Aşılamayı hızlandırın ölümleri durdurun


  • Hekim Sözü Eylül-Ekim 2021
  • 635

COVID-19 pandemisinde vaka ve ölüm sayılarının yükselişe geçmesi, hastane servisleri

ve yoğun bakımlardaki doluluğun son haftalarda hızla artmasına karşı acilen atılması

gereken adımları, aşılama çalışmalarına dair önerileri dile getirmek üzere İstanbul Tabip Odası tarafından bir basın toplantısı gerçekleştirildi.

 

24 Ağustos 2021, Salı günü 13.00’de İTO Cağaloğlu binasında “Ölümler Dördüncü Pike Gidiyor. Aşılamayı Hızlandırın Ölümleri Durdurun!” çağrısıyla yapılan basın toplantısına İTO Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, İTO Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu ve İTO Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu katıldı.

Açıklamada şunlar ifade edildi:

“Siyasi iktidar sahte umutlar dağıtıp asılsız ‘başarı hikayesi’ yazmaya çalışsa da ölümler altı haftadır sürekli olarak arttı, günlük iki yüzün üzerine çıktı. Toplam ölüm sayısı 54.765 oldu, aktif vaka sayısı 455 bini geçti.

Salgının başında üç, beş maskeyi dağıtmayı beceremeyenler şimdilerde aşı işini de tam bir karmaşaya döndürdüler. Baştan beri izlenen eksik, yanlış, tutarsız politikaların; “Çarklar Dönecek, Üretim Sürecek!” baskısının; 1 Temmuz’daki kontrolsüz “açılma”nın, “aşı karmaşası”nın bedelini bir kez daha insanlarımız canlarıyla ödüyor.

Salgının başından bu yana yaptığımız yaygın test, etkili filyasyon, karantina, izolasyon ve diğer önermelerimize ilaveten bugün acilen alınması gereken diğer tedbirler:

1- Aşılama Hızla Yaygınlaştırılmalıdır

Aşılamada sürecin başından bu yana yapılan yanlışlar nedeniyle toplumun önemli bir bölümü hala aşıyla buluşamamıştır. Nitekim, 13 Ocak’ta aşılama çalışmalarının başlamasından bu yana yedi ayı aşkın bir zaman geçmesine rağmen iki doz aşı yapılanların oranı hala yüzde 56,55 düzeyindedir. Uzunca bir süre yeterli aşı tedarik edilememiş olması, Sağlık Bakanı’nın aşı türleri konusunda yaptığı kafa karıştırıcı açıklamalar ve toplumun küçük bir bölümünde var olan aşı karşıtlığı buna katkı yapmışsa da esas sorun bu değildir. Yeterli aşının tedarik edildiği koşulda aşıyı toplumla buluşturmak ancak tüm boyutları ile tasarlanmış bir aşı kampanyası ile mümkündür. Aşılamada gecikilen her gün vakalarda yeni artışlara ve yeni ölümlere yol açmaktadır. Aşı çalışmaları hızlandırılmalı, 12 yaş üzeri bütün nüfus bir an önce aşılanmalıdır.

2- Henüz aşı olmayanlara bire bir ulaşılmalıdır

Aşılamadaki karmaşa ve gecikme esas olarak organizasyon bozukluğundan kaynaklanıyor. Devlet vatandaşı bizatihi bulup aşılamak yerine yurttaşların akıllı telefonlarına girip, internete bağlanıp, e-nabızdan randevu almayı başarıp aşı olmasını bekliyor. (Olmayınca da kabahati vatandaşlara yıkıyor!) Oysa tıpkı geçmişte köy köy, mezra mezra dolaşıp aşı yapan sağlık ocakları döneminde, bugünkü aile hekimliğinde çocukluk çağı aşı takiplerinde olduğu gibi henüz aşısını yaptırmamış bütün yurttaşlara bire bir takiple ulaşılmalı ve aşı olmaları sağlanmalıdır.

3- Aşılanma bireysel tercih değil toplumsal sorumluluktur

Salgın hastalıklar döneminde aşı olmak; Cumhurbaşkanı’nın, Sağlık Bakanı’nın söylediklerinin aksine bireysel tercihe bırakılamaz. Bu dönemlerde aşı olmak toplumsal bir sorumluluk, toplumsal dayanışmanın getirdiği bir yükümlülüktür. Salgına karşı ortak şiarımız “Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimiz İçin!” olmalıdır. Başta eğitim, sağlık, gıda, ulaştırma, taşıma olmak üzere bütün sektörlerdeki çalışanların bir an önce aşılanması sağlanmalıdır.

4- Aşısızlara kamusal alanda kısıtlamalar getirilmelidir

Salgınlarda gerekli koruyucu tedbirleri almayan, aşı olmayan bir kişi sadece kendisinin değil, ailesinin, çevresinin, toplumun da sağlığını ve hayatını tehlikeye atmaktadır. Devlet aşıyı etkin biçimde toplumla buluşturduktan sonra hala aşı yaptırmayanların toplum sağlığını tehlikeye atma hakları yoktur. Sadece okullarda, şehirlerarası seyahatlerde, konser vb etkinliklerde değil; insanların toplu halde bulunduğu bütün ortamlarda aşısız insanların bulunması kısıtlanmalıdır.

5- Okulların açılması ve eğitimin sürdürülebilmesi için bütün tedbirler eksiksiz alınmalıdır

Yüz yüze eğitimin yapılamaması çocuklarımıza telafisi imkânsız zararlar vermektedir. Okulların açılması ve eğitimin sürdürülebilmesi için başta maske, dezenfektan, sıvı sabun, kağıt havlu olmak üzere kişisel hijyen malzemelerinin ücretsiz ve yeterli miktarda temin edilmesi; sınıflardaki öğrenci sayısının azaltılması, sınıfların uygun şekilde havalandırılmasının sağlanması olmak üzere bütün tedbirler eksiksiz olarak alınmalıdır. Aksi durumda tek bir çocuğumuzun bile yaşayacağı sağlık sorununun sorumlusu başta Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıkları olmak üzere siyasi iktidar olacaktır.”

 

Haberin ve açıklamanın tamamına web sitemizden ulaşabilirsiniz

https://www.istabip.org.tr/6726-basin-toplantisi-asilamayi-hizlandirin-olumleri-durdurun.html

 


Bu İÇERİĞİ Paylaş!