Uzaktan Sağlık Hizmetlerinin Sunumu Hakkında Yönetmelik yürürlüğe girdi - Hazal Pekşen


  • Hekim Sözü Mart-Nisan 2022
  • 1642

Yönetmelik sağlık hizmeti sunumunun görüntülü ve sesli kayda alınabilmesine hastanın rızası olsa dahi- imkan vermesi ve kişisel sağlık verilerinin Sağlık Bakanlığı’nca oluşturulan merkezi veri sistemine aktarılmasını zorunlu tutması yönlerinden hukuka aykırıdır.

 

Sağlık hizmeti sunumunda, teknolojik gelişmeler paralelinde, hastaların sağlık kuruluşuna ve/veya hekime fiziken başvurmaksızın, iletişim araçlarından faydalanarak hizmet alması mümkün olmuş, bu şekilde sunulan hizmetlerin sayısı ve çeşitliliği de pandemi dönemiyle birlikte oldukça artmıştır.

Çok sayıda sağlık kuruluşu ve hekim tarafından, “online hekim görüşmesi”, “görüntülü doktor muayenesi” gibi çeşitli adlar altında, uzaktan sağlık hizmeti sunumu başlamış ve birçok hasta tarafından da bu sistemler aktif olarak kullanılmıştır.

Sağlık hizmetlerinin uzaktan sunumu ile ilgili henüz yasal bir düzenleme yokken, usul ve esasları belirlenmemişken, uygulamada hayata geçirilmesi birçok soru ve problemi beraberinde getirmiştir. Bu nedenle Türk Tabipleri Birliği Etik Kurulu tarafından, telekomünikasyon sistemleriyle iletilmiş hasta verilerini, belgeleri ve diğer bilgileri temel alan; müdahaleler, tanılar, tedaviye ilişkin kararlar ve tedaviyle ilgili daha sonraki tavsiyeleri içeren mesafeli tıp uygulaması anlamına gelen teletıp uygulaması ile ilgili görüş açıklanmıştır. TTB Etik Kurulu tarafından özetle; hasta ve hekim arasındaki güvene dayalı iletişimin ve sağlık hakkına erişimin olumsuz etkilenmesi, elektronik ortam kullanımına bağlı olarak kişisel sağlık verilerinin ve mahremiyetinin nasıl korunacağı, üçüncü kişilerin müdahil olabilme riski, teknolojik altyapı ve olanaklara erişimdeki eşitsizlikler, Türkiye’de konuya özgü herhangi bir yasal düzenleme olmaması, sağlık hizmetinin ekip anlayışını zedeleyen koşullar ve hekim emeğinin sömürülmesi gibi sorunlara dikkat çekiliştir.  Yöntemin, sağlık hizmeti sunumunda esas değil,  istisnai olarak belirlenmiş durumlarda kullanılabileceği yönünde görüş bildirmiştir.

Sağlık hizmetlerinin uzaktan sunulmaya başlaması ile Sağlık Bakanlığı’nca da bir adım atılmış; “Uzaktan Sağlık Hizmetlerinin Sunumu Hakkında Yönetmelik”, 10 Şubat 2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Yönetmeliğin dayanağı, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun 9 ve Ek 11. maddeleri ile 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 355 ve 508. maddeleri olarak belirtilmişse de, bahsi geçen düzenlemeler, sağlık hizmetinin uzaktan sunulmasının yasal dayanağı olabilecek nitelikte değildir.

Yönetmelik’te “sağlık hizmetinin mekândan ve coğrafyadan bağımsız olarak ve çağdaş tıbbî teknolojiye dayanılarak sunulmasına hizmet etmek üzere; uzaktan sağlık hizmetinin kapsamının belirlenmesinin, uzaktan sağlık hizmeti sunacak sağlık tesislerine izin verilmesinin, uzaktan sağlık bilgi sisteminin geliştirilmesinin, tescil edilmesinin, sağlık tesislerinin bu kapsamda denetlenmesinin” amaçlandığı belirtilmiştir.

Bu amaçlar doğrultusunda, uzaktan sağlık hizmeti sunmak için, Sağlık Bakanlığı’ndan faaliyet izin belgesi alınması ve Bakanlık tarafından üretilen veya Bakanlık tarafından tescil edilmek suretiyle uzaktan sağlık hizmeti sunumunda kullanılması onaylanan yazılı, sesli veya görüntülü iletişime imkân sağlayan güvenli yazılımın kullanılması gerektiği ifade edilmiştir. Yanı sıra, uzaktan sağlık hizmeti sunumu için gerekli olan altyapı ve teknik donanım gibi hususlara ilişkin kriterlerin, Bakanlık tarafından belirleneceği de düzenlenmiştir.

Hangi hizmetlerin uzaktan sunulabileceği, Yönetmeliğin 7. maddesinde sıralanmış; özetle, niteliği itibarıyla uzaktan sağlık hizmeti sunumuna elverişli olmak kaydıyla, hastanın muayene edilebileceği, tıbbî gözlem, izlem ve takip ile değerlendirilebileceği, teşhis edilmiş hastalıkların kontrol edilebileceği, tıbbî danışmanlık verilebileceği, konsültasyon veya ikincil görüş talep edilebileceği, hastalıkların uzaktan yönetimi ve takibi için kişinin kan şekeri ve kan basıncı gibi klinik parametrelerinin değerlendirilebileceği, tedavi ve ilaç yönetiminin yapılabileceği, sağlıklı yaşamın desteklenmesi ve psikososyal destek hizmetlerinin sağlanabileceği, teknolojik imkânların elvermesi ve Bakanlıktan gerekli izinlerin alınması koşuluyla kişilere, Bakanlıkça belirlenen girişimsel veya cerrahi operasyon hizmetlerinin sunulabileceği, giyilebilir teknolojiler ve diğer tıbbî cihazlar ile sağlık hizmeti talep eden kişinin sağlık verilerinin ölçülüp, takip edilebileceği ve nihayetinde hekimce e-reçete ve e-rapor tanzim edilebileceği düzenlenmiştir.

Yönetmeliğin 12. maddesinde; tarafların açık rızası olması hâlinde sunulan uzaktan sağlık hizmetine ilişkin görüntülü veya sesli kayıt alınabileceği, bu kayıtların, uzaktan sağlık hizmeti veren sağlık tesisinde veya Bakanlığın izin verdiği güvenli veri merkezlerinde saklanacağı, kanunen izin verilen mercilere ve idarî bir soruşturma kapsamında Bakanlık müfettişlerine bu kayıtlara erişim izni verileceği, bu kapsamda alınan görüntülü veya sesli kayıtların, en çok oniki ay saklanacağı ve süre sonunda silineceği düzenlenmiştir.

Yönetmeliğin 13. maddesinde, uzaktan sağlık hizmetine ilişkin iş ve işlemlerin dijital ortamda kaydedileceği ve Danıştay’ın kişisel sağlık verilerinin aktarılmasına ilişkin verdiği tüm kararların aksine, Sağlık Bakanlığı’nın merkezî sağlık veri sistemine gönderileceği düzenlemesi yer almaktadır.

Yönetmelik’te uzaktan sağlık hizmeti sunumuna ilişkin yasaklar ve sınırlamalar da düzenlenmiştir. Sağlık tesisinin Bakanlık’tan izin alması gerektiği, yine sağlık tesisinde adına çalışma belgesi düzenlenmemiş sağlık meslek mensubu aracılığıyla hizmetin verilemeyeceği, Türkiye’de meslek ifasına yetkili olmayan sağlık meslek mensubu çalıştırılamayacağı, Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumu tarafından kaydedilmiş tıbbî cihazlardan başka bir tıbbî cihaz kullanımına izin verilemeyeceği, randevu alacak kişiyi uzaktan sağlık hizmeti almaya zorlayacak şekilde davranılamayacağı, … bu düzenlemeler arasında yer almaktadır.

Uzaktan sağlık hizmeti sunan sağlık tesisleri, İl Sağlık Müdürlüklerince yılda en az bir defa denetlenecek, Yönetmeliğe aykırı faaliyette bulundukları saptananlar ile ilgili uyarma ve faaliyet durdurma gibi idari yaptırımlar uygulanacaktır.

Yönetmelik’te son olarak, halihazırda uzaktan sağlık hizmeti sunmakta olan sağlık tesislerinin, en geç altı ay içerisinde yani 10 Ağustos 2022 tarihine kadar uzaktan sağlık hizmeti faaliyet izin belgesi alması zorunlu kılınmıştır.

Yönetmelik bu haliyle, uzaktan sunulacak sağlık hizmetlerinin standartlarını belirlemekten oldukça uzaktır; hangi hizmetlerin uzaktan sunulabileceği, hangilerinin sunulamayacağı açıkça belirlenmemiş, elverişli olup-olmamak üzerinden yoruma açık ve sübjektif belirlemeler yapılmıştır. Bir alanda ilk defa yapılan bir düzenlemenin, sunulacak hizmete ilişkin tüm usul ve esasları, tartışmaya mahal vermeyecek ve muğlak ifadeler içermeyecek şekilde, objektif kriterlerle belirlemiş olması beklenmektedir. Bu haliyle düzenlemenin eksik olduğu kuşkusuzdur. 

Yine uzaktan sağlık hizmeti sunulabilecek kişi ve hastalıklara ilişkin çalışmanın da, hem meslek kuruluşunun, hem de uzmanlık derneklerinin görüşleri alınarak yapılması gereği tartışmasızdır. 

Öte yandan, sağlık hizmeti sunumunun görüntülü ve sesli kayda alınabilmesine -hastanın rızası olsa dahi- imkan vermesi ve kişisel sağlık verilerinin Sağlık Bakanlığı’nca oluşturulan merkezi veri sistemine aktarılmasını zorunlu tutması yönlerinden hukuka aykırıdır.

Kişisel sağlık verileri, Anayasa’nın 20. maddesinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesinde, Biyoloji ve Tıbbın Uygulanmasında İnsan Haklarının ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi’nin 10. maddesinde, Tıbbi Deontoloji Tüzüğü’nün 4. maddesinde ve Hekimlik Meslek Etiği Kuralları’nın 9. maddesinde yer alan “özel hayatın ve hasta mahremiyetinin korunması” ile “sır saklama yükümlülüğü” kapsamındaki “hasta verileri”dir. Hekimin mesleğini uygularken edindiği hasta verilerini sesli ya da görüntülü kayda alması ve gerek bu kaydı, gerekse de dijital ortamda tutulan kayıtları herhangi bir şahıs ve/veya kurumla paylaşması, “özel hayatın gizliliği ve hasta mahremiyetinin korunması” ile “sır saklama yükümlülüğü”nün ihlali anlamına gelecektir.

Uzaktan Sağlık Hizmetlerinin Sunumu Hakkında Yönetmelik, aktarılan yönlerden hukuka uygun bir temele oturmamaktadır.


Bu İÇERİĞİ Paylaş!