İstanbul Tabip Odası, büyük bir mücadele birikimine sahip bir meslek örgütü. Yalnızca kısa vadeli olarak değil, orta ve uzun vadeli olarak da hekimlik mesleği ve halk sağlığı açısından sıkıntılar yaratabilecek sorunları ön görüp geleceğe dair planlama yapabilme kabiliyeti değil midir bir mücadele örgütü birikiminin olduğunun göstergesi.

Hekimlerin artan iş yükü, günden güne daha fazla çalışıp daha az ücret almaları, vergi dilimlerine kurban giden ücretleri, özel sektörde her geçen gün emeklerinin ucuzlatılma girişimleri, sağlıkta şiddet; sağlık sisteminde randevu krizi, SGK geri ödemelerinde sorunlar, ilaç-katkı paylarında artış vb. pek çok sorunumuz mevcut. Ama tüm bu sorunların temelinde “Sağlıkta Dönüşüm” adıyla uygulanan; sağlığı özelleştirmeyi, hekimleri ve hekim olmayanları güvencesizleştirmeyi ve ucuz işgücü hâline getirmeyi amaçlayan politikalar var.

Sağlık alanında yaşanan ve yaşanacak gelişmeleri, ekonomik ve siyasal alanda yaşanacak gelişmelerden azade tutamayız. Hepsi bir bütünün parçası. Buradan hareketle önümüzdeki dönemde Türkiye’de Orta Vadeli Program (OVP) adıyla iktidarın, emekçilerin haklarını gasp etmek için uygulamaya koyacağı ekonomik programın, sağlık alanını da güçlü bir biçimde etkilemesi kaçınılmazdır. İşte İstanbul Tabip Odası olarak OVP’nin önümüzdeki dönemde sağlığa yönelecek saldırılarına karşı önlemimizi yaz aylarından almaya başladık.

İstanbul Tabip Odası’nın işleyişinde komisyonlarının büyük önemi var. Komisyonlarımız, üyelerimize öncesinden çağrı yaparak, toplantılara davet ediyor ve yeni dönem komisyon yürütmeleri seçiliyor. Günlük sağlık alanında yaşananları kamuoyunun gündemine taşıyan pek çok basın toplantısını da bu dönemde gerçekleştirdik. Meslektaşlarımızın etkinliklerimizi kolayca takip etmesi için aylık bültenimizi çıkarmaya devam ediyoruz.

İstanbul Tabip Odası’nda Genel Kurulu’muzdan sonraki en yetkili merci Temsilciler Kurulu (TK)’dur. İstanbul Tabip Odası iş yeri temsilcileri, iş yerlerinde İstanbul Tabip Odası’na üye olmayan hekimlerin de oyları ile seçilmekte. Her ayın ilk salı günü yapılan toplantıda bir araya gelerek iş yerlerindeki sorunları TK’ya taşıyorlar, İstanbul Tabip Odası’nın gündemlerini de iş yerlerine iletiyorlar.

İstanbul Tabip Odası olarak yaz aylarında yaptığımız en önemli faaliyetlerimizden biri de temsilci seçimlerini organize etmek oldu. Olabildiğince fazla iş yerini gezerek temsilci seçimlerimizi yapacak şekilde planladık. İş yerlerinde İstanbul Tabip Odası’nın sesi ne kadar fazla duyulursa hekimlerin örgütlü şekilde birlikte hareket kabiliyeti artacak, özlük haklarımıza ve çalışma şartlarımıza yönelecek girişimlere karşı kendimizi yalnız hissetmeyeceğiz. Elbette bu ilişki karşılıklı. İstanbul Tabip Odası da işyerlerinden aldığı destekle daha güçlü bir meslek odası hâline gelecek.

Biz yaz aylarını, ağustos böcekleri gibi heybemizdeki hazırdan yiyerek geçirmedik. Kışın zorlu günleri için karıncalar gibi heybemizi daha fazla doldurmak için çalıştık. İstanbul Tabip Odası’nın birikimi, meslektaşlarımızın oda işleyişine katılımı ile birleşince aşamayacağımız sorun olmayacaktır. 

Hekim Sözü’nün yeni sayısı için keyifli okumalar dileriz.