Şişli Etfal EAH’de Hekime Şiddet Protesto Edildi


  • Mayıs 27, 2019
  • 3219

Şişli Etfal EAH Dahiliye Kliniği’nde görev yapan Dr. Umut Karabay’ın 24 Mayıs 2019 günü hasta yakınlarının şiddetine uğraması 27 Mayıs 2019, Pazartesi günü 12.30’da Şişli Etfal EAH Konferans Salonu önünde düzenlenen bir basın açıklamasıyla protesto edildi. “Sağlıkta Şiddete Son” pankartı açılan basın açıklamasına hastanede görevli hekimler ve sağlık çalışanlarının yanı sıra İstanbul Tabip Odası (İTO) Genel Sekreteri Dr. Osman Öztürk katıldı. 

Basın açıklamasında ilk konuşmayı yapan hastane temsilcimiz Dr. Deniz Türkyılmaz şunları söyledi: “Hastanemiz Dahiliye Kliniği’nde görev yaptığı sırada hasta yakınlarının saldırısına uğrayan Dr. Umut Karabay için toplandık. Artık yeter demekten usandık. Resmi rakamlara göre her gün 30 civarı sağlık çalışanı, hastalarından ya da hasta yakınlarından, yani şifa dağıtmaya çalıştığı kişilerden şiddet görüyor, hakaret görüyor. Hastaneler artık ne yazık ki şifa ortamı olmaktan çıktı, şiddet ortamına teslim oldu. Ne yazık ki bizler, gelinen noktada sağlıkta şiddeti önlemek adına etkin adımlar atılmadığını görüyoruz.  Eğer gerekli yasal yaptırımları içeren tasarı Meclis’te kabul edilseydi, hastanelerimizde gerekli güvenlik ortamları oluşturulsaydı şiddet bu düzeyde yaşanmayacaktı. Neredeyse her yıl 1 meslektaşımız sağlıkta şiddet olayları sonucunda aramızdan kopartılıyor. Artık sıra kimde diye düşünmekten, şiddet riskiyle çalışmaktan bıktık. Sağlık çalışanlarıyla, hasta ve hasta yakınları arasındaki güven ilişkisinin zedelenmesinin nedeni biz değiliz, bu sağlık koşullarını yaratan politikalardır. Sağlıkta şiddete tolerans gösterilmemesine, çalışma ortamlarımızın şiddeti önleyecek şekilde düzenlenmesine ve TTB’nin Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı’nın bir an önce yasalaşmasını talep ediyoruz.”

İTO Genel Sekreteri Dr. Osman Öztürk ise şunları dile getirdi: “Ne yazık ki yine bir sağlıkta şiddet olayı sebebiyle buradayız. Aslında sağlık ve şiddet yan yana gelmesi mümkün olmayacak iki sözcük. Savaş koşullarında dahi sağlıkçıların dokunulmazlığı vardır. Ama bizim sağlık kurumlarımız uzunca bir süredir savaş ortamlarından daha riskli hale dönüştü sağlık çalışanları için. Geçmişte olmaz mıydı, ama bu denli sık yaşanmazdı. Üstelik geçmişte hastanelerimizde böyle güvenlik orduları yoktu. Hekimin, sağlık çalışanının itibarı vardı, onlara el kaldırmak düşünülemezdi. O itibar çok büyük bir koruma zırhı oluşturuyordu aslında ama ülkemizde son yıllarda uygulanan sağlık politikaları hekimi, sağlık çalışanını değersizleştirdi ve şimdi bu politikaların sonuçlarını yaşıyoruz. Ne yazık ki bu politikaları uygulayanlar da yaşanan şiddet olaylarını hiç üzerlerine alınmıyorlar. Sevgili Ersin Arslan öldürüldükten sonra Meclis’te bir araştırma komisyonu oluşturuldu, bizler de katıldık çalışmalara, güzel bir rapor çıktı ortaya ama gereğini yapmadılar. Bir yasa çıkarttılar, 2 kere de revize ettiler ama hiçbir işe yaramayacağını dile getirdik. Bu yasaya göre şiddeti uygulayan elini kolunu sallayarak dolaşırken şiddete uğrayan karakola, mahkemeye gitmek zorunda kalıyor. Bu hükümleri bile düzeltmediler. TTB olarak sağlıkta şiddete karşı yasa tasarımızı ilettik. Bu yasa tasarısının meclisten geçmesi için mücadelemizi sürdürüyoruz. TTB ve İTO olarak sağlıkta şiddet son bulana kadar bu mücadelemizi sürdüreceğiz.”

SES Şişli Şubesi adına söz alan Abuzer Aslan ise konuşmasında sağlık emekçileri olarak güvenli ortamlarda sağlık hizmeti vermek istediklerini, sağlıkta şiddetin son bulması için öncelikle siyasi iktidar temsilcilerinin sağlıkçıları hedef tahtası haline getiren söylemleri terk etmesi gerektiğini dile getirdi.

Basın metnini ise hastane temsilcilerimizden Dr. Betül Kaygusuz kamuoyuyla paylaştı. Açıklamada; “Sabah işe gitmek için evden çıkıp, iş yerinde şifa vermek için çabaladığımız insanlar tarafından şiddete uğramayı, öldürülmeyi kabul etmiyoruz! Sağlık kurumlarında şiddetin kanıksanmasını, normalleştirilmesini kabul etmiyoruz! Sağlığı korumak, hayat vermek üzere kurulmuş bir mesleğin mensuplarının görevi başında şiddete uğramasını, öldürülmesini kabul etmiyoruz!” denildi ve Sağlık Bakanlığı hekimlerin ve tüm sağlık çalışanlarının can güvenliğini sağlamak konusundaki sorumluluğunu yerine getirmeye çağrıldı.

Basın metni için tıklayınız.


Bu HABERİ Paylaş!