Temsilciler Kurulu Ekim Ayı Toplantısı Yapıldı
- Ekim 31, 2013
- 2602
İstanbul Tabip Odası Temsilciler Kurulu (TK) Ekim ayı toplantısı, 8 Ekim 2013 Salı günü, aşağıdaki gündemlerle tüm üyelere açık olarak gerçekleştirildi.
Gündem:
1. Birinci basamak sağlık hizmetlerinde güncel durum,
2. Kamu Hastane Birliklerine bağlı hastanelerde güncel durum, karne çalışması,
3. Ayaktan teşhis ve tedavi yapılan sağlık kuruluşları hakkındaki yönetmeliğe dair bilgilendirme,
4. Gelen öneri üzerine ek gündem maddesi olarak tıp fakültesi kontenjanlarının arttırılması ve yapılması gerekenlerin tartışılması.
Toplantı, İstanbul Tabip Odası Pratisyen Hekimlik Komisyonu üyesi Dr. Onur Çeçen’in birinci gündem maddesi ile ilgili pratisyen hekimliğin güncel durumu ile ilgili bir sunumu ile başladı. Dr. Çeçen; Pratisyen hekimlerin iş tanımının olmaması, birinci basamak sağlık hizmetlerinin yeniden yapılandırılması, koruyucu hekimliğin işlevlerinin yitirilmesi, kızamık salgını kayıtlarının tutulmaması ve okul aşılarındaki eksikliklerden söz etti.
Dr. Onur Çeçen’in sunumunun ardından toplantının birinci gündem maddesi ile ilgili katılımcılar söz alarak birinci basamak sağlık hizmetlerinde güncel durum ile ilgili bilgilendirmede bulundu:
Dr. Hakan Hekimoğlu; aile hekimliğinde güncel durum, son yönetmeliğe dava açılması, nöbet gibi uygulamalarla hekimlerin hak kayıplarına ilişkin bilgilendirmede bulundu.
Dr. Hüseyin Usta; işyeri hekimliğinde güncel durum hakkında bilgilendirme yaptı. Dr. Usta aile hekimliği sisteminde tam gün çalışmak gerektiğini, ek gelir amacıyla yarı zamanlı çalışmanın çalışan sağlık hizmetinin niteliğinin azalmasına ve işyeri hekimliğinin vasıfsızlaşmasına neden olacağına dikkat çekti.
Dr. Ozan Toraman söz alarak hekimlik mesleğinin performans baskısı ile tüm alanlarda vasıfsızlaştığını, niteliksizleştiğini dile getirdi ve hem hekimlerin hem de sağlık hizmetini alanların artık bir alternatif talebini yükseltmesi gerektiğini söyledi. Dünya Genç Hekimler Derneği’nin geçtiğimiz günlerde toplantısı olduğunu ifade ederek asistan hekimlerin burada temsiliyeti olması gerektiğini dile getirdi. Hastaneler hakkında pek çok gelişme olduğunu belirterek, özel hastanelerin Türk Tabipleri Birliği tarafından denetlenmesini önerdi.
Dr. Sonay Özdemir; Türkiye’deki tıp fakültelerinin sayısının giderek arttığını, uzmanlık eğitiminin de niteliksizleştiğini belirtti. TAHUD’un Sağlık Bakanlığı önünde yapacağı basın açıklamasını duyurdu. Sağlık Bakanlığı’nın yeni mezun olan pratisyen hekimlere uzaktan eğitim vererek yeni mezun hekimleri aile hekimliği uzmanı yapmayı planlamasını eleştirdi.
Dr. Selma Okkaoğlu; Toplum Sağlığı Merkezi’nde çalıştığını belirterek, okul aşıları ile ilgili yapılan toplantıda gerekli aşıların, malzemelerin bulunmadığını fark ettiklerini söyledi. Aile hekimliğindeki olumsuzlukları TSM hekiminin denetlemek zorunda olduğunu söyleyerek aile hekimleri ve TSM hekimlerinin karşı karşıya getirildiğini söyledi. TSM hekimlerinin bürokratik karışıklıklar ve mevzuatın net olmadığı durumlarla uğraşmak zorunda olduğunu ifade ederek, her alanda kuralsızlaştırma olduğunu, iş tanımı, mesai ve ücret için reel standartlar olmadığını belirtti. Farklı alanlarda çalışan tüm pratisyen hekimlerin ortak mücadele etmesinin önemini vurguladı.
Dr. Samet Mengüç; sağlık hizmetlerinde motor gücün hekimler olduğunu belirterek artık ne yapılması ve mücadelenin nasıl yürütüleceğinin tartışılması gerektiğini ifade etti.
Dr. Pemra Ünalan; tüm haksız taleplere ve uygulamalara hayır dememizin önemini vurguladı.
Dr. Mustafa Sülkü; aile hekimliği kürsülerinin aile hekimliği eğitim merkezi olmayı reddetmesi gerektiğini söyledi. Bir haftalık eğitimle farklılaşılamayacağını belirtti. Akademisyeni bulunmayan aile hekimliği bölümleri açıldığını belirterek uzmanlık eğitimindeki nitelik kaybına dikkat çekti. Tüm pratisyen hekimlerin ayrı komisyonlarda, derneklerde çalışmak yerinde bir araya gelmesi ve topyekün mücadeleye katılması gerektiğini ifade etti.
Dr. Onur Bilgiç; Birinci basamak hekimlerinin taleplerini ortaklaştırmasının çok önemli olduğunu söyledi ve kamu hastane birlikleri için planlanan karne çalışmasının 1. basamak sağlık hizmetleri için de yapılması önermesinin ardından toplantının ikinci gündem maddesine geçildi.
2. “Kamu hastane birliklerinin güncel durumu ve çalışma grubu” hakkında Dr. Deniz Türkyılmaz Mut söz alarak kamu hastane birlikleri uygulamasını değerlendirmeye dair yapılacak alternatif karne çalışmasını anlattı ve KHK çalışma grubunu duyurdu.
3. Ayaktan teşhis ve tedavi yapılan sağlık kuruluşları hakkındaki yönetmeliğe dair bilgilendirme Hukuk Büromuzdan Av. Meriç Eyüboğlu tarafından yapıldı.
Av. Meriç Eyüboğlu; bu yönetmeliğin tıp merkezleri, poliklinik ve muayenehaneleri kapsadığını ve tam gün yasası ile beraber muayenehaneler için fiziksel standartların getirildiğini, bu standartlarla yeni muayenehane açmanın imkansız hale geldiğini belirtti.
Poliklinik ve tıp merkezlerinin de benzer standartlar yüzünden artık çok zor açıldığını ifade ederek pek çok poliklinik ve tıp merkezinin kapatıldığını ve bu nedenle pek çok hekimin ücretli olarak özel hastanede çalışmak zorunda kaldığını, böylece hekim emeğinin ucuzlaştırıldığını, iş güvencesinin ortadan kalktığını ve mesleki bağımsızlığa müdahale edildiğini ifade etti. Özel hastanelerde çalışan hekimlerin büyük çoğunluğunun sosyal güvenceden yoksun çalıştığını ve pek çoğunun bayramlarda çalıştırıldıklarını, yıllık izinlerinin eksik kullandırtıldığını belirtti. Özel hekimliğe dair getirilen standartların meslek örgütlerinin, uzmanlık derneklerinin belirlediği standartlar olmadığını söyleyerek; ayaktan tanı ve tedavi hizmetleri hakkındaki yönetmeliğin Danıştay’da 2 kez bozulduğunu söyledi. Bu yönetmeliklerdeki amacın Sağlıkta Dönüşümün bir uzantısı olan hekim emeğinin ucuzlatılması olduğunu ifade etti.
Dr. Ümit Şen; hekimlerin çok heterojen bir topluluk olduğunu ve bu nedenle zaman zaman amaç ve çıkarların çeliştiğini; burada en önemli noktanın iyi hekimlik çerçevesinde birleşmek olduğunu ve kapitalizmin etik kurallar nedeniyle iyi hekimliği yok edemediğini ifade etti.
Dr. Hüseyin Demirdizen; sağlığın tamamen kamusal bir hizmet olmasının etik bir sağlık hizmeti vermenin koşulu olduğunu belirtti ve işin içine sermaye girince mesleğe yabancılaşma ve ticarileşmenin gerçekleştiğini söyledi.
Toplantının ek gündem maddesi olan olarak tıp fakültesi kontenjanlarının arttırılması ve yapılması gerekenler ile ilgili olarak Dr. Ozan Toraman söz aldı.
Dr. Ozan Toraman; Üniversite kontenjanlarının arttırılmasının amacının tıp eğitiminin niteliğini azaltmak ve hekimlik mesleğini ucuz işgücü haline getirmek olduğunu söyledi. Üniversitelere sınavsız girişlerin olduğunu, eğitimin niteliksizleştirildiğinin görünür hale getirilmesi amacıyla dava açılması ve sağlıkta dönüşüm için bir kampanya hazırlayarak sağlıktaki yıkımı anlatmamız gerektiğini belirtti.
Toplantı, Oda Başkanımız Prof. Dr. Taner Gören’in iyi hekimlik pankartları ile İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş yapmayı önermesinin ardından son buldu.