede sağlık çalışanları var. Can siperane mücadele veriyoruz ama üzüntümüz de büyük. Kaybettiğimiz hocalarımızın acısı her zaman kalbimizde olacak.”
İTF İç Hastalıkları AD Başkanı Prof. Dr. Meliha Nalçacı da bir konuşma yaparak geride kalan bir yılın çok zor geçtiğini vurguladı ve “Cemil Hoca, Cemil Abimiz bizim için çok değerliydi, onun şahsında tüm kaybettiklerimizi rahmetle anıyorum, kalanlara güç ve sağlık diliyorum.” dedi.
Törende konuşma yapan TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı da şunları dile getirdi: “Bu sabah itibariyle yitirdiğimiz sağlık çalışanı sayısı ne yazık ki 395 ve meslektaşlarımızı yitirmeye devam ediyoruz. Neden? Pandemiyle gerekli adımlar atılarak mücadele edilmediği için. Dün itibariyle 39 bini aşmış yeni vaka sayısıyla ciddi bir boyuta ve epidemiyologların ifade ettiğine göre birinci dalganın üçüncü pikine ulaşmış durumdayız. Daha birinci dalgadayız, çünkü biz vakaları sıfırlayamadık. Neden sıfırlayamadık? Çünkü kontrolsüz bir normalleşmeyle karşı karşıya kaldık. Çünkü birinci basamak ve koruyucu hekimlik yerine ne yazık ki ikinci ve üçüncü basamaklarda bu salgını karşılama gibi ciddi bir sorun yaşıyoruz. Sağlık çalışanları bu süreçte toplumdan 10 kat daha fazla hastalandı. Ölüm sayısı da ne yazık ki toplumdan 4 kat daha fazla oldu. Böyle ciddi boyutta bir salgınla nasıl mücadele edileceğinin yolu belliydi aslında. Sağlık çalışanlarını koruyamadığımızda bir salgınla mücadele etme olanağımızın da olmadığını bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. 17 Mart’ta, ilk yitirdiğimiz sağlık çalışanı bir eczacı arkadaşımızdı. TTB olarak yitirdiğimiz ilk hekim olan Cemil Taşçıoğlu’nun ölüm gününü, 1 Nisanı, Büyük Kongre kararıyla COVID-19 sebebiyle kaybettiğimiz sağlık çalışanlarını anma günü olarak kabul ettik. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında yitirdiğimiz sağlık çalışanları anılıyor. Onların anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Arkadaşlarımız pandemiyle mücadelede çok önemli katkılar sundular. Biz onların anılarını yaşatmaya, bu salgınla doğru temelde mücadele etmeye devam edeceğiz, buna söz veriyoruz.”
Yapılan konuşmaların ardından basın metnini İTO Yönetim Kurulu üyesi Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu okudu.
Açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Bugün 1 Nisan. Türk Tabipleri Birliği tarafından COVID-19 pandemisinde en ön safta mücadele edip, görevinin gereğini her şartta yerine getirmeye çalışırken yaşamını yitiren hekim ve sağlık çalışanlarını anma günü. Bugün, bütün salgınlarda olduğu gibi COVID-19 pandemisinde de ekonomik, siyasal, sosyal, kültürel bütün tedbirlerin bilimin ve aklın ışığında alınması, kuralların büyük bir ciddiyetle ve tavizsiz biçimde uygulanması gerektiğini hatırlatma günü. 1 Nisan artık bizim için; toplum sağlığının, insan yaşamının keyfiliğe, kuralsızlığa, tedbirsizliğe, liyakatsiz yetki kullanımına terk edilemeyeceğini; insan yaşamının şakaya, ironiye izin vermeyeceğini görme ve gösterme, anlama ve anlatma günü…”
“Toplumsal yaşamın ihtiyaçları ve bilimsel aklın gereklerine uyulmayan bir ülkede, yasakların, kuralların yaptırımların ve cezaların kişiye, gruba, partiye, zümreye göre değişen şekilde uygulandığı bir salgın yönetimi altında hekimlik yapmaya devam ediyoruz. Azalmak bir yana her geçen gün ürkütücü rakamlara ulaşan COVID-19 hastalarının yanı sıra yüzbinlerce COVID-19 dışı hastanın ertelenmiş derdine şifa olmaya çalışıyoruz. Sadece ülkemizde değil bütün dünyada bilim insanlarının hemfikir olduğu; pandemide elimizdeki en etkili araç olan aşı gerçeğinin ülkemizdeki yansımalarını, aşının tedarikinde ve uygulanmasında yaşanan gecikmeleri kaygıyla izlemeye devam ediyoruz. Pandeminin 14. ayında bile korumada en etkili araç olan aşının geleceğimizi de kuşatacak biçimde temin edilip edilemeyeceğine dair kuşkular devam ediyor. Vaka sayısında, vefat sayısında olduğu gibi aşının sayısı ve geliş zamanlaması konusunda da şeffaf olunmayan bir anlayışın güven telkin etmeyen beyanlarını, sürekli hayatın tekzip ettiği vaatleri dinlemek istemiyoruz.”
“Biz hekimler ve sağlık çalışanları olarak hocamız Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu’nu yitirdiğimiz 1 Nisan 2020 gününden bugüne 47’si İstanbul’dan olmak üzere 152 hekimi ve 242 sağlık çalışanını, toplamda 394 ekip arkadaşımızı yitirdik. Yaşadığımız kayıplara, yüreklerimizi dağlayan acıya rağmen her durumda görevimizin başındayız. Tek bir hastamızın mağduriyet yaşamaması için yeminimizin gereğini yerine getirmeye hazırız. Yeter ki, başka hekimler, başka sağlık çalışanları ölmesin… Yeter ki tek bir yurttaşımızın daha evine ölüm acısı düşmesin…”


Bu İÇERİĞİ Paylaş!