TTB ve İTO: Yenidoğan Çetesi Olayı Sağlıkta Piyasacı Dönüşümün Vahim Sonuçlarından Biridir
- Ekim 22, 2024
- 433
- Basın Toplantısının İkinci Bölümünü İzlemek İçin Tıklayın
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve İstanbul Tabip Odası (İTO), sağlıkta piyasacı dönüşüm ve “Yenidoğan Çetesi” olayıyla ilgili değerlendirmelerini paylaşmak ve basın emekçilerinin sorularını yanıtlamak üzere 22 Ekim 2024 günü İTO Sevinç Özgüner Toplantı Salonu’nda bir basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısının açılış konuşmasını yapan İTO Genel Sekreteri Dr. Ertuğrul Oruç; TTB, İTO ve tabip odaları olarak bir haftadan bu yana çeşitli açıklamalar ve eylemler yaptıklarını fakat meselenin çok boyutlu olması nedeniyle ayrıntıları aktarabilmek için bu basın toplantısına ihtiyaç duyduklarını söyledi.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap; başından beri yakından izledikleri ve kamuoyunu sıklıkla bilgilendirmeye çalıştıkları olayın temel sebebinin sağlıkta piyasacı politikalar olduğunu vurgulayarak söze başladı:
“Geldiğimiz noktada sağlık sistemi tamamen çökmüş durumdadır. Bebek ölümleriyle bunu çok acı bir şekilde anlamış olmak hepimizi yaralıyor ancak perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. TTB olarak bu politikalarının yarattığı yıkımı uzun yıllardır anlatmaya çalışıyorduk. Yaşananlar, uygulanan politikalarının kaçınılmaz sonucudur.”
Politika yanlışlığının hiçbir etik ihlali haklı çıkaramayacağını belirten Azap, bu olaya karışmış, hem insanlığa hem de meslek etiğine aykırı davranan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının cezalandırılması için ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti. Azap, bununla birlikte söz konusu suçun pandemi ve deprem başta olmak üzere halkın sağlığı için büyük fedakarlıklarla görev yapan bütün sağlık çalışanlarına mal edilmemesi gerektiğini de dile getirdi.
Sağlık Bakanı’nın sabah saatlerinde açıkladığı “yeni bir revizyon” ile sağlık sistemindeki krizin çözülemeyeceğinin altını çizen Azap, şöyle devam etti:
“Sağlık sistemindeki sorular pansuman tedbirler ile çözülemez. Sağlık sistemi yeniden kurgulanmalıdır. Bunun için yapılması gerekenler de bellidir. Bizim bilimsel verilerden ve halkın sağlığını koruyup geliştiren diğer ülkelerdeki deneyimlerden hareketle hazırladığımız önerilerimiz, reçetelerimiz var. Biz TTB olarak bu konunun peşini bırakmayacağız. Bu konunun geçici tedbirlerle, ‘bir grup ahlak ve vicdan yoksunu kişinin işleri’ denilerek kapatılamayacağını biliyoruz. Bu sistemin değişmesi için elimizden geleni yapacağız. Eşit, nitelikli, parasız, ulaşılabilir bir sağlık sistemi mümkün.”
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu da çetenin siyasi uzantılar da dahil değişik uzantıları olabileceğini belirterek şüphelilerden hekim olanlar hakkında İTO YK tarafından TTB Disiplin Yönetmeliği uyarınca resen soruşturma başlatılacağını duyurdu. Dr. Küçükosmanoğlu “Söz konusu suçlar bu yönetmelik uyarınca meslekten men cezası gerektirmektedir, gereği yapılacaktır” dedi.
TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Ali Karakoç ise hayatını kaybeden genç bedenlerin anısı önünde saygıyla eğildiğini söyledi. Yenidoğan Çetesi olayının, Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın yarattığı yıkımın sadece küçük bir örneği olduğuna dikkat çeken Karakoç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sağlığı alınıp satılan ve kâr elde edilen bir metaya dönüştüren Sağlıkta Dönüşüm’ün ölüm getireceğini söylüyorduk, bugün yaşıyoruz. Yaşananların hekimler ve sağlık emekçileri üzerinde yarattığı tahribata da dikkat çekiyoruz. Pandemide hayatı pahasına ve halen deprem bölgesinde fedakarca çalışmakta olan, mesleki etik değerlere sahip çıkan meslektaşlarımız günlerdir bizi arayarak ‘Bu sistemin suç ortağı biz olmayacağız' diyorlar. Evet, bu olayın suçluları ceza almalı fakat bu suçu oluşturanın, nitelikli dolandırıcılık-niteliksiz sağlık hizmeti yaratanın Sağlıkta Dönüşüm Programı olduğu da unutulmamalı. Oysa kamucu, eşit, parasız, nitelikli, ulaşılabilir bir sağlık sistemi mümkün. Bu birikim TTB’de ve sağlık emek-meslek örgütlerinde var. Bu örgütlü kötülüğü ancak örgütlü mücadele ile aşabiliriz.”
İTO Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu tarafından ortak açıklamanın okunmasının ardından basın emekçilerinin soruları yanıtlandı.
Açıklamanın tamamı için tıklayın.
