İstanbul’da Birinci Basamak Sağlık Kurumları Depreme Hazır Değil


  • Şubat 20, 2020
  • 1638

İstanbul’da olması beklenen ve yıkıcı sonuçları olacağı öngörülen depreme karşı birinci basamak sağlık kurumlarının hazır/güvenli hale getirilmesi talebiyle bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

İstanbul Tabip Odası (İTO) Aile Hekimleri Komisyonu ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul Şubelerinin birlikte düzenlediği basın açıklaması, 20 Şubat 2020, Perşembe günü 12.30’da İl Sağlık Müdürlüğü Çemberlitaş binası önünde yapıldı.

Basın açıklamasına İTO, SES yönetici ve üyeleri katıldı. İTO Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Recep Koç, Aile Hekimleri Komisyonu (AHK) Eş Başkanı Dr. Hakkan Hekimoğlu, AHK eski Kol Başkanı Dr. Fethi Bozçalı, SES Anadolu Şube Eş Başkanı Erdal Güzel, SES Şişli Şube Eş Başkanı Abuzer Arslan, SES Bakırköy Şube Eş Başkanı Mürsel Fırat, Birinci Basamakta Birlik ve Dayanışma Sendikası’ndan (aynı zamanda TTB Aile Hekimliği Kolu Yürütme Kurulu Üyesi) Dr. Emrah Kırımlı açıklamaya katılan isimler arasındaydı.

Basın açıklamasında ilk konuşmayı İTO Başkanı Dr. Pınar Saip yaptı ve şunları söyledi: “Birinci basamak sağlık kurumları İstanbul’da 15 milyonluk nüfusa hizmet veriyor ve olası bir deprem durumunda halkın sağlık hizmeti alacağı çok önemli kurumlar bunlar. Ama maalesef çoğu aile sağlığı merkezi depreme dayanıksız binalarda, apartmanların giriş katlarında, hiç de sıhhi olmayan koşullarda hizmet veriyor. Birinci basamak sağlık kurumları acilen depreme dayanıklı hale getirilmeli ve gerek güçlendirme yapılarak, gerekse yeni, dayanıklı binalara taşınarak, yer tahsis edilerek, devlet desteğiyle adımlar atılmalıdır. Yapılması gerekenler hekimlerin, sağlık çalışanlarının sırtına yüklenemez. Bizler 15 Mart’ta Ankara’da büyük bir miting yapacağız. Özellikle sağlıkta şiddete karşı. Sağlıkta şiddetin son bulması için de aile sağlığı merkezlerinin iyi koşullarda hizmet vermesi, birinci basamak sağlık hizmetlerinin her yönüyle güçlendirilmesi gerekiyor.”

Ardından İTO Aile Hekimleri Komisyonu’nca ASM hekimlerine yönelik yapılan anketin sonuçları Dr. Emrah Kırımlı tarafından kamuoyuyla paylaşıldı. 

Anket sonuçları için tıklayınız.

Yapılan konuşmaların ardından basın açıklamasını İTO Aile Hekimleri Komisyonu Eş Başkanı Dr. Bilge Atlas Kaplan okudu. Yapılan açıklamada şunlar dile getirildi:

“…İstanbul'da 52 kamu,180 özel hastane binasının depreme ne oranda dayanıklı olduğunu bilmemekle birlikte, yıkıcı bir depreme birçok sağlık binasının dayanamayacağı kaygısını taşıyoruz. İstanbul’da yaşayanların, bu hastanelere olası deprem sonrası kolay ulaşamayacağını düşünüyoruz. Birçok hastane ve sağlık merkezinde yeterli bir çalışmanın olmadığını gözlemlediğimizi, sağlık çalışanlarının yıkıcı bir depreme karşı hazırlıklı olmadığını açıkça söyleyebiliriz.

Ülkemizdeki 7979 Aile Sağlığı Merkezinin (ASM) 5410 ’u Sağlık Bakanlığına ait binalarda, 831 adeti ise Sağlık Bakanlığı dışındaki kamu binalarında hizmet vermektedirler. Bu Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan 18 bin civarındaki aile hekimi yaklaşık olarak ayda 9 milyon TL kira bedelini Sağlık Bakanlığına ödemektedir. Bu yüksek kira gelirine rağmen Sağlık Bakanlığı’nın deprem güvenliğini sağlamada ve güçlendirmede yeterli çaba içinde olmadığı görülmektedir. 1750’si özel şahıslardan kiralanan çoğu deprem güvenliği olmayan ASM binalarının ise adeta kaderine terk edildiğini üzülerek bildirmek istiyoruz.

İstanbul’da yarısı kamu binası olan 950 ASM’de 4000 aile hekimi yılda 42 milyon poliklinik yapmakta ve bu merkezlere her gün 150 binden fazla insan girip çıkmaktadır. Hizmet verilen saatler içinde olacak bir yıkıcı depremde güvenli olmayan ASM’lerde bulunacak hastaların ve sağlık çalışanlarının can güvenliğinin tehlike altında olduğunu düşünüyoruz.

Olası yıkıcı İstanbul deprem sonrası, kaotik bir ortam ve yoğun sağlık hizmeti ihtiyacı bizleri bekliyor olacak. Hemen her semtte, her mahallede konumlanmış olan ASM’lerimiz depreme karşı güvenli hale, çalışanları depreme hazırlıklı hale getirilmesiyle, halkın kolayca ulaşabileceği, başta sağlık yardımı olmak üzere bir çok yönden önemli destek alabileceği merkezlere dönüşmesinin olanaklı olduğunu düşünüyoruz…”

Basın metni için tıklayınız.


Bu HABERİ Paylaş!