Mesleki disiplin yetki ve görevi, hukuk sistemimizde, tabip odalarına aittir


  • Hekim Sözü Ocak-Şubat 2022
  • 345

Celalettin Cengiz / Dr., İstanbul Tabip Odası Hekimlik Uygulamaları Bürosu

Bir hekim hakkında disiplin işlemi yapılması için, ilk olarak, İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu’nun, o hekimin mesleki disiplin hükümleri açısından, cezai işlem gerektiren bir fiili gerçekleştirdiği bilgisine ulaşması gerekmektedir.

Meslek odası olarak İstanbul Tabip Odası, mesleki disiplin görevini de yerine getirmeye çalışmaktadır.
- Bir hekim hakkında disiplin işlemi yapılması için, ilk olarak, İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu’nun, o hekimin mesleki disiplin hükümleri açısından, cezai işlem gerektiren bir fiili gerçekleştirdiği bilgisine ulaşması gerekmektedir.
Bu bilgi Yönetim Kurulu’na
• SABİM, CİMER kanallarıyla veya doğrudan İl-İlçe Sağlık Müdürlüklerine yapılan başvuru üzerine İl-İlçe Sağlık Müdürlüklerince düzenlenen dosyaların İstanbul Tabip Odası Başkanlığına iletilmesi ile
• Mağdur/yakını, avukatı veya bir hekimin İstanbul Tabip Odası Başkanlığı’na başvurusu ile
• Basın veya sosyal medya aracılığıyla, ulaşmaktadır.
Cezai işlem gerektiren fiilin gerçekleştiği iddiasını değerlendiren İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu, iddianın değerlendirmeye alınabilecek nitelikte olduğunu kabul ederse, öncelikle suçlanan hekime başvuruyu ileterek veya iddia konusunda bilgi vererek konu ile ilgili açıklamasını talep eder.
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu, olayın açıklığa kavuşturulması için gerekli görülürse, süreçte yer alan hekim veya diğer kişilerden de tanıklık talep eder, il-ilçe sağlık müdürlüklerinden “yerinde denetim”, kişiden ek belge veya mahkemelerden dava dosyası talebinde de bulunulabilir.
Tıbbi bir olaysa, tıbbi kayıtları temin eder ve oluşan dosyayı, konu ile ilgili özel bilgi ve birikimi olan hekime (bazı durumlarda eczacıya, ziraatçıya vb.) iletir ve bilirkişi değerlendirmesini alır.
Bilirkişi raporu ve dosyayı tekrar değerlendiren İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu, iddiaların değerlendirme gerektirir nitelikte olduğu kanaatine varırsa, hekim hakkında iddialar temelinde soruşturma açar, suçlamaları hekime bildirerek savunmasını alır ve dosyayı, karar vermek üzere İstanbul Tabip Odası Onur Kurulu’na sunar.
- Disiplin sürecinde karar mercii İstanbul Tabip Odası Onur Kuruludur. Kararlar, Onur Kurulu tarafından heyet halinde yapılan toplantılarla oluşturulmaktadır.
Onur Kurulu’na gelen dosya, üyelerden biri tarafından Kurul’a sunulur. Dosyayı tartışan İstanbul Tabip Odası Onur Kurulu, karar oluşturmak için gerekli görürse, dosyayı bir başka uzmana ileterek yeni bilirkişi görüşü alabilir, ek belge/bilgi, tanık ifadesi talebinde bulunabilir.
Onur Kurulu, dosya ile ilgili kusur tespit etmezse, hekim hakkında cezai işleme yer olmadığına kararı verir. Yaşanılan olayda hekimin kusurunun tespit edilmesi halinde, fiilin niteliğine ve sonuçlarına göre cezai işlem belirlenir; uyarma, para veya geçici olarak meslekten men
- Ceza verilmemesi halinde veya uyarma ve para cezası verilmesi halinde taraflardan birinin itiraz etmesi durumunda; meslekten men cezası vermesi halinde ise itiraz edilmese dahi, son karar verilmek üzere dosya TTB Yüksek Onur Kurulu’na iletilir.
İstanbul Tabip Odası olarak mesleki disiplin kuralları gereği karar oluşturmak için uzun bir süreç yaşandığı görülmektedir;
- Bir hekim hakkında yapılan suçlama ile ilgili karar oluşturmak için önce tıbbi belgelerle, hekimin açıklaması ile, tanık ifadeleri ile bir dosya hazırlanır, hazırlanan dosya İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu tarafından değerlendirilir, bazı dosyalar İstanbul Tabip Odası Onur Kurulu’na sunulur, bunların da bir kısmı TTB Yüksek Onur Kurulu’na iletilir.
Dosya, karar oluşana kadar birkaç kez, bir gurup hekim tarafından ve heyet olarak değerlendirilir.
- Disiplin sürecinin tamamı, yazışmalarla yürütülmektedir. Bu nedenle, kararların doğru, etik ve hızlı oluşması için yazışmaların muhatabı olan hekimlerin katkısı çok önemlidir.
- Yazışmaların iadeli taahhütlü posta ile yapılması ve zarfın üzerine gizlidir ibaresinin yer alması hukuken gereklidir. Bu zarf hekime ulaştığında, zarfı alan her hekimde öncelikle rahatsızlık duygusu yaratması kaçınılmazdır. Zarfın içinden, İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu’nca talep edilen “Açıklama” veya “Savunma” yazısının çıkmasının, rahatsızlık duygusunu ne kadar yükselttiği bilinmektedir.
Ancak, öncelikle çağdaş toplumun bir bireyi olarak şikâyet hakkını kabul etmeliyiz. Bu durumda talep etmemiz gereken, hakkın kullanılması adına istismar edilmemesinin ve sürecin doğru yürütülmesinin sağlanması olmalıdır.
- Kararların oluşmasında bilirkişilerin özel bir yeri vardır. Dosyalar birkaç kez farklı hekim heyeti tarafından değerlendirilse de bu heyetler tıbbi sürecin açıklığa kavuşturulmasında yetersiz kalacak, ayrıca bilirkişi değerlendirmesine de gereksinim doğacaktır. Bilirkişilerin değerlendirmesi, kararların oluşmasında çoğu durumda esas olmaktadır.
Bu nedenle, kendisinden bilirkişi görüşü talep edilen meslektaşımız “bunca işim arasında” demeden, sahip olduğu özel bilgi nedeniyle kendisinden talep edilen bilirkişi raporunu hazırlamalıdır; bilirkişi görüşü sayesinde kusuru olmayan hekim, cezai işleme tabi tutulmaktan kurtulacak, ceza gerektiren bir fiili gerçekleştiren hekime de ceza verilerek iyi hekimlik yaşam bulacak, hekim güvenilirliği sağlanacaktır.


Bu İÇERİĞİ Paylaş!