Seçimlere giderken...
- Hekim Sözü Ocak-Mart 2024
- 182
Hekim Sözü’nün bu sayısı geçtiğimiz üç ay ile birlikte İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu’nun 2022-2024 dönemini de kapsıyor. Odamız 4 Mayıs’ta yapılacak Genel Kurul ve 5 Mayıs’ta yapılacak seçimin ardından yeni bir yönetim kurulu ile çalışmalarına devam edecek.
Bir önceki dönem pandeminin etkisiyle tüm dünyada büyük sosyal ve ekonomik değişimler oldu. Dünya ekonomisi daraldı bu durum yoksulların, emekçilerin yaşamlarında ve sağlıklarında olumsuz etkilere yol açtı. Siyasal olarak otoriter, totaliter rejimlerin güçlenmesiyle de devam etti. Bu dönemde ülke, dünya tarihinde örneğine nadir rastlanan, ülke nüfusunun ve yüzölçümünün ciddi bir kısmını etkileyen 6 Şubat depremleriyle sarsıldı ve biri genel diğeri yerel iki seçim yaşandı. 6 Şubat depreminin beklenen İstanbul depreminin vahametini bir kez daha hatırlatması ile “İstanbul Depremine Yönelik Sağlık Hizmetinin Yapılanması Çalışma Grubu” oluşturuldu. Dr. Hasan Ogan başkanlığında yönergesi hazırlanan grup Marmara bölgesi tabip odalarını da kapsayan her düzeyde kongreler, sempozyumlar ve toplantılarla çalışmalarına devam ediyor.
Hastane temsilci seçimlerimiz ve her ayın ilk salı günü yapılan temsilciler kurulu toplantılarında meslektaşlarımızın ilettiği sorunlar üzerinden hekim tabanımızla ilişkilerimiz devam etti. Temsilciler kurulu divanımıza kurul başkanı Dr. Yavuz Altunkaynak nezdinde teşekkürü borç biliyoruz.
Muayenehane hekimlerinin özel hastanelerde çalışmalarını kısıtlayan yönetmeliğe karşı birçok ilden meslektaşımızın kitlesel katılımıyla yaptığımız toplantılar, basın açıklamalarımız ciddi ses getirdi bu alanda yeterli olmasa da kazanımlar elde edildi.
Ülkemizde görülen kızamık vakalarını gündeme taşıyan birinci basamak sağlık hizmeti alanındaki aile hekimi meslektaşlarımız İstanbul Tabip Odasının “Gazeteciler Cemiyeti Sağlıkta Basın Ödülü” almasına vesile oldular. Aile Hekimi meslektaşlarımız aynı zamanda “Vergide Adalet istiyoruz” temalı basın açıklamalarını halen sürmekte olan uzun soluklu, yaratıcı bir eyleme dönüştürerek bu alanda bir ilke imza attılar.
Tıp öğrencileri ve meslektaşlarımızın yararlanabileceği, çalışabileceği bir kütüphane kurmuş olmak, dijital alt yapımızda, basın yayın alanında insan gücü ve ekipman açısından gelişmeler sağlamak bu dönemin yine önemli gelişmeleriydi. Bunlar sayesinde önümüzdeki dönemde İstanbul Tabip Odasına e imza ile online üyelik mümkün hale gelecek.
Heybeliada Sanatoryumu gibi sağlıktan koparılmaya çalışılan olağanüstü kıymetli bir mekanın yeniden kazanımı konusunda ada halkı ile birlikte adımlar atmak, sürekli gündemde tutmak ve kalıcı hale getirmek için yaptığımız toplantıların sanatsal açıdan da önemli bir yapıt olan “Heybeliada Sanatoryumu” belgeseli ile sonuçlanması da basın yayın alanında yaptığımız yerinde girişimin önemli bir sonucu oldu.
Geçtiğimiz yıl depremin gölgesinde buruk yaşadığımız 14 Mart tıp haftamız bu yıl baştan sona ziyaretler, kongreler, toplantılar, yarışmalar, konserlerle son derece dolu ve coşkulu geçti. Haftanın en anlamlı günü ise çeşitli alanlarda verdiğimiz ödüllerin sahiplerini bulduğu ve meslekte 25, 40, 50, 60, 65 ve 70. yılını dolduran meslektaşlarımıza plaketlerinin sunulduğu 17 Mart Pazar günüydü.
İki yılda yapılan yüzlerce çalışmayı burada anlatmak elbette mümkün değil ancak her alanda çalışmaların sürdüğünü ve bundan böyle de süreceğini söylemek mümkün. Önemli olan İstanbul Tabip Odası gibi kökü gelenekte, dalları gelecekte bir kurumun varlığını dayanışmayla, dostlukla sürdürebilmekte. Bu nedenle nerede ve hangi görüşte olursa olsunlar tüm meslektaşlarımızı 5 Mayısta yapılacak İstanbul Tabip Odası seçimlerine katılmaya oy kullanmaya davet ediyoruz.